Seyitömer Höyüğü'ndeki Kurtarma Kazısına "Protokol" Engeli
Kütahya merkeze bağlı Seyitömer beldesinde özel bir firmanın çalışma alanı içinde bulunan, Roma, Helenistik, Akhaemenid, Orta ve Erken Tunç dönemlerini kapsayan 5 bin yıllık döneme ışık tutan ve altında 12 milyon ton kömür rezervi olduğu öngörülen höyükte kurtarma kazısının bu yılki bölümüne şirketle protokol yapılamadığından henüz başlanamadı.
Kütahya merkeze bağlı Seyitömer beldesinde özel bir firmanın çalışma alanı içinde bulunan, Roma, Helenistik, Akhaemenid, Orta ve Erken Tunç dönemlerini kapsayan 5 bin yıllık döneme ışık tutan ve altında 12 milyon ton kömür rezervi olduğu öngörülen höyükte kurtarma kazısının bu yılki bölümüne şirketle protokol yapılamadığından henüz başlanamadı.
Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Grubu Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2006 yılından bu yana 9 sezondur bölgede çalıştıklarını söyledi.
Bugüne kadar yaklaşık 7 bin envanterlik, 20 bin etütlük eser ortaya çıkardıklarını belirten Bilgen, "Bunların bol ve değerli eserler olarak karşımıza çıkmasının nedeni, buraya verilen emek ve uzun soluklu çalışmaydı. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ile DPÜ arasında gerekleştirilen anlaşma gereği yürüttüğümüz çalışmalar geçen yıl aralık ayında sonuçlandı. Zaten 2013 yılında burasını Çelikler Holding, özelleştirilmesi sonucu devralmıştı. Kendileriyle son 1,5 yıldır çalıştık ancak TKİ ile protokol bittiği için yeniden çalışma şartlarını belirleyebilmemiz anlamında protokol imzalamamız gerekiyordu" diye konuştu.
Bilgen, bunun ön çalışmalarının yapıldığını, birkaç kez detaylarının görüşüldüğünü ve öneriler sunulduğunu ifade etti.
Henüz bir sonuç alamadıklarını ve protokolün imzalanamadığını anlatan Bilgen, şu bilgileri verdi:
"Aslında höyüğün genel özelliklerine bakarsak, höyükte Roma döneminden başlayıp MÖ 3 bine kadar inen 5 kültür katmanı keşfetmiştik. Senede 6 ay olmak üzere, son yıllarda 300 işçinin verdiği güçle yıllık ortalama 2 bin eser teslim etmeye başladık. Laboratuvar çalışmalarıyla desteklendiğinde bu sayının 2 bin 500'ü de bulduğu oldu. Seyitömer Höyüğü'ndeki çalışmalar, böyle bir ekip, böyle bir çalışma ve buluntu adediyle üst üste konulduğunda şu an dünyada eşine ender rastlanan büyük kazılardan ve ilklerden denilebilecek özelliklere sahip. Uluslararası yayınlarımız ve onlarca makalemizle burasını dünyaya tanıttık. Dünyadaki birçok bilim adamı bize her gün ya mail yoluyla ya da başka yollarla ulaşıyor ve ziyaret ediyor."
"Çalışmalarımız 3 yılda bitecek"
Bilgen, işletmeyi devralan firmayla daha önce 3 sezon yaklaşık 550 kişiyle çalışma konusunda mutabık kaldıklarını belirtti.
Bu kişilerin 80'inin akademisyen ve öğrencilerden oluştuğuna değinen Bilgen, şunları kaydetti:
"Bu höyüğün koni kısmında yapılan kurtarma kazılarında sonuca ulaşabiliriz diye bir öngörüde bulunduk. Bu, bir çeşit taahhüt. Dolayısıyla bunu ilgili firma da uygun olarak karşıladı. Hatta her zaman mayısta başlayıp kasım ayında bitirdiğimiz sezonun, iklim şartlarının el vermesi halinde uzayabileceğini belirttik. Bilimsel anlamdaki dert ve hedeflerimizi özellikle bu höyüğün ilk evlerini de sonuç olarak görmek ve bunları bilim dünyasına katmak istiyoruz. Böylelikle bir kentin, kat kat milimetrik bütün katmanlarını bilgi ortamına aktardığımız bu koca höyüğün yaklaşık 5 bin yıllık bir tarihinin nasıl bir süreçten geçtiğini kayıt altına almak istiyoruz. Arkeoloji Bölümü olarak buraya devam etme şansımız olursa belki de dünyada hiç yapılmamış böylesine örnek bir çalışmanın bilimsel çalışmalarla gururunu yaşayacağız."
Nejat Bilgen, çalışmalara devam edilmesi halinde kazının 3 yıl sonra biteceğini ve höyüğün altındaki kömürün çıkarılmaya başlanabileceğini sözlerine ekledi.