Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Bahçeli: Durum ciddi, Türkiye hazır olmalı

Bahçeli uyardı: Durum ciddi, Türkiye hazır olmalı

Bakan Güler: Zap'ta kilit kapatıldı, toplamda 2 bin 564 teröristin etkisiz hale getirildi

"Zap'ta kilit kapatıldı" diyen Güler ses getirecek rakamı ilk kez paylaştı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Servet Somuncuoğlu ESOGÜ Öğrencileriyle

Servet Somuncuoğlu ESOGÜ Öğrencileriyle
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Televizyon yapımcısı ve gazeteci Servet Somuncuoğlu, ESOGÜ öğrencileriyle bir araya geldi.

Televizyon yapımcısı ve gazeteci Servet Somuncuoğlu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün, 'Kültür ve Edebiyat Sohbetleri' kapsamında düzenlediği konferansta ESOGÜ öğrencileriyle bir araya geldi.

Prof. D.r Fazıl Tekin Salonu'ndaki konferansta, " Sibirya'dan Anadolu'ya Taştaki Türkler" başlıklı sunumunu slayt gösterisi eşliğinde yapan Servet Somuncuoğlu, 'Türk tarihi gerçekten Orhun kitabeleriyle mi başlıyor?' sorusunun peşinden gittiğini söyledi. Türk kültürü ve tarihinin ana referanslarının Altay, Tuva, Hakasya ve Moğolistan'da olduğunu söyleyen Somuncuoğlu, Güney Sibirya'daki bu bölgelerde Türk tarihine ilişkin, kendi ifadesiyle yüz tane belgeselcinin on yıl çekim yapsa da bitiremeyeceği kadar çok veri olduğunu ifade etti. Türklerin yaygın olarak söylenenin aksine göçebe değil göç eden bir toplum olduğunun altını çizen Servet Somuncuoğlu, Türklerin göç ederken medeniyet anlayışlarını, dünyaya ve insana bakış açılarını da beraberlerinde götürdüklerini belirtti.

Somuncuoğlu bu yüzden Orta Asya'da görülen birçok kültürel unsurun Anadolu'da aynen ya da çok yakın bir biçimde görüldüğünü ifade etti. Türk tarihinin verilerinin Türkler tarafından toplanmamasının bu konudaki en büyük sıkıntı olduğunu belirten Somuncuoğlu, tarihimizin sanılandan çok daha eskilere gittiğinin altını çizerken, söz konusu bölgelerde bulunan anıtlardaki yazıların okunması ve içeriğinin ortaya konulması halinde tarihin yeniden yazılacağını söyledi.

Somuncuoğlu, Türk tarihine ilişkin anıtlar üzerinde çalışma yapacak araştırmacıların medeniyet tarihi ve felsefe bilmesi ve literatüre hakim olması gerektiğini ifade etti. Somuncuoğlu, fotoğraf çekemeyenin tarihçi, arkeolog, biyolog olamayacağının altını çizerek, müfredat programlarının günümüzün görsel yaşayan insanına göre düzenlenmesi gerektiğini, fotoğrafçılık, kamera kullanımı gibi derslerin en azından seçmeli olarak müfredata alınması gerektiğini söyledi. - ESKİŞEHİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
title