Seracılık Kınalı Ellere İş Kapısı Oldu
Sema Kaplan - Diyarbakır'da 435 bin metrekare alanda kurulan ve yıllık 10 bin ton üretim kapasitesine sahip modern 20 sera 450 kadına iş imkanı sağladı.
Sema Kaplan - Diyarbakır'da 435 bin metrekare alanda kurulan ve yıllık 10 bin ton üretim kapasitesine sahip modern 20 sera 450 kadına iş imkanı sağladı.
Diyarbakır'da yeni gelişen ve sayıları her geçen gün artan topraksız seralar, kadınlara istihdam alanı oluyor. İncelik ve titizlik gerektirdiği için daha çok kadın iş gücünün talep edildiği seracılık sektörünün kısa sürede gelişeceği ve binlerce kadına iş kapısı olacağı belirtildi.
Tavsiye üzerine başladıkları bu işte kınalı elleriyle domates toplayan kadınlardan kimi kazancıyla çocuklarını okutuyor, kimi çeyiz hazırlığı yapıyor, kimi de aile bütçesine katkı sunuyor.
-"Bebek gibi hassas sera bitkisine kadın eli yakışır"-
Bismil Esentepe Kooperatifi Başkanı Cevat Yıldız, önceleri esnaflık yaptığını belirterek, Antalya'da seracılık yapan arkadaşlarının önerisi üzerine Diyarbakır'da sera kurmaya karar verdiğini söyledi.
Yıldız, 50 kişiyle sera kurmak için yola çıktıklarını ifade ederek, 25 dekar alanda yıllık 625 ton üretim kapasitesine sahip bir sera kurduklarını belirtti.
Yörede kurulu her bir serada yaklaşık 30 kadının çalıştığına dikkati çeken Yıldız, şöyle dedi:
"Her bir serada ortalama 40 kişi çalışıyor. Bunun 30'unu kadınlar oluşturuyor. Kadınların eli bu işe yatkın olduğu için seralarda kadın iş gücü tercih ediliyor. Kadınlar daha titiz, temiz ve hassas çalışıyor. Çünkü sera bitkisi bebek gibi hassas. Sıcağa, soğuğa ve kabalığa gelmez. Bebek gibi hassas sera bitkisine kadın eli yakışır. Serada istihdam edilen kadınlar günde ortalama 8 saat çalışıyor. Günlük yevmiyeleri 25 lira. Kadınlar bu parayı ya çeyiz için değerlendiriyor ya da aile ekonomisine katkı sağlıyor. Kurduğumuz serada yöre halkına istihdam sağlamaktan dolayı mutluyuz. İlk hasadımızı Ankara'ya göndermiştik. Daha sonra bunu Diyarbakır, Batman ve Mardin gibi iller takip etti. Bu yıl ortalama 800 ton ürün beklentimiz var. Yurt dışına açılmayı planlıyoruz. Bu kapsamda Almanya, Hollanda ve İtalya ile görüşme halindeyiz. Hazırlıklarımız sürüyor. Ayrıca seranın yanında toplam 45 dönüm paketleme ve soğuk hava deposu da kurmak için çalışıyoruz."
Yıldız, bakanlığın desteği ile arılı üretim yaptıklarını, bu sayede kış dönemi döllenme problemi yaşayan domateslerde hormon kullanımına ihtiyaç kalmadığını ifade ederek, hormonun göreceği işi arıların yapması nedeniyle hormonsuz domates ürettiklerini sözlerine ekledi.
-Mevsimlik işçi göçünü önlüyor-
Üçtepe Köseli Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Akyıldız ise geçen yıl 15 dönüm alanda kurdukları serada bu yıl tam teşekküllü üretime geçtiklerini söyledi.
Akyıldız, bölgenin mevsim koşullarının elverişli olması ve istihdam yaratmak amacıyla sera kurduklarını ifade ederek, serada kadın iş gücüne öncelik verdiklerini belirtti.
Hedeflerinin sezonda 40 ton domates üretmek olduğuna dikkati çeken Akyıldız,
"Serada kadın iş gücünü tercih ediyoruz. Kadınlar seramızda asgari ücretle çalışıyorlar. Bölgede kurulan seralar bu bölgeden çalışmak için başka bölgelere gerçekleştirilen mevsimlik işçi göçünü de önlemiş oldu. Artık kadınlar çalışmak için başka bölgelere göç etmek zorunda kalmıyor, kendi memleketinde çalışıyor. Doğduğu topraklarda karnını doyuruyor" dedi.
Akyıldız, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki birçok kente domates gönderdiklerini ifade ederek, hedeflerinin başta Rusya olmak üzere birçok ülkeye domates ihraç etmek olduğunu, bu hedef doğrultusunda kapasite ve istihdamı artırmaya çalıştıklarını belirtti.
-Tarlada çalışmaktan çok daha kolay-
Serada çalışan kadınlardan Devran Demir, daha önce tarlada çalıştığını, serada çalışan babasının tavsiyesi üzerine kendisinin de serada çalışmaya başladığını söyledi.
Demir, tarlada çalışmanın çok zor olduğunu ifade ederek, serada çalışmanın kadınlar için son derece kolay olduğunu belirtti.
Yörede serada çalışan kadın sayısının her geçen gün arttığını anlatan Demir, örnekleri görüldükçe kurulan sera sayısına bağlı olarak daha çok kadının bu alanda istihdam edilmeye başlandığını bildirdi.
Kadınlardan Ayşe Kara da ailesine katkı sunmak için bir arkadaşının önerisi ile serada çalışmaya karar verdiğini söyledi.
Kara, bu işten elde ettiği kazançtan da memnun olduklarını belirterek,
"Kooperatif başkanları da bize çok iyi bakıyor. Bizim için çok rahat ve temiz bir iş. Çalıştığımız ortam sıcak. Eldiven kullanıyoruz. Tarlada çalışmaya hiç benzemiyor. Tüm kadınlara seralarda çalışmalarını tavsiye ediyoruz. Kazancımı aileme veriyorum. Böylece aile bütçesine katkı sunmuş oluyorum. Artık çalışma yaşamında kadınların da tercih ediliyor olması bizi mutlu ediyor" dedi.
-"Bölgedeki kadınların en büyük dramı işsizlik"-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mehmet Ali Koçkaya, Bakanlıklarının Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerine vermiş olduğu krediler kapsamında Diyarbakır'da seracılık alanında bir atılım yaşandığını söyledi.
Koçkaya, yıllık 625 ton ürün kapasitesine sahip seralarda üretilen domateslerin Van ve Mersin gibi bölge illeri dışında Ankara'ya da gönderildiğini belirtti.
Bölgedeki en büyük sorunun işsizlik olduğunu ifade eden Koçkaya, şöyle dedi:
"Bölge çiftçisi de istihdam yaratmak için alternatif gelir arayışında. Bölgede gerçekleştirilmekte olan yatırımlar içerisinde son 2 yıldır seracılık alanında büyük bir ilgi var. Biz de başarılı bir sektör olduğu için desteklemeye devam ediyoruz. Bu kapsamda kentte 50 ortaklı 25 bin metrekare alanda yıllık üretim kapasiteleri 625 ton olan 11 sera kuruldu. Geçen yıl 9 ekonomik yatırım olarak 7'şer dönümlük hibe desteği ile seralar kurulmuştu. Bu yıl da 24 seranın yatırıma alınması kararlaştırıldı. İnşaatlarına başladığımız bu seralar tamamlandığında Diyarbakır'da çok geniş bir alanda örtü altı tarım gerçekleştirmiş olacağız. Bölgedeki kadınlar yeterince eğitim alamadığı için istihdama da katılamıyor. Bu nedenle bölgedeki kadınların en büyük dramı işsizlik. Doğdukları topraklarda iş bulmaları istihdam edilmeleri kadınlar için büyük şans. Çünkü bu bölgede yaşayan kadınların çoğu başka bölgelerde mevsimlik işçi olarak çalışmak zorunda kalabiliyor. Aylarca evlerinden hatta çocuklarından bile ayrı kalmak pahasına ekmek parası kazanmak için mevsimlik göç ediyorlar. Seracılığın gelişmesiyle mevsimlik işçi göçünü önlenmiş olacak."
Koçkaya, seracılığın yaygın olduğu Antalya gibi bölgelere nazaran Diyarbakır'ın da seracılık konusunda büyük avantajlara sahip olduğunu belirterek, bu avantajları gören bölge çiftçilerin sera kurmaya başladığını söyledi.
Üründe hastalığa yol açabilecek "nem oranı" Antalya ve Mersin gibi Akdeniz iklimine sahip illerde yüksekken Diyarbakır'da bu oranın çok daha düşük düzeyde olduğuna dikkati çeken Koçkaya, Diyarbakır'da güneşli gün sayısının yüksek olduğunu kentin tek dezavantajının ocak ve şubat aylarının soğuk geçmesi olduğunu belirtti.
- DİYARBAKIR