Şehitlerinin Anısını Yaşatmak İçin Odasını Müzeye Dönüştürdüler
Selim Bostancı / Kasım Sakallı - Siirt'in Pervari ilçesinde şehit olan Astsubay Kıdemli Çavuş Erkan Yalçın'ın ailesi, şehidin odasını müzeye dönüştürdü.
Selim Bostancı / Kasım Sakallı - Siirt'in Pervari ilçesinde şehit olan Astsubay Kıdemli Çavuş Erkan Yalçın'ın ailesi, şehidin odasını müzeye dönüştürdü.
Siirt'in Pervari ilçesi kırsalında 10 Kasım 2012'de helikopterin düşmesi sonucu şehit olan Yalçın'ın Ulus ilçesinde yaşayan annesi Zeynep ve babası Ahmet Yalçın, oğullarını anmak için şehidin eşyalarıyla dolu odasını müzeye çevirdi.
Yalçın'ın tavanı Türk bayrağıyla boyalı odasında kamuflajı, kalemleri, cüzdanı, tıraş takımı, fotoğrafları, son giydiği postalı, beresi, ayakkabıları, tabutuna sarılan Türk bayrağı ve çok sayıda eşyası sergileniyor.
Sergi dolabındaki eşyalar arasında, Yalçın'ın şehit düştüğünde kolunda takılı olan saati de yer alıyor. Kazadan yaklaşık bir ay sonra ailesine teslim edilen kordonu kopuk kol saatinin alarmı, her gün şehidin ayarladığı saatte çalıyor.
-"Evladımın odasına Türk bayrağından başka bir şey yakışmazdı"-
Baba Ahmet Yalçın, AA muhabirine oğlunu her gün giydiği, kullandığı eşyalarıyla hatırlamak, kendi içlerinde yaşatmak için şehide yakışacak bir oda hazırladıklarını söyledi.
Türk bayrağına yakışan bir evlat olduğu ve Türk bayrağına sarılı tabutla eve geldiği için oğlunun odasının tavanını da boyayla Türk bayrağı yaparak ışıklandırdıklarını ifade eden Yalçın, "Bayrak, onun her şeyiydi. Onun uğruna can verdi. Evladımın odasına Türk bayrağından başka da bir şey yakışmazdı" dedi.
Yalçın, oğlundan kendilerine kalan en değerli eşyalarından birinin saati olduğunu belirterek, kaza anında kordonu kopan saatin hala çalıştığını kaydetti.
Baba Yalçın, şöyle konuştu:
"Saatin alarmı her sabah oğlumun uyanmak için kurduğu 07.30'da çalıyor. Ben de alarmı dinlemek için her sabah aynı saatte odaya giriyorum. Kaza yerinde bulunan saat bize bir ay sonra ulaştı. Bu, bizim için en değerli hatıra çünkü oğlumdan ayrılan son parça bu. Yavrum her gün defalarca nasıl bu saate baktıysa, ben de aynı şekilde gelip gidip saate bakıyorum. Şehit olmasının üzerinden 116 gün geçti ama acısı hala ilk gün gibi duruyor.
Sabah kalkıyorum, ilk aklıma gelen yavrum oluyor. Keşke biraz unutabilsem ve kendimi biraz rahat hissedebilsem ama bir saniye bile aklımdan çıkmıyor. Üzerinden çıkan anıları, kullandığı eşyaları kaldı, başka da bir şeyi kalmadı."
-"Yıkayamadığım gömleğini her gün kokluyorum"-
Anne Zeynep Yalçın da her gün oğlunun eşyalarını öpüp kokladığını, odasında saatlerce durduğunu ve onunla konuştuğunu dile getirdi.
"Sabah kalkar kalkmaz ilk işim oğlumun odasına gitmek oluyor" diyen Yalçın, duygularını şöyle ifade etti:
"Akşamları yatmadan da mutlaka odasına girip eşyalarını, yıkayamadığı gömleklerini kokluyorum. Yastığını, gömleklerini oğlumu koklamak için yıkamadım. Bu odaya girmeyince rahat edemiyorum. Onu böyle anılarıyla yaşatıyoruz. En son izne geldiğinde, bana yün örgüden yapılmış Türk bayrağı getirmişti. Onu da çerçeveletip başucuna koyduk. Hep korkuyla yaşadık, başına bir şey gelmesinden korkardık.
Her aradığında 'Babacığım hiç korkmayın, ben gayet iyiyim' derdi ama korktuğumuz başımıza geldi."
-Şehit Erkan Yalçın-
Astsubay Kıdemli Çavuş Erkan Yalçın (25), 10 Kasım 2012'de Siirt'in Pervari ilçesi kırsalında helikopterin düşmesi sonucu şehit olmuş ve Bartın'ın Ulus ilçesinde düzenlenen askeri törenle defnedilmişti.
Aynı kazada 3 subay, 4 astsubay, 1 uzman çavuş ve 9 uzman erbaş olmak üzere, 17 asker şehit olmuştu.
Yayıncı: Kemal Kaymak - BARTIN