Seçimin Şifresi; Ayna Nöronlar ve Y Kuşağı"
Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Çam: "Seçimi kazandıracak yol, ayna nöronlar ve Y kuşağını etkilemekten geçiyor" "Propaganda sırasında seçmenin bilinçaltında olumlu etki yaratacak renklerde giysiler seçilmeli. Deniz mavisi ve temizliği gösteren beyaz renkler gibi" "Seçmene verilen mesajlarda sözlerden ve sesten daha önemli olan beden dilidir.
Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Ömer Çam, seçimi kazandıracak yolun, ayna nöronlar ve Y kuşağını etkilemekten geçtiğini belirterek, belediye başkan adayları ile siyasi parti liderlerine önerilerde bulundu.
Kişisel gelişim uzmanı, spor, yaşam ve yönetici koçu da olan Çam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yerel seçimlere sayılı günler kala belediye başkan adayları ve siyasi parti liderlerinin çalışmalarını hızlandırdığını, seçmenlerin karşısına daha fazla çıkmaya başladığını söyledi.
Bugünlerde belediye başkan adaylarının seçilmek ve partisinin oyunu artırmak için kıyasıya bir yarış içine girdiğini ifade eden Çam, "Seçmenleri etkileyerek oylarını almak adayların en büyük arzusu. Seçimi kazanmak için adayların ve partilerin seçmenlere yönelik mesajlarını profesyonel olarak seçmeleri ve attıkları her adımı ve söyleyecekleri her kelimeyi özenle seçmeleri gerekiyor" dedi.
Değişen toplum mühendisliği ve ikna iletişimi kurallarının, seçmenlerle çok özel ilişkilerin geliştirilmesini zorunlu kıldığına dikkati çeken Çam, şöyle devam etti:
"Seçimi kazandıracak yol, ayna nöronlar ve Y kuşağını etkilemekten geçiyor. Yani seçimdeki şifre; ayna nöronlar ve Y kuşağı. Yeni seçmen profilinde önemli yer tutacak olan Y kuşağını etkileyecek mesajlar kullanılmalıdır. Mobil iletişim, dijital iletişim ve sosyal medyada fark yaratılmalıdır. Ayna nöron, kişinin gördüğü resmi, işittiği sesi veya karşısındaki kişinin yaşadığı duyguları aynen kendi beyninde hissetmesini sağlayan beyin hücrelerinin faaliyeti olarak tanımlanabilir. Yani empatinin bilinçaltı süreçlerdeki anlatımıdır. İşte ayna nöronların gücünün propagandaya yansıtılması gerekiyor. İnsanları tek vücut haline getirecek uygulamalar yaptırılmalı, duyguların gücü iletişime katılmalıdır."
Seçmen kar olumlu konuşulmasını öneren Çam, söylenecekler ve vaatlerin, iyi seçilmesi, seçmenlerin yaşamına katılacak pozitif etkilerin anlatılması gerektiğini bildirdi. İnsanların temel yaşam amacının mutluluk olduğunu dile getiren Çam, pozitif mesajlar ve olumlu konuşmaların, insanların kendisini iyi hissetmesini sağlayacağını belirtti.
Giysilerin renkleri...
İletişim ve ikna için renklerin gücünün kullanılmasını tavsiye eden Çam, şunları kaydetti:
"Propaganda sırasında seçmenin bilinçaltında olumlu etki yaratacak renklerde giysiler seçilmeli. Deniz mavisi ve temizliği gösteren beyaz renkler gibi. Renklerin insanı etkileyen tesir yarattığı tartışılmaz. Seçmen, karşısındakinin giydiğini kendi üzerinde gibi hissedip daha olumlu yaklaşabilir. Bunun tersinin olmaması için seçmen karşısında giyilecek giysiler iyi seçilmelidir. Seçmene verilen mesajlarda sözlerden ve sesten daha önemli olan beden dilidir. Beden diliyle verilen mesajların olumlu olmasını sağlanmalıdır. Güler yüz, göz teması, açık eller, samimi ve güven veren tokalaşma gibi..."
Çam, adayların ve siyasi parti liderlerinin, seçmenlerin bilinçaltına hitap etmesi gerektiğini anlatarak, "Mistik iletişime önem verin. Mesajlarınızı seçmenlerin bilinçaltına yerleştirecek öyküler ve hikayelerle verin" ifadesini kullandı.
Konuşmalarda sadakatin vurgulanması ve tutarlı konuşulmasının önemine değinen Çam, son sözlerin ve hareketin, başlangıçta ilk izlenimdeki güçlü olması gerektiğini söyledi.
Adaylara "Seçmende fark yaratacağınızı hissettirin" önerisinde bulunan Çam, "Hipnotik kelimelerle konuşun. İkna ve iletişimin temelinde hipnotik kelimeler yatar. Özel seçilmiş kelime ve cümleleri tekrar ederek seçmeni etkileyin. Satın aldığımız her ürünün arkasında hipnotik dil ve görseller yatar. Esprili ve neşeli olun. Dozu ayarlanan espriler insanları her zaman etkiler" diye konuştu. - Balıkesir