Saü'de "Ortadoğu'yu Düşünmek" İsimli Konferans Düzenlendi
Sakarya Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta son yıllarda dünya gündemini meşgul eden Ortadoğu sorunu tüm yönleriyle konuşuldu.
Sakarya Üniversitesi'nde düzenlenen konferansta son yıllarda dünya gündemini meşgul eden Ortadoğu sorunu tüm yönleriyle konuşuldu.
Sakarya Üniversitesi Ab-ı Hayat Öğrenci Topluluğu ve SASGEM ( Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi) tarafından 'Ortodoğu'yu Düşünmek' isimli bir konferans düzenlendi. Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu'nde gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı ve Yıldırım Bayazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Akgün, SAÜ Ortadoğu Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal İnat ve Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Uysal katıldı.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Kemal İnat'ın yaptığı konferansta ilk sözü Prof. Dr. Birol Akgün aldı. Ortadoğu sorununun, küresel, bölgesel ve devlet-toplum düzeyinde üç aşamada analiz edilebileceğini kaydeden Akgün küresel system açısından eskiden beri hakim olan Batı merkezinin güç kaybetmeye başladığını söyledi. Batıdan Doğuya doğru bir güç kayması olduğunu belirten Akgün, "Difüzyona uğrayan bir gücün varlığı ve yeni bir yapılanmanın oluşumu görülüyor. Batı dışı dünya denilen alemin yükseldiği, Uzakdoğu ülkelerinin özellikle Çin, Hindistan gibi ülkelerin baş aktör olduğu dikkat çekiyor" dedi.
Küresel sistemde bir kriz yaşandığına dikkat çekin Akgün sözlerini sözlerinin devamında, "İkinci kriz aslında bununla bağlantılı olarak bizim coğrafyamızda yaşanıyor. Küresel sistemde ki en kırılgan konumlardan birisi bizim coğrafyamızda devam eden süreçtir. II. Dünya savaşı sonrasında postkolonyal dönemde coğrafya da kurulan düzen öyle halkların rızasına, olayına, meşruiyetine dayalı bir düzen değildi. Daha çok yukardan empoze edilmiş olan batı çıkarları ile kendi çıkarlarını birleştiren müstevlilerin bölgede kurduğu seküler, otoriter rejimler aslında bağımsızlığını büyük mücadeleler sonunda kazanmış halkların varlıklarını yok saydılar. Sadece Cezayir de bir buçuk milyonu aşkın insan bağımsızlığını kazanmak için şehid oldu. Ancak paradoksal bir biçimde bu coğrafyaların tamamında Batı'nın uydusu iktidarlar işbaşına geçtiler. Batının çıkarları ile uyumlu bir jeopolitiğin bir parçası olarak Saddamlar, Esedler Burgibalar, gibi tipik seküler otoriter sistemler ya da İslam kaynaklı monarşiler üzerinden idare edilen bir sistem inşa edildi" diye konuştu.
Program sonunda Akgün soruları cevaplamasının ardından program sona erdi. - SAKARYA