"Sanat ve Siyaset" Paneli
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sosyal Bilimler ve Kültür Topluluğu tarafından düzenlenen "Sanat ve Siyaset" isimli panel, OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşti.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sosyal Bilimler ve Kültür Topluluğu tarafından düzenlenen "Sanat ve Siyaset" isimli panel, OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşti.
Cumali Ünaldı, Mehmet Atilla Maraş ve Necmettin Evci'nin konuşmacı olarak yer aldıkları etkinliğe; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, Genel Sekreter Yrd. Doç. Dr. Selahattin Özyurt, dekanlar, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci hazır bulundu.
Konuşmasında sanatın doğanın taklidi olduğuna değinen Mehmet Atilla Maraş, "Evrenin baştan başa bir sanat eseri, olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla sanatla uğraşanlar doğaya bakarak kendi sanatlarını icra ediyorlar. O sonsuz sanatkar. Bizler ise onun sanatsal yansımalarıyız. Yani biz sanatkarlar doğaya bakarak sanat yaparız. Günümüzde siyaset sanattan kopuk gibi bir bakış var. Bu kopuş tamamen yanlıştır. Mesela Osmanlı'nın 36 padişahının 30'u divan tertip etmiştir. Bu insanlar küçüklüğünden beri sanatla içli dışlı olmuşlar. Böylelikle de kurdukları medeniyet sanatla birlikte gitmiştir. Kendi kültürünü, sanat tarihini bilmeden nasıl siyasetçi olunabilir? Yani gençlerin sanat ile iştigal olup, siyaset yapmalarının vatana ve millete daha hayırlı olacağı düşüncesindeyim" dedi.
Necmettin Evci, "Bu etkinliklerle akademideki bilgileri dışarıdan fark ediyor ve sizlerle de paylaşabiliyoruz. Dışarıda bilgi adına, ilim adına ne var bunu öğreniyoruz. Siz değerli kardeşlerimin de bu gibi etkinliklere katılmasını tavsiye ediyorum. Çünkü bu zamanlarda yapılan çalışmaların tadı hiç bir yerde ele geçirilemiyor. Siyaset toplumu yönetme sanatı olarak ele alınıyor. Bu açıdan sanat ve siyaset ilişkisini değerlendirirken ben politika demeyi daha uygun buluyorum. Çünkü politika hayatımızın her alanında. Mesela bir yayıncıya yayın politikasını, bir yazara yazı politikasını rahatça sorabiliriz. Bu açıdan bir şehir yönetilirken, yönetici farklı bakış açılarına sahip olmalıdırlar. Siyaset toplumda yeni çözümler ortaya koymak için nasıl farklı arayışları denerse, sanat da benzer bir şekilde kendi hakikatini aramak için farklı yollar denemek zorundadır. İkincisi de bu kadar farklı yollar deneyen siyasetçinin bu işe özen göstermesi gerektiğidir. Birinin lehine yapılan çözümün bir başkasının aleyhine olmaması lazım. Tıpkı bunun gibi gerçeği kavrayış yolundaki sanatçı da işine özen göstermelidir" diye konuştu.
Şiir ile ilişkili olan peygamberlerden ve devlet başkanlarından bahseden Cumali Ünaldı, "Ben çok üzün süredir sanat ve siyaset üzerine eğilmeye çalışıyorum. Konuya Necip Fazıl'ın şu hoş cümleleri ile başlamak istiyorum: 'Şiir yazan devlet reislerini biliyoruz. Fakat devlet reisliği yapan şairleri görmedik.' Siyaset ile sanat görünürde birbirine zıt gibi olabilir. Ama incelendiğinde aralarındaki ilişki net bir şekilde görülebilir. Zaman zaman siyaset sanatı doğurmuştur, zaman zaman ise sanat siyaseti doğurmuştur. En basit örnekle; bir Tevfik Fikret bir Ziya Gökalp, bir Nazım Hikmet, bir Necip Fazıl şair olmalarına rağmen bir siyasi ekolün temsilcisidirler. Bizim dünyamızın çok uç noktalara çok iyi şiir söyleyen devlet başkanları ile gittiğimizi görüyoruz. Doğuda Hindistan'a Şair Babür ile gitmişizdir. Güney de Mısır'a Yavuz Sultan Selim'le ulaşmışızdır. Yavuz Sultan Selim'in Farsça ve Türkçe birçok şiiri vardır. Biz de sadece iktidar değil muhalefet de şiirle uğraşmıştır. Köroğulu, Pirsultan Abdal gibi tarihte devlete isyan etmiş kişilerin de şiirle içli dışlı olduklarını görüyoruz. Yani toplulukları harekete geçirmede şiir çok önemlidir. Bizim toplumumuzda okuma bilmediği halde dahi şiir okuyan insanlar vardır. Anlıyoruz ki bizde şiir çok değerlidir. Sadece bizde değil tabi ki. Mesela bugün İran'ı şekillendiren Humeyni de bir şairdir. Çok vahşi, üzerine binilmemiş atları terbiye edenlere seyis denir. Siyaset de buradan gelmektedir. Bu açıdan siyaset sanat ilişkisi için şunu söyleyebilirim ki; siyaseti vahşi ata, onu terbiye eden seyisi de sanata benzetiyorum" şeklinde konuştu.
Panelin ardından panelistlere günün anısına Genel Sekreter Yrd. Doç. Dr. Selahattin Özyurt, Fen-Edebiyat Dekanı Prof. Dr. Şenol Eren ve Sosyal Bilimler ve Kültür Topluluğunun Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Osman Keskiner tarafından plaket verildi. - SAMSUN