Samsun'da Üniversite Öğrencileri Kadın Cinayetlerine Tepki Gösterdi
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi öğrencileri, artan kadın ve çocuk cinayetleri ile istismarına karşı yürüyüş düzenleyerek toplumsal sorunlara dikkat çekti. Öğrenciler, yaşanan olayların münferit eylemler olarak değerlendirilemeyeceğini vurguladı ve suça neden olan koşulların ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN) - Samsun 19 Mayıs Üniversitesi öğrencileri, kadın cinayetleri ve istismarına tepki gösterdi. Öğrenciler adına yapılan açıklamada, "Yaşananlar birkaç sapığın ya da uyuşturucu bağımlısının gerçekleştirdiği münferit eylemler olarak ele alınamaz. Bu canileri, kadın ve çocuk düşmanı alçakları yaratan koşullar, para ile kurulan toplumsal yapının bir sonucudur. Kadın ve çocuk cinayetleri, bireysel birer vahşet değil, derin toplumsal çürümenin göstergesidir" denildi.
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi öğrencileri Atakum ilçesindeki Hasan Ali Yücel Gençlik Bilim ve Sanat Merkezi önünden başlayarak Lozan caddesinden, Alparslan bulvarına kadar yürüyerek artan kadın ve çocuk cinayetleri ile istismar suçlarına tepki gösterdi.
Açıklamayı okuyan Umut Akyol, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Bizler bir kısmı başka şehirlerden gelen, bir kısmı buralı olan evlatlarınız, üniversite öğrencileri ve Samsun gençliğiyiz. Sizlerin vergileriyle kurulan üniversitelerde eğitim görmekte, geleceğimizi inşa etmeye çalışmaktayız. Tam da bu nedenle "Okumuş insan halkına ve ülkesine karşı sorumludur" diyerek, son günlerde özellikle kadınlara ve çocuklara yönelen şiddet eylemlerine tepki göstermek can güvenliği ve adalet taleplerimizi yinelemek için burada toplanmış bulunuyoruz. Güzel ülkemiz, İkbal ve Ayşenur kardeşlerimizin cinayet haberleriyle bir kez daha sarsıldı. Halkımız 8 yaşındaki Narin'in canice öldürülmesinin etkilerini henüz üzerinde hissederken, toplumsal hafızamıza yeni cinayetler eklendi. Biz bu eylemi yaparken de ülkenin farklı yerlerinde kadınlar ve çocuklar yine şiddetin hedefi haline geliyor.
"Suça neden olan koşullar ortadan kalkmalı"
Yaşadıklarımız yalnızca birkaç sapığın ya da uyuşturucu bağımlısının gerçekleştirdiği münferit eylemler olarak ele alınamaz. Bu canileri, kadın ve çocuk düşmanı alçakları yaratan koşullar, para ile kurulan toplumsal yapının bir sonucudur. Kadın ve çocuk cinayetleri, bireysel birer vahşet değil, derin toplumsal çürümenin göstergesidir. Kadın ve çocukların karşı karşıya kaldıkları şiddet, cinayet, taciz ve istismar saldırıları, toplumumuzun bile isteye içine itildiği ahlaki çürüme ve yozlaşmadan bağımsız değildir. Biliyoruz ki suça neden olan koşullar ortadan kaldırılmadıkça, en ağır cezalar dahi bu saydıklarımızı yok etmeye yetmez. Ancak suçlular, hak ettikleri cezalarla karşı karşıya kalmazlarsa, adalet denilen şey bu caniler için ancak teşvik edici bir dayanağa dönüşür.
"Birlik olmaya, mücadele etmeye çağırıyoruz"
Toplum; uyuşturucu, fuhuş, kumar gibi insanı kendisine ve diğer insanlara; topluma yabancılaştıran olgularda gelecek arar hale getirilmektedir. Bunların hiçbiri birdenbire kendi başına olabilecek şeyler değildir. Güzel ülkemiz, bile isteye bu karanlığın içine itilmektedir. Bizler, bu toprakların ülkesini ve halkını seven çocukları olarak, sokaklarımızda güvenle dolaşabilmek, okullarımıza korkmadan, tereddüt etmeden gidip gelebilmek, okumak için çalıştığımız işyerlerinde güvenle nefes alabilmek istiyoruz. Halkımızı duyarlı olmaya, genç arkadaşlarımızı kadınları ve çocukları hedefe koyan bu toplumsal çürümenin karşısında bilinçlenmeye, birlik olmaya, mücadele etmeye çağırıyoruz."