Samsun'da 12 Eylül Darbesi Protesto Edildi
Samsun Devrimci 78'liler Derneği, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 45. yılı dolayısıyla bir etkinlik düzenledi. Dernek Başkanı Cahit Kolukısa, darbe kültürünün hala devam ettiğini ve sivil darbelerin artış gösterdiğini vurguladı.
Haber: Mehmet Rebii ÖZDEMİR
(SAMSUN) - Samsun Devrimci 78'liler Derneği Samsun Şube Başkanı Cahit Kolukısa, 12 Eylül 1980 darbesine ilişkin, "Ülkemizde her on yılda darbe yapma kültürü daha da kısaltılarak yıllara aylara haftalara kadar indirgenmiştir. Artık askeri darbelerin yerini sivil darbeler alır olmuştur. Halkın iradesinin gasp edilmesi, kayyum sistemi, ifade özgürlüğünün gaspı, haber alma özgürlüğünün kısıtlanması, kadın ve çocuklara kıyılması, doğanın sermayeye peşkeş çekilmesi, yaşam biçiminin yeniden şekillendirilmeye çalışılması darbeden başka ne ile açıklanabilir" dedi.
Samsun'da Devrimci 78'liler Derneği üyeleri, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 45'inci yılında bir araya geldi. Darbenin kınandığı eylemde Samsun Şube Başkanı Cahit Kolukısa konuştu. Kolukısa, şunları söyledi:
"İnsan hakları, barış, demokrasi, basın özgürlüğü tamamen yok edilmiş durumda. Sahibinin sesi çanak medyadan başka bir ses çıkmasına izin verilmiyor. En ufak adil yargılanma talebi bile geri çevriliyor. Her gün yeni bir tutuklama ve operasyonla uyanıyoruz. Sandıkta kaybettiklerini zorla şerle hile ile geri almaya çalışıyorlar. Halkın iradesi transfer borsasına yatırılmış iktidarı güçlendirmek için kullanılıyor. 12 Eylül faşist darbesinin üzerinden 45 yıl geçti. O günden bu güne darbe düzeni devam ediyor. Şimdiye kadar iş başına gelen iktidarlar darbe ile hesaplaşmak yerine darbenin nimetlerinden faydalanma yolunu seçti. O kadar ileri gittiler ki; kimi iyi darbe kötü darbe ayrımı yaparak, kimi 'Allahın lütfu' olarak, kimi de eksik kalmış yanları tamamlayıp yeniden tahkim ederek darbe düzenini sürdürdü. Ülkemizde her on yılda darbe yapma kültürü daha da kısaltılarak yıllara aylara haftalara kadar indirgenmiştir. Artık askeri darbelerin yerini sivil darbeler alır olmuştur. Halkın iradesinin gasp edilmesi, kayyum sistemi, ifade özgürlüğünün gaspı, haber alma özgürlüğünün kısıtlanması, kadın ve çocuklara kıyılması, doğanın sermayeye peşkeş çekilmesi, yaşam biçiminin yeniden şekillendirilmeye çalışılması darbeden başka ne ile açıklanabilir?
"Seçimler meşru değil, sınavlar adil değil"
Bir ülkede okuldan çok cezaevi yapılması, Eğitimin cemaatlere, sağlığın tüccarlara teslim edilmesi, cehaletin kutsanıp her şeyin sahtekarlık ve yalan üzerine kurulmasını nasıl açıklayabiliriz? Soruların çalınması yeni değil ki. 23 yıldır çalınıyordu. O hırsızlar şimdi devletin belli katlarında yetki makam sahibi. Bu nedenle federasyonumuz AKP döneminde yapılan hiçbir seçimin meşru olmadığını, hiçbir sınavın da adil olmadığını savunmaktadır. Hatta Üniversite kurup diploma dağıtan ilkokul mezunu Prof'lar yönlendiriyor yaşamımızı. 24 Ocak kararlarını uygulaya bilmek için yükselen toplumsal muhalefeti yok ederek, adeta sermayeye dikensiz gül bahçesi yaratan 12 Eylül darbecileri, bu gün askeri darbeye ve apoletli darbecilere ihtiyaç duymayacak kıvraklıktaki kadrolarıyla darbe kültürünü ve sistemini devam ettiriyorlar.
Darbe ve darbeciler astılar, kestiler, yaktılar, yıktılar, yok ettiler. Hatta çaldılar, sattılar peşkeş çektiler. Hala icraatlarına devam ediyorlar. Asıl sorulması gereken devrimciler, demokratlar, yurtseverler ne yapıyor. Nasıl mücadele ediyor. Kendilerine miras bırakılan direniş ve dayanışma kültürünü yaşamlarına geri çağırabildiler mi?"