"Sağlıklı İletişim" Konferansı
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda "Sağlıklı İletişim" konulu konferans düzenlendi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda "Sağlıklı İletişim" konulu konferans düzenlendi.
Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Altındiş, okulun konferans salonunda düzenlenen programın açılışında yaptığı konuşmada, hem öğretim elemanları için hem de sağlık görevlisi adayı olan öğrenciler için iletişimin son derece önemli olduğunu belirterek, bu alandaki eğitim çalışmalarının aralıksız süreceğini bildirdi.
AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu da tüm meslekler arasında sağlık hizmetlerinin seçkin ve saygın bir yeri olduğunu ifade ederek, "Kişi hastalandığında fazlaca arayıp soranı olmaz. İşte o anda, 'kara gün dostu' olarak sağlıkçı o insanın yanındadır. Hem onun sağlığına kavuşması için çaba harcar hem de onunla dertleşip yarasına merhem olmaya çalışır. Tok olan, aç insanın halinden anlamaz, sağlıklı kişi de hastanın nasıl acı çektiğini bilemez ama sağlıkçı en azından o acıyı paylaşır ve hastayı rahatlatmaya çalışır" dedi.
Hastayla iletişimde fazla sıkıntı yaşanmayacağını dile getiren Nakilcioğlu, hasta yakınıyla iletişimin ise çok zor olduğunu söyledi.
Hasta yakınının çoğu zaman sağlıklı düşünme ve normal iletişim kurma becerisini gösteremeyebileceğini anlatan Nakilcioğlu, "Burada düzgün iletişim kurma, anlayışlı olma ve sürekli hoşgörüyle davranma görevi sağlıkçıya düşmektedir. Hastalığı iyileştirme çabasından önce hasta memnuniyetini sağlama çabasını ön planda tutmalıyız" diye konuştu.
-"Sürekli empati halinde olun"-
Sağlık alanındaki sorunların temelinde genellikle iletişimsizliğin ya da iletişim yetersizliğinin yattığına değinen Nakilcioğlu, şöyle devam etti:
"Hastanın da sağlıkçının da birleştiği ortak payda, her ikisinin de 'insan' olmasıdır. Yani her ikisi de aynı madalyonun iki yüzüdür...Ama madalyonun metali aynı metaldir, demirimiz de, hamurumuz da birdir. O halde sürekli empati halinde olarak karşımızdaki insanın psikolojisini, duygularını, acı ve sıkıntılarını anlamaya çalışalım, 'ben olsaydım ne yapardım' diye düşünerek, kendimizi onun yerine koyarak hareket edelim.
Kimseyle asla tartışmayalım. Çünkü hiçbir tartışmada kazanan taraf yoktur, genellikle her iki taraf da kayba uğrar. Sağlık ortamının ve kurumunun gerektirdiği kuralları elbette uygulayacağız, ama bunu yaparken kırıcı olmamaya, insanları incitmemeye özen gösterelim. Gün gelir, biz de hasta olabiliriz, çünkü doktor da, hemşire de insandır."
Muhabir: Ekip
Yayıncı: Mürsel Çetin - AFYONKARAHİSAR