Sağlam Kobi Projesiyle Evler Daha Sağlam Olacak
Türkiye UPS Vakfı, Dünya Ekonomik Forumu, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği ve yerel paydaşların desteği ile KOBİ’lerin afetlere hazırlık ve direncinin desteklenmesi amacıyla geliştirilen ’Sağlam KOBİ’ projesi kapsamında eğitim verildi.
Türkiye UPS Vakfı, Dünya Ekonomik Forumu, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği ve yerel paydaşların desteği ile KOBİ'lerin afetlere hazırlık ve direncinin desteklenmesi amacıyla geliştirilen 'Sağlam KOBİ' projesi kapsamında eğitim verildi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda (MTSO) gerçekleştirilen eğitime, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Genel Sekreteri Dr. Ali Ercan Özgür, UPS Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeni Kerem Gök, MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek, Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Planlama Birimi Başkanı Murat Torun ile KOBİ temsilcileri katıldı. Eğimde konuşan Genel Sekreteri Dr. Ali Ercan Özgür, Sağlam Kobi projesini anlatmak üzere Mersin'e geldiklerini ifade ederek, "Sağlam Kobi projesi, UPS ile Dünya Ekonomik Formun ortak başlattığı bir çalışma. Pilot ülke Türkiye. 3 yıl önce aslında ilk hazırlık çalışmaları başladı ve 2 yıldır da proje uygulanıyor. Sağlam kobi dediğimiz aslında Kobilerin afetlere hazırlığı üzerine bir genel çalışmayı içeriyor. Bu kapsamda biz Kobilerimize özellikle sanayi ve ticaret odaları aracılığıyla ulaşmaya çalışıyoruz. Bir web sitemiz var. Bu internet sitemizde bir online rehberimiz var. Kobilerin afetlere hazırlık yapabilecekleri bir rehber. Bu rehberle birlikte aynı zamanda küçük bir 20 soruluk testimiz var. Kobiler kendilerini test edip afetlere ne kadar hazırlar onları öğrenebiliyorlar. Biz bunlara aktarmaya, anlatmaya çalışıyoruz ki Türkiye ekonomisinin yüzde 98'ini oluşturan Kobilerimiz afetlere daha hazırlıklı hale gelsinler. Çünkü ülkemiz bir afet ülkesi. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. O yüzden sözün bittiği yerden başlamadan uygulamaya çalışmaya destek veriyoruz. Bu kapsamda UPS, ÇKA ve ticaret ve sanayi odalarımızla özellikle Mersin ve Adana'da bölgesinde de projeyi başlatmak, kobilerimizi eğitmek üzere bir görüşme yaptık. Bunla ilgili de olumlu bir gelişme olacaktır" diye konuştu.
UPS Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeni Kerem Gök ise Adana ve Mersin yöresinin Türkiye ekonomisi için ciddi anlamda lokomotif görevi üstlendiğini vurgulayarak, "Bu sebepten dolayı global anlamda 2012 yılında Türkiye'de pilot uygulamasına başlandı. Sağlam kobi projesinin yöre için hakikaten vazgeçilmez olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bakıldığında afetle ilgili programların ve projelerin afet sonrası kurtarma çalışmasına dönük odaklandığını görmekteyiz. Fakat sağlam Kobi, adı üstünde kobilere afet öncesi çalışmaları beraberinde getirdiği bir uygulama. Bakıldığında buradaki ticaret hayatının böyle bir projeye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Çünkü ülkemiz maalesef bir afet ülkesi ve bu potansiyeli çok yüksek. Bu afetlerden sektörlerin en az etkilenmesi adına ve iş sürekliliğin devamı adına ve afetlerden sonra daha çabuk ayağa kalkmaları adına bu projenin UPS adına çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Kobilerimiz var, kalkınma ajansımız var, ticaret odamız var. Kobiler yok, bizler yokuz. Bu projenin herkes tarafından bilinip uygulanması hepimiz adına yararlı olacaktır" dedi.
MTSO Genel Sekreteri Kadir Dölek de işletmelerin ve kurumların sürdürebilirliğini sağlamak adına olası sorunların engellenmesinin öncelikli konular arasında olduğunu belirterek, "Bunun için başlatılan projenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun en küçük işletmeden büyük işletmeler kadar tamamını kapsayacak şekilde yaygınlaşmasının bir zincir halinde hizmetleri etkileyeceğini düşünüyorum. Zincirin halkalarında olabilecek bir aksaklığın zincirin tamamını etkileyeceğini düşünürsek her halkanın ayrı ayrı önemli olduğunu düşünüyorum. Projeyi başlatanlara teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
ÇKA Planlama Birimi Başkanı Murat Torun ise kendilerinin de stratejik açıdan baktıklarında iki önemli noktanın olduğunun altını çizerek, "Bir tanesi afetlerin verdiği maddi ve manevi zararların birincil etkileri değerlendiriliyor ama üretimin durmasından kaynaklı etkiler çok fazla hesaba katılmıyor. Afetlerle ilgili değerlendirme yapılırken mutlaka üretim ve imalat sektörünü işin içine katıp ona göre değerlendirmeleri yapmak gerekir. İkincisi de Marmara depreminden sonra afet sonrası çalışmalar yerine artık afet öncesi çalışmalara yoğunlaşmanın gerekliliği bir kez daha ortaya konmuştu. Bu 2 noktayı bu proje çok iyi bir şekilde birleştiriyor. O yüzden ajans olarak da bölgemizin temel ihtiyaçlarından bir tanesi afetlere hazırlık. İnşallah bu projede bölgemizde daha fazla yaygınlaşır" ifadelerini kullandı. - MERSİN