Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

"Prusias Ad Hypium" Antik Kenti Gün Yüzüne Çıkıyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ömer Ürer - Barış Zengin - Düzce'nin Konuralp beldesinde bulunan ve Bitinya bölgesinin ayakta kalan tek antik kenti özelliğini taşıyan "Prusias ad Hypium" antik kenti, Düzce Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından...

Ömer Ürer - Barış Zengin - Düzce'nin Konuralp beldesinde bulunan ve Bitinya bölgesinin ayakta kalan tek antik kenti özelliğini taşıyan "Prusias ad Hypium" antik kenti, Düzce Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından başlanacak kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkacak.

"Prusias ad Hypium" olarak bilinen bölgede 1. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen antik tiyatro, at figürlü kapı, surlar, su kemerleri ve Roma Köprüsü yer aldığı antik kentinde kazı çalışmalarına başlanıyor.

Bitinya bölgesinin ayakta kalmış tek anfi tiyatrosunu da içinde barından bölgedeki kazı faaliyetlerini DÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü üstlendi.

Halk arasında "40 Basamaklar" olarak da bilinen, 100 metre uzunluğundaki, 74 metre genişliğindeki antik tiyatronun yarım daire biçimindeki oturma alanı, aslan pençesi figürleriyle süslenmiş basamakları, kemerli geçitleri ve sahnesinin bir bölümü, bu günlere kadar ulaşarak kazı yapımında arkeologlara heyecan verici görüntü sergiliyor.

Antik kenti çevreleyen güney ve batı bölümündeki surlar dikkati çekerken, beldenin hemen hemen her sokağında ve yol üzerinde rastlanabilecek surların Doğu Roma İmparatorluğu döneminde onarıldığı tahmin ediliyor.

Kazı çalışmalarını yürütecek DÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Emre Okan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, antik kentin ilk kurulduğu dönemde "Kieros" olarak bilindiğini ifade ederek, "Bugün Ereğli olarak anılan 'Heraklia' antik kentini kuran Yunanlı kolonistler, burada da bir yerleşim oluşturmuşlar. 'Prusias' antik kentinin bilinen tarihi Roma ağırlıklı. Ancak tiyatronun dışında kalan alanlarda yapacağımız kazılarda daha erken dönemlere gidip gitmediğini de anlamış olacağız" dedi.

"Prusias antik kenti Bitinya bölgesi için çok önemli bir kent" diyen Okan, buradan çıkacak her sonucun hem bölge, hem de Türkiye arkeolojisi için yeni sonuçlarının olacağını bildirdi.

Okan, amaçlarının buradaki kazıları başlatıp, halkı da bilinçlendirerek var olan tarihi değerleri koruma altına almak olduğunu dile getirerek, Bitinya'nın yüz ölçümü olarak çok büyük bir bölge ve çok fazla antik kent içerdiğini anlattı.

-"Çalışmalar antik tiyatroda başlayacak"-

Konuralp bölgesinin özelliğinin Anadolu ile Avrupa arasındaki geçiş yolu üzerinde bulunması olduğunu vurgulayan Okan, dolayısıyla buranın çağlar boyunca bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış olabileceğini bildirdi.

Okan, Roma imparatorlarının Avrupa'ya gidiş ve dönüş yolunda Prusias'a uğradıklarını, bir çok senatörün bu kentle ilgilenerek yatırım yaptıklarını belirterek, bu antik tiyatronun imparatorların yardımlarıyla inşa edildiğini kaydetti.

Burada yapılacak kazı çalışmalarının hem Düzce hem de Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayan DÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nurperi Ayengin ise burada gerçekleştirilecek kazıların Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Asman Murat Süslü'nün bölgedeki ziyaretlerinin ardından hayata geçirilmesine karar verildiğini anlattı.

Ayengin, Bitinya bölgesinin ayakta kalan tek tiyatrosu olması açısından kazıların başlatılması kararına varıldığını belirterek, Prusias Antik Kenti'nde ilk etapta antik tiyatroda çalışma yapacaklarını bildirdi.

-"Burası Troya gibi bir şehir de olabilir"-

Kazılara, temizlik ve jeofizik çalışmalarıyla başlanacağını ifade eden Ayengin, "Çünkü burada tünellerin olduğundan bahsediliyor. Yapılacak araştırmalarla daha erken döneme ait bir tiyatronun mimarisini ortaya çıkartabiliriz. Daha sonra '3 boyutlu' dediğimiz bir inceleme yapacağız ve bu tiyatronun rölevesini çıkartacağız. Burada yapacağımız araştırmalar Türkiye arkeolojisine çok büyük katkı sağlayacak. Bu tür bilimsel faaliyetlerin turizme çok büyük katkısı olacak ve çok güzel sonuçlar doğuracağına inanıyorum" diye konuştu.

Çalışmaların başlamasını heyecanla beklediklerini dile getiren Ayengin, şunları kaydetti:

"Çünkü nereye gideceğiz bilemiyoruz. M.S. 4 yüzyılda kurulduğundan bahsediliyor fakat burası Troya gibi bir şehir de olabilir. Belki ilk yerleşimi Prehistorik dönemlerde başladı. Kamulaştırılmış alanlarda yapacağımız sondajla da kentin ilk kuruluş dönemine bizi götürecek. Çok daha erken dönemlere ait yerleşimlerin de olduğuna inanıyoruz. Çalışmaların sonunda bir kültür, tarih bilinci oluşturmak istiyoruz. Bugün Çorum bir Hattuşaş'la Çorum oldu. Arkeolojik faaliyetler kente zenginlik katar."

M.Ö. 1200-700 yılları arasında Trakyalı halklarının yurdu olarak anılan Bitinya Bölgesi, Anadolu'nun Kuzey Batısı'nda bugünkü Kocaeli Yarımadası'nda yer alan ve genel olarak Kocaeli, Yalova, Bursa, Bilecik, Sakarya, Düzce, Bolu ve Zonguldak illerinin içinde kaldığı bölge olarak kabul edilir.

-Daha önce bulunan eserler müzede sergileniyor-

Antik kentte daha önce yapılan araştırmalarda bulunan eserlerden bazıları belde girişinde yer alan, 3 teşhir salonu, iki depo, laboratuvar ve idari bölümden oluşan müzede sergileniyor.

Müzede Bolu'dan getirilen ve "Prusias ad Hypium" antik kentinden çıkarılan buluntulardan oluşan bin 789 arkeolojik ve 456 etnografik eser ile 3 bin 837 antik para olmak üzere 6 bin 82 eser bulunuyor.

Müzenin arkeoloji salonunda Tunç Çağı ve Doğu Roma dönemine ait eserler, toprak kaplar, kandiller, toprak ve mermer heykelcikler, metal eserler, takılar, cam kaplar ve mezar hediyeleri, kronolojik olarak ziyaretçilere sunuluyor. Ayrıca Grek, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait altın, bronz ve gümüş paralara yer verilen 4 sikke bölümü yer alıyor.

Bahçede ise antik kentte gün yüzüne çıkarılan büyük mimari parçalar, sütunlar, adak yazıtları, ceset küllerinin konduğu küçük taş lahitler, şehir yasası yazıtları, büyük depolama kapları ve mezar taşları sergileniyor.

Yayıncı: Murat Paksoy - DÜZCE

Kaynak: AA / Yerel
title