Polis Memuru Hakkında "Zorunluluk Halinde Adam Öldürme" Davası
Ankara Beysukent'te 2 kadını silahla öldüren kişiyi ateş ederek öldüren polis memuru hakkında dava açılırken, sanığın "zorunluluk halinde" eylemi gerçekleştirdiği ifade edildi ve cezalandırılmaması istendi.
BARIŞ KILIÇ - Ankara Beysukent'te 2 kadını silahla öldüren kişiyi ateş ederek öldüren polis memuru hakkında dava açılırken, sanığın "zorunluluk halinde" eylemi gerçekleştirdiği ifade edildi ve cezalandırılmaması istendi.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Halil Maçkaya'nın hazırladığı iddianameye göre, Şengül Özbek 1 Temmuz 2014'te, Bircan Tanyeli hakkında kendisini rahatsız ettiği gerekçesiyle şikayette bulunmak için Beysukent polis noktasına gitti.
Şikayette bulunduktan sonra kardeşi Nuray Atay ile otomobille buradan ayrılan kadın, bir süre sonra polis noktasını arayarak "şikayet ettiği Tanyeli'nin kendilerini otomobille takip ettiğini ve sıkıştırdığını" bildirdi. Bunun üzerine görevliler kadınlardan polis noktasına dönmelerini istedi.
Bu sırada görevli komiser Yaşar Çam, polis memuru Uğur Şahin ve komiser Yardımcısı Saffet Şahan, kadınların bulunduğu aracı karşılamak üzere dışarı çıktı.
Kadınların bulunduğu araç polis noktasına yaklaşırken, Bircan Tanyeli otomobiliyle aracın önünü kesti ve camdan uzanarak tabancayla kadınlara seri şekilde ateş etmeye başladı.
Dışarıdaki polisler de Tanyeli'nin aracının etrafını sararak silahını bırakması ve teslim olması çağrısında bulundu. Ancak ateş etmeyi sürdürdükten sonra silahını komiser Çam'a doğrulttuğu belirtilen Tanyeli'ye, sanık Şahin tarafından ateş edildi.
Olay sonrası iki kadını öldüren Tanyeli de polis memuru Şahin'in tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetti.
Kadınlarla aynı otomobilde bulunan Şengül Özbek'in 5 yaşındaki kızı ise olaydan yara almadan kurtuldu.
"Meşru savunma"
İddianamede, sanık polis memurunun "Atay ve Özbek'e karşı gerçekleşen, meslektaşına karşı ise gerçekleşmesi muhtemel saldırıyı önlemek amacıyla, saldırı ile orantılı şekilde ateş ettiği ve eylemi zorunluluk hali içinde gerçekleştirdiği" ifade edildi ve bu sebeple sanığa TCK'nın "Meşru savunma ve zorunluluk hali" başlıklı 25. maddesi uyarınca ceza verilmemesi istendi.
Dava ağır ceza mahkemesinde görülecek.