Pınarhisar Vizyon Oluşturma Dönemi Oldu"
AK Parti Kırklareli Milletvekili Gürşan: "Pınarhisar Cezaevi dönemi, Başbakanımız için bir keder, üzüntü dönemi olmadı.
Pınarhisar dönemi kendisi için bir hazırlık yapma, vizyon oluşturma ve çalışma dönemi oldu" dedi.
Gürşan, Pınarhisar Cezaevi önünde, 10 Ağustos cumhurbaşkanı seçiminde Türkiye'nin tarihi bir anı yaşadığını söyledi.
Türkiye'de ilk defa halkın cumhurbaşkanını seçtiğini belirten Gürşan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük bir azim ve kararlılık içinde sürdürdüğü siyasi mücadelesini 12. cumhurbaşkanı seçilerek devam ettirdiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan'ın siyasi mücadelesinde, Pınarhisar Cezaevinin önemini vurgulayan Gürşan, şunları anlattı:
"28 Şubat döneminde Siirt'te okuduğu bir şiir nedeniyle hakkında dava açılan Erdoğan için tutuklama kararı çıkarıldı. O dönemde cezasını nerede çekebilir diye araştırma yapıldı. Hem kendisine hem de avukatlarına Pınarhisar'ın, kendi güvenliği için ve İstanbul'a yakınlığından dolayı uygun olacağını söylemiştik. Gerekli araştırmalar, çalışmalar yapıldı ve Pınarhisar Cezaevi'nde karar kılındı. Mahşeri andıran büyük bir kalabalıkla Pınarhisar'a gelindi. Lüleburgaz-Pınarhisar arasındaki yaklaşık 30 kilometrelik yol hınca hınç doluydu. Müthiş bir kalabalık vardı."
"HER ŞEYE RAĞMEN MÜCADELESİNİ SÜRDÜRDÜ"
Gürşan, Erdoğan'ın her şeye rağmen siyasi mücadelesini her zaman sürdürdüğünü söyledi.
Erdoğan'ın, 26 Mart 1999'da Pınarhisar Cezaevi'ne getirildiğini ve 4 ay boyunca burada misafir edildiğini belirten Gürşan, şöyle devam etti:
"Pınarhisar Cezaevi dönemi, Başbakanımız için bir keder, üzüntü dönemi olmadı. Pınarhisar dönemi kendisi için bir hazırlık yapma, vizyon oluşturma ve çalışma dönemi oldu. Pınarhisar Cezaevi'nde, bulunduğu dönemde her gün binlerce ziyaretçi akın etti. Onlarla görüştü, kendisine gelen binlerce mektuba cevap yazdı, cezaevi sonrası siyasi perspektif için çalışmalarda bulundu. Yeni kuracağı siyasi partinin mayalandığı yer Pınarhisar'dı. Hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, siyasetin baskı altına alındığı, vesayetin kendini büyük bir şekilde hissettirdiği bir dönem vardı. Başbakanımız cezaevi döneminde yeni bir parti oluşturma, hak ve özgürlüklerin genişletildiği, demokrasinin, milli iradenin öne çıktığı bir siyasi arayış içindeydi. Bunu geliştirme konusunda düşündü, gelen giden misafirlerle konuştu. Buraya sadece halktan insanlar değil, akademisyenler, düşünürler, yazarlar gelip gitti."
"BÜYÜYEN BÖLGESİNDE GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE"
Gürşan, Erdoğan'ın Pınarhisar Cezaevi'nden çıktıktan sonra AK Parti'yi kurduğunu anımsattı. AK Parti'nin 2002'de girdiği seçimlerde tek başına iktidar olduğunu ve 12 yılda girdiği bütün seçimlerden zaferle çıktığını belirten Gürşan, şunları anlattı:
"Siyasete, ekonomiye büyük istikrar getirdi. Ulaşımda, sağlıkta çok büyük hizmetler ve atılımlar yaptı. Hepsinin altyapısı o dönemde düşünüldü, hazırlandı ve hayata geçirildi. Türkiye'yi 2002 öncesi ile kıyasladığımızda 2002 yılından sonra çok farklı bir noktaya geldi. Başbakanımız, içeride ve dışarıda güçlü, müreffeh, halkı zengin, hak ve özgürlüklerin sonuna kadar genişlediği, kimsenin siyasi düşüncesinden dolayı cezaevine girmediği, siyasi partilerin kapatılmadığı, yasaklanmadığı, herkesin hakkını, hukukunu düşüncesini açıkça ve özgürce ifade edebileceği, teknolojisini yenileyen, ekonomide üretime yatırım yapan, kişi başı milli geliri 2023 yılında 25 bin dolar olan, büyüyen, bölgesinde güçlü, dünyada aktör bir Türkiye'yi oluşturmayı hedefledi."