(Özel Haber) Balıkesir Marmara'nın En Huzurlu İli

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, Balıkesir'in bulunduğu siyasi ve coğrafi bölgede diğer illerle kıyaslandığında bölgedeki en huzurlu il olduğunu söyledi. Hükümetin yargıyı hızlandırmak için açıkladığı üçüncü paketin meclisten bir an önce geçip uygulanmasını beklediklerini belirten Hatipoğlu, "Üçüncü paket tek başına yeterli değil, dördüncü paket de gerekebilir. Çünkü bir ayağı yok. Ama üzerinde çalışılmış, mutlaka faydalı olacaktır" dedi.

Balıkesir'e atandıktan sonra ziyaretçi akınına uğrayan Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, iade ziyaretlerini sürdürüyor. Bu kapsamda İhlas Holding Bölge Temsilciliğini de ziyaret eden Başsavcı Selami Hatipoğlu, İsmet Çetinkaya'yı makamında ziyaret etti. Samimi bir ortamda yapılan ziyarette Balıkesir ile ilgili açıklamalarda bulunan Başsavcı Selami Hatipoğlu, adliyedeki dosya sayısında 1. Bölgeler seviyesine göre Balıkesir'in yüksekte değil normal seviyede olduğunu belirtti. Balıkesir'de daha stabil ve daha huzurlu bir kent profilinin olduğunu kaydeden Hatipoğlu, "Balıkesir bence Marmara Bölgesinin en huzurlu illerinden birisi. Balıkesir alanı geniş olmasına rağmen huzur profili iyi kentlerden biri. Bence Balıkesir'de çalışanlar kendini şanslı görmelidir. Sakarya ve Kocaeli buralara göre daha sorunlu iller" dedi.

YARGIYA DÖRDÜNCÜ PAKET

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, yargının hızlandırılması ve dosya sayınını azaltılmasıyla ilgili çalışmaların Türkiye'nin tamamında yapılabilecek işler olduğunu bildirdi. Hükümetin açıkladığı üçüncü paketin önemli ancak eksik olduğunu belirten Hatipoğlu, meclise sunulan paketin en kısa sürede çıkarılıp uygulamaya geçirilmesini beklediklerini, yargının hızlanması için önemli katkı sağlayacağına inandığını söyledi. Yargının daha sağlıklı işlemesi bakımından dördüncü bir paketin de gerekli olabileceğini kaydeden Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, "Hükümet en son üçüncü paketi açıkladı. Onlar da yargının hızlandırılmasına ilişkin kısmi çözümlerden ibaret. O yasa da meclisten geçerse hızlılık, devamlılık ve sürat sağlanacaktır. Üçüncü paket meclise sunuldu, görüşmeler yapılıyor, 15-20 güne çıkar. Hızlılığı sağlamak açısından faydalı prensipler var. Tabi bu tek başına yeterli değil, belki dördüncü paket de gerekebilir. Çünkü bir ayağı yok. Ama üzerinde çalışılmış, mutlaka faydalı olacaktır" diye konuştu.

BASIN SÖZCÜSÜ SAVCILAR GELİYOR

Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, HSYK'nın basın ile ilgili genelgesinin olduğunu hatırlattı. Balıkesir'de yargı erki olarak basın konusunda kendi başlarına hareket edemeyeceklerini kaydeden Hatipoğlu, adliyelerde basın sözcüsü savcıların görevlendirileceğini, b u savcıların eğitime tabi tutulduktan sonra göreve başlayacaklarını açıkladı. Selami Hatipoğlu, "Oradaki düşünce şudur, adli tahkikat başlamış ve yargılama devam ediyorsa bununla ilgili basını bilgilendirme işlemi yanlış spekülasyonlara meydan vermemek için yargıdaki temsilcilere ait olmalıdır. Temel görüş budur. Bu açıklamayı da yargı süreci başladıktan sonra adli tahkikat boyutu itibariyle (soruşturma başlatılır, operasyon yapılır, gözaltına almalar olur, tutuklamalar olur, dava açılır vs) bunlarla ilgili basını bilgilendirme açıklamaları Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılmalıdır şeklinde bir genelge çıktı. 2012'de bu uygulamaya başlayacağız. Nitekim büyükşehir statüsündeki illerde yaklaşık 15-16 tane basın sözcülüğü yapacak savcılar eğitime alındı, Ankara'da. Basın savcılığı unvanı kişileri HSYK atadı. Balıkesir'de henüz yok. Diğer yerlerde (Ankara, İstanbul ve İzmir) başsavcı veya görevlendireceği bir Cumhuriyet Savcısı açıklama yapabilir diyor. Biz şimdi diğer iller olarak bu ay Ankara'da bir toplantı olacak, ortak hareket etmeyi düşünüyoruz. Ağır ceza bölgeleri olarak düşünelim. Balıkesir'de Burhaniye ve Bandırma da var. Balıkesir'de de adli tahkikatı gerektiren süreçler vardır, açıklamayı bir Cumhuriyet Savcısının yapmasını öngörüyor. Doğru olan da o. Ancak eski alışkanlıklar devam ediyor. Doğru bilgi savcılık ünitesinden çıkmalıdır, yargı süreciyle ilgili ise. Yoksa beyanatlar idareyi ilgilendirir. Genelgeye göre tüm yetkiler Cumhuriyet Başsavcılığı'ndadır. Operasyona başlayan bir ekip adli soruşturmada adli görevli kimliğine bürünür, bu durumda safahatla ilgili, sanık veya şüpheliyle ilgili açıklamaları o yer Cumhuriyet Başsavcılığı yapmalıdır. Hatta genelgede şöyle bir hüküm de var, açıklamayı başkaları yaparsa onlar hakkında da adli ve idari yönden işlem yapılmalıdır. Tabi bu tek düze olarak uygulamaya geçmedi Türkiye'de. Biz de bu HSYK tarafından atanan basın savcılarının işleyişine bakıyoruz. Ama tüm Türkiye'de muhtemelen ortak bir harekete geçilecektir. Geçiş sürecinde eski teamülleri kimse bozmak istemiyor. Emniyet veya jandarma şimdi kamuoyuna bilgi olsun, caydırıcı olsun diye bilgilendirme yapıyor. İdari işlemlerle ilgili açıklamalar valilik kanalıyla, adli safahatla ilgili ise Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmeli. Bu sanıyorum birkaç içinde yerine oturur" dedi.

STANDART GELİŞTİRİLMELİ

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, basının doğru şekilde bilgilendirilmesiyle ilgili belli bir standart geliştirmeye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Kişilik hakları ile özgürlükler çerçevesinde dengenin sağlanmasının şart olduğunu ifade eden Hatipoğlu, "Bir standart geliştirmek gerekir. Amaç şu, şüpheli sıfatıyla suçlanan kişilerin de hakları var, onları rencide edici olmamalı. Ama basın da haber sunmak zorunda. O hak ve özgürlükler çerçevesinde dengeyi sağlamak gerekiyor. Uygulamaya şu an geçilmesine engel yok, herkes birbirinden haber bekliyor. Ankara ve İstanbul'da bu başladı, adli safahatlarla ilgili açıklamaları istenen seviyede olmasa bile basın savcıları yapıyor. Ancak bir standart geliştiremediler. Bu sanki yargılaması devam eden davalarla ilgili bir açıklama gibi algılandı. Halbuki yargılaması devam eden başı, sonu, iyi kötü anlaşılıyor zaten. Daha çok bu operasyonel nitelikte yapılan gözaltı süreleri ve tutuklamalar gibi bölümlerle ilgili açıklama yapmalı ve bunu da Basın Savcısı yapmalı" dedi.

Adliyelerde kamusal alanın iki türlü kontrole tabi olduğunu söyleyen Selami Hatipoğlu, bunlardan halkın girebildiği bölgelerin Başsavcılığın kontrolüne tabi olduğunu, basının daha çok görüntü almak istediği yer olan görüşme salonlarında ise yasal bir engel bulunduğunu, duruşma salonlarına Başsavcı ve Mahkeme Başkanı'nın dahi karışamadığını bildirdi. Hatipoğlu, yasal engelde görüntü ve ses kaydı almanın yasak olduğunu, ama basın mensubunun dinleyici olarak girebildiği gibi karakalem çalışması yaparak duruşmayı görüntüleyebildiğini, bunun için bir engel bulunmadığını hatırlattı.

AÇIK CEZAEVİ ŞEHİR DIŞINA ÇIKACAK

Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, şehir merkezinde kalan eski cezaevinin bugün açık cezaevi olarak kullanıldığını, ancak bu görüntünün Balıkesir'e yakışmadığını, buradaki cezaevinin şehir dışına çıkması gerektiğini anlattı. Kepsut'ta yapılan Balıkesir L Tipi Kapalı Cezaevine taşınan hükümlü ve tutukluların ardından şehir merkezinde kalan açık ceza infaz kurumunun en kısa zamanda Balıkesir şehir merkezinin dışına çıkarılacağını söyleyen Hatipoğlu, yeni açık cezaevinin Edremit yolu üzerindeki bir Hazine arazisine inşa edileceğini açıkladı. Yaklaşık 24 dönüm alana sahip açık cezaevinin TOKİ veya Belediyeye terk edebileceklerini belirten Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, "Eski cezaevi ile ilgili ne yapabiliriz araştırıyoruz. Bizim normalde açık ceza ve infaz kurumunu şehir dışına taşımamız gerekir. Hazinenin bize Edremit yolunda teslim ettiği boş bir arazi var. Burayı belediye veya TOKİ'ye devredeceğiz. Artık bu görüntü Balıkesir'e yakışmıyor. Bu görüntünün buradan çıkması gerekiyor. Denizli'de bir örneği var, biz terk ettik belediye otopark düzenlemesi yaptı. Burada evlerin arasında, halı silkeleyen bayanların arasında cezaevi olmuyor. Bir proje üretmeye çalışıyoruz. TOKİ üretebilirse almasında bir zorluk yok, ya da belediye yapabilir mi, bilmiyorum. O geçişi sağlayabilirsek Adalet Bakanlığına bir proje sunacağız. Ön görüşmelerde kimse hayır demiyor, nihai kararı Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü verecek. Benim ilk hedefim burayı şehrin dışına çıkarmak. Artık orası yeşil alan mı olur, konut alanı mı olur, iş alanı mı olur bilmiyorum. Mutlaka kente uygun bir alan çıkar. İmarla da ilgisi vardır" dedi.

"AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARI OLMAK ZORUNDA"

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, açık ceza infaz kurumlarının mutlaka olması gerektiğini, çünkü buraların hükümlüler için bir rahatlama yerleri, sosyal rehabilite aşaması olduğunu söyledi. Hükümlüleri odaların ağır sendromundan kurtarmak gerektiğini ifade eden Selami Hatipoğlu, "Keşke daha fazla iş atölyeleri olabilse" dedi. Açık cezaevindeki 250-300 hükümlüden yaklaşık 40'ının adliyede çalıştıklarını kaydeden Başsavcı Selami Hatipoğlu, protokol ile bazı tapu dairelerinde de temizlik işlerinde çalışan hükümlülerin olduğunu, resmi maaş ve sosyal güvence altında olduklarını söyledi. Çalışan hükümlülerin dışarıdaki ailesi ve çocuklarının da sağlık ve sosyal hizmetlerden yararlandığını belirten Selami Hatipoğlu, "Türkiye'de sosyal güvenlik teşkilatı en garantili teminatı mahkuma vermektedir. İşe giriş bildirgesi, sigortası, hepsi yapılmak zorunda. Ücreti ödenmek zorunda. 90 iş gününü geçtikten sonra da dışarıdaki çocukları ve ailesi de sosyal hizmetlerden yararlanır. Mahkum ailesi olduğu için değil, çalıştığı için. Çalışmak isteklerine bağlı. Denizli'de, Bozkurt ilçesinde tekstil atölyeleri, Sarayköy ilçesinde seracılık ve demir işleri yaptık. Bugüne kadar Balıkesir'e üretilememiş bu. Burada fiziksel mekan uygun değil" dedi.

HÜKÜMLÜYE MEŞGULİYET TEDAVİSİ

2008 yılında kaldırılan 50 işçi ve üzerindekilerin eski hükümlü ve sakat kontenjanı uygulamasının bugün yürürlükte olmamasını, "Bizim aleyhimize oldu" diye yorumlayan Başsavcı Hatipoğlu, yasa hükümlü çalışanın primini devletin karşılayacağı bir hüküm getirmiş olsa bunun işveren için cazip olabileceğini söyledi. Bu nedenle hükümlü profilinden işçi ihtiyacının çok tercih edilmeğini belirten Hatipoğlu, hükümlülerin meşguliyetle tedavi uygulamasından son derece verimli sonuçlar alındığını söyledi. Hükümlü kadrosundan istifade edemeyenleri açık cezaevlerinde sosyal yaşama dahil etmeye çalıştıklarını söyleyen Hatipoğlu, "Biz bunu açık cezaevleriyle sübvanse etmeye çalışıyoruz. Çünkü cezaevinde en tehlikeyi şey bir adamın boş kalması. Boş bırakmayacaksın kimseyi. Edirne Darüşşifa Merkezi'nde tedavi yöntemleri var. Benim en çok dikkatimi çeken 'meşguliyetle tedavi' oldu. Meşguliyetle tedavi yabana atılacak bir şey değil. Ben hep söylerim, iki türlü insanı boş bırakma, biri öğrenci grubu, ikincisi hükümlü grubu. Kötü anlamda değil, zihnen üretecek pozisyona sokmak lazım" diye konuştu.

Balıkesir L Tipi Kapalı Cezaevi'nde 1.270 hükümlü ve tutuklunun olduğunu kaydeden Başsavcı Selami Hatipoğlu, Türkiye ortalamasına bakıldığında cezaevlerindeki tutuklu sayısının daha fazla olduğunu ancak Balıkesir'deki bütün cezaevlerinde ise hükümlü sayısının daha fazla olduğunu vurguladı. - BALIKESİR