Ovacık Muhtarlar Birliği Başkanı Güngören: "Tunceli Ovacık Gözeleri Kuruma Tehlikesi ile Karşı Karşıya"
Ovacık Muhtarlar Birliği Başkanı ve Ziyaret köyü Muhtarı Erol Güngören, Tunceli Ovacık Gözeleri'nin kuruma tehlikesiyle karşı karşıyı olduğunu belirterek, bu şekilde devam ederse önümüzdeki yıl tarım ürünlerinin yetiştirilemeyeceğini söyledi. Güngören, Gözelerin kurumasında az yağmur ve kar yağışının yanısıra ziyaretçilerin bilinçsizce suya girmeleri, bozuk para ve metal atmalarının etkili olduğunu belirterek, bozuk paraların gözeleri tıkayarak suyun akışını etkilediğini kaydetti.
Haber: Serra TAYLAN
(ELAZIĞ) - Ovacık Muhtarlar Birliği Başkanı ve Ziyaret köyü Muhtarı Erol Güngören, Tunceli Ovacık Gözeleri'nin kuruma tehlikesiyle karşı karşıyı olduğunu belirterek, bu şekilde devam ederse önümüzdeki yıl tarım ürünlerinin yetiştirilemeyeceğini söyledi. Güngören, Gözelerin kurumasında az yağmur ve kar yağışının yanısıra ziyaretçilerin bilinçsizce suya girmeleri, bozuk para ve metal atmalarının etkili olduğunu belirterek, bozuk paraların gözeleri tıkayarak suyun akışını etkilediğini kaydetti.
Her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Tunceli'de Munzur Suyu Gözeleri'nde bu yıl hem ziyaretçilerin tahribatı hem de kuraklığın etkisiyle su seviyesinde önceki yıllara göre artan oranda düşüş yaşandı. Su seviyesinin daha önce hiç bu kadar düşmediğini belirten Ovacık Muhtarlar Birliği Başkanı ve Ziyaret köyü Muhtarı Erol Güngören, bu şekilde devam ederse önümüzdeki yıl tarım ürünlerinin yetiştirilemeyeceğine dikkat çekti.
"Mayıs ayından itibaren hiç yağmur yağmadı"
Güngören, fasulye üreticilerin zor durumda olduğunu ve köylülere sulama suyunun 5-6 günde bir zor verildiğini belirtti. Bu konuda ziyaretçilere uyarılarda bulunan Güngören, şunları söyledi:
"Munzur suyunun bu yıl az olmasının önemli etkenlerinden birisi yağmurun ve karın az yağması. Özellikle mayıs ayından itibaren hiç yağmur yağmadı. Kar da bu yıl çok az yağdı fakat ikisi tek başına etken değil. Asıl suyun az olmasının ya da çoğu gözlerin akmamasının nedenlerinden bir tanesi de insanlar geliyorlar özellikle içme sularının çeşmelerinin aktığı yerlerden bilinçsizce ayakları ile suya giriyorlar. Dolayısıyla ayaklarıyla suya girdikleri yerlerde taşları oynatıyorlar, çeşmelerin kaynakları ile oynuyorlar. Çeşmelerin kaynakları ile oynadıkları zaman da ister istemez kayma oluyor. Dibe çökme oluyor ve o su başka yerden çıkıyor ya da kayboluyor gidiyor. Yani bizim ziyaretçilerimizden özellikle ricamız Munzur gözlerinde mümkün oldukça belirtilen yerlerin dışında hiçbir yerde ayakları ile suya girmemeleri lazım, taşları yerinden oynatmamaları lazım ve özellikle Munzur Baba'nın sırlandığı yerde yakılan çıraları kumların dolduğu yerde yakmalarını rica ediyoruz. Mümkün olduğu kadar başka yerde yakmasınlar bu da suyun çıkısını engelliyor. Tabii ki yağmurun ve karın yağmaması bu yıl suyun az olmasında önemli bir ekten ama çevreye zarar veren ziyaretçilerin verdiği tahribat da ayrı bir etken."
"Son 50 yıldır su hiç bu kadar azalmamıştı"
Son 50 yıldır Munzur suyunun ilk defa bu kadar azaldığını belirten Güngören şu ifadelere yer verdi:
"Biz ilk defa böyle bir manzara ile karşılaştık. Daha önce hiç böyle bir manzara olmadı. Daha önce karın ve yağmurun az yağdığı dönemler olmuştu. Ancak yine de bu derece su azalmamıştı. Ben yaklaşık 50 küsur yıldır burayı bilirim ve her yaz gelir giderim. İlk defa suyun bu derece azaldığını gördüm. Hiç beklenmedik şekilde bu yıl vatandaşlarımızın, köylülerimizin fasulye tarlalarını suladıkları yerlere su gitmiyor. Fasulyeleri sulayacak su yok. İlk defa karşılaşıyoruz. Munzur Baba'da, Ziyaret köyünde, Ovacık'ta sorunlar yaşanıyorsa vay halimize. Eskiden şöyle yapıyorlardı; geçen yıl ve ondan önceki yıl aynı anda 5- 6 tane köylümüz tarlasını sulayabiliyordu. Bu insanlar aynı anda farklı farklı alanlarda tarlalarını sulayabiliyordu. Şu an 1 kişi yada 2 kişi zor sulayabiliyor.
"Önümüzdeki sene böyle olursa hiç fasulye ekilemeyecek"
Su olmayınca da fasulye biçilmek üzere fasulyelerin son sularının verilmesi gerekiyor. Yani şu anda vatandaşlarımız öyle ya da böyle ürünlerini çıkaracaklar. Ama önümüzdeki sene böyle olursa hiç fasulye ekilemeyecek, tarım yapılamayacak. Zaten tarlalarımızın yüzde 10'u ya da yüzde 20'si ancak ekilebiliyor. Ekilemiyor çünkü su yetersiz. Kuraklık tehlikesi var şu anda. Şöyle düşünün Türkiye'de suyun en bol olduğu coğrafyada yaşıyorsak, suyun en bol oluğu köydeyiz, biz burda su sıkıntısı yaşıyorsak, diğer yerleri ben hakikaten düşünemiyorum. Büyük bir sıkıntı ve büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bizim Munzur Gözeleri ile ilgili de şöyle bir çağrımız olacak: Gerekirse 1 yıl, 2 yıl Munzur'u bir dinlendirelim. Gerekirse bir kaç yıl ziyaretçi gelemesin. Doğayı kendisi ile baş başa bırakalım. Bir ziyaretçi girişi, çıkışı olmasın. Doğa bir kendini yenilesin. Su kaynakları kendisini bir yenilesin. Bakarsınız farklı bir tablo ortaya çıkabilir."
"Köylülerin tarlalarını sulayacaklar su yok"
Suyun Türkiye'de en fazla olduğu bölgelerden biri olan Tunceli Ovacık'ta suyun azalmasının ülke genelinde ki su seviyesinin düşüşünün bir göstergesi olduğunu belirten Güngören, şöyle konuştu:
"Bütün ziyaretçilerden ricamız, doğayı tahrip etmesinler. Doğanın dengesi ile oynamasınlar, doğaya sahip çıksınlar. Getirdikleri ne varsa, çöplerini vs geri götürsünler. Bunları doğaya bırakmamaları gerekiyor. Ziyaretçilerden ricamız şu; Munzur Baba'nın sırlandığı yerde bir gölet var. O suya gereksiz şeyler atıyorlar. Bozuk para, metal eşya. Bizim kültürümüzde öyle bir inanç yoktur. O bozuk paralar, metal eşyaları suya atmamaları lazım. Suyun gözeneklerini tıkayıp akışını etkiliyor. Tabii ki suyun, yağmurun az olması, karın olmaması suyun azalmasında etken ama gelip çevreye zarar veren ziyaretçiler de ayrı bir etken."