Otizmli Çocuklara "Kayak" ile Rehabilitasyon
Sinan Özmüş - Otizmli çocuklar, Ilgaz dağındaki kampta, kayak eğitimi eşliğinde dikkatlerini toplamayı, grup içerisinde hareket etmeyi ve vücutlarını kullanmayı öğreniyor.
Sinan Özmüş - Otizmli çocuklar, Ilgaz dağındaki kampta, kayak eğitimi eşliğinde dikkatlerini toplamayı, grup içerisinde hareket etmeyi ve vücutlarını kullanmayı öğreniyor.
İstanbul'da faaliyet gösteren Anka Otizm Eğitim, Yaşam ve Spor Kulübü'ne mensup 30 otizmli çocuk, Ilgaz dağında gerçekleştirilen kayak kampıyla vücutlarını kullanmayı öğreniyor.
Ilgaz dağında yılda 4 gün olarak düzenlenen kayak kampında, 30 otistik bireye uzmanlar eşliğinde kayak eğitimi veriliyor.
Kayak öğrenme sırasında dikkatlerini toplamaya alışan otizmli çocuklar, aynı zamanda bir grup içerisinde hareket ederek sosyalleşiyorlar
-"Çocukların farkındalıklarında çok ciddi bir artış görüyoruz"
Anka Otizm Eğitim, Yaşam ve Spor Kulübü Kurucusu İsmail Avşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otizmli çocuklara spor ve yaşam liderliği konularında eğitim verdiklerini belirterek, 4 yıldır da 30 otizm teşhisi almış bireyle Ilgaz dağında kamp yaptıklarını söyledi.
Kampın ana gündemi kayak olmasına karşın, kayağın dışında otelde çocuklarla bağımsız yaşam çalıştıklarını da ifade eden Avşar, şöyle konuştu:
"Her öğrencinin yanında bir yaşam lideri oluyor. Gün boyu hem kayak eğitiminde, hem de otelde onlara eşlik ediyorlar. Örneğin, çocuğa sabah kalktığında yatağını toplamasını öğretiyor. Daha sonra da kendi kahvaltısını kendisinin almasını. Sonra da piste çıkarıyor.
Pistte bire bir kayak eğitimi veriyoruz. Kayak eğitimini Anka'nın eğitimcileri veriyor. Kayak eğitiminin çocuklara çok ciddi faydaları var. Özellikle dikkatlerini toplamayı öğrenmelerinde, vücut ve alan farkındalıklarında çok büyük gelişmeler oluyor. Her şeyden önce çocuk, kendi etrafının farkına varıyor. Kendi vücudunun farkına varıyor. Vücuduna yön vermeyi, vücut uzuvlarını kontrol etmeyi, onları kaldırıp indirmeyi. Bizim çocuklarımızda bu tip sorunlar çok sık görülür. Kayak kampından sonra çocukların farkındalıklarında çok ciddi bir artış görüyoruz. Akademik anlamda da çok ciddi anlamda performansları artıyor. Örneğin kamptan önce akademik bir derste 15 dakikadan fazla dikkatini toplayamayan, dağılan bir çocuk, kamptan sonra 40 dakikaya kadar bu dikkatini çıkartabiliyor."
Avşar, otizmli çocukların kayakla terapisini kendilerinin ürettiğini ve daha önce Türkiye'de olmadığını vurgulayarak, şimdi ise pek çok kurumun bunu yapmaya başladığını ifade etti.
-"Hayatımızın en güzel tatilini yaşadık"-
Kampa otizmli çocukların ailelerinin de katıldığını ve ailelerin kampın ardından kendilerine "Hayatımızın en güzel tatilini yaşadık" şeklinde ifadelerle teşekkür ettiğini aktaran Avşar, şöyle devam etti:
"Bizim için bu, eğitim kampı ama aileler için bu çok güzel bir tatil. Çünkü, otizmli çocukların toplumda kabulü ile ilgili ne yazık ki sorun var. Otizmli bir çocuğu olan aile, çocuğu ile bir otele gittiğinde, o çocuk sesini yükselttiğinde, bağırdığında ya da herhangi bir sorun çıktığında, hatta bunlar olmasa bile çoğu kez dışlanıyor. İlginç ve çirkin bakışlara maruz kalıyor. Oysa bizimle birlikte yaptığı kampta, çocuğun yanında onu çok iyi anlayan yaşam lideri oluyor."
-Otizmli çocukların aileleri memnun-
Otizmli Arda'nın annesi Nagihan Mercan (36) da kampa ikinci gelişlerinin olduğunu ifade ederek, kampa katılan çocukların çok başarılı olduğunu söyledi.
Kamp sayesinde çocukların sosyal ortamda olmayı öğrendiklerini aktaran Mercan, "Kesinlikle kendilerine güveni geliyor. Bir şeyleri başarmış oluyorlar. Anne ve babası olarak da herhangi bir kayak merkezine gittiğimizde, kayak yapmayı becerebiliyoruz, başarabiliyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor, çocuğumuzu da mutlu ediyor" diye konuştu.
Otizmli çocuk sahibi olan Başar İlişe (43) de iki yıldır kulübe devam ettiklerini, ancak ilk defa oğlu Ömer ile kampa katıldığını söyledi.
İlişe, kampın sonuna kadar hem kendisinin hem de oğlunun kayak sporunu öğrenmiş olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sağlıklı birey için duyusal entegrasyon çok önemli. Otizmli çocuklarda duyusal entegrasyon, hayattaki bir çok şeyden daha ön planda. Ömer'in burada kayak sporunu yapabiliyor olması, günlük yaşantıdaki diğer aktiviteleri zorlanmadan yapabileceği manasına geliyor. Yoksa, olaya sadece kayak sporu ya da herhangi bir spor olarak bakmıyoruz. Spor, diğer günlük yaşantısında gereken bireysel etkinliği de geliştiren bir olgu."
Yayıncı: Ebubekir Gülüm - KASTAMONU