Osmanlı Ocakları Bursa İl Başkanlığı Açıldı

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Abdülkadir Canpolat, "Yeryüzü, Osmanlı varlığından koptuğu o andan itibaren, insanlar zulüm görmekte, öldürmekte, aç susuz sefalet içinde yaşamaktadırlar" dedi.

Osmanlı Ocakları Bursa İl Başkanlığı düzenlenen törenle açıldı. Saygı duruşu ve mehter takımı eşliğinde okunan İstiklal Marşı'nın ardından Ulucami müezzini Abdullah Yiğit, Kuran-ı Kerim okudu.

Törende konuşan Abdülkadir Canpolat, Osmanlı Ocakları'nın gerçek manada Osmanlı medeniyeti için kültür, ahlak, adalet, barış, hoşgörü, hukuk, sanat, edebiyat ve özgürlük için, dünya barışı için gönüllü olarak hizmet ettiğini söyledi.

Hiç kimseyi "öteki" görmeden, tüm etkin kökenlerin, ırkı, dili, dini, mezhep ayrılığı yapmadan hareket ettiklerini dile getiren Canpolat, "Yeryüzü Osmanlı varlığından koptuğu o andan itibaren, insanlar zulüm görmekte, öldürmekte, aç susuz sefalet içinde yaşamaktadırlar. Ülkemizde ve dünyada bir Osmanlı ruhu boşluğu var. Onu taklit eden büyük devletlerin, adalet ve hoşgörü konusunda sınıfta kaldığı görülmekte. Osmanlı'yı taklit edebilecek bir gücün, adil düzen ve hoşgörü ilkelerini önemsemesi gerekir. Önce ülkemizde Osmanlı ruhu var olmalı" diye konuştu.

"Biz hiç kimseden ücret almıyoruz, almadığımız gibi komut da almıyoruz. Komut aldığımız şey, Osmanlı medeniyetidir" diyen Canpolat, şöyle devam etti:

"Biz toplumda cereyan eden, Osmanlı'yı yaşatmak için, Osmanlı Ocaklarında bu özlemi, hasreti, acılara sonu, hüzünlere sevinci ekleyecektir. Türkleri Kürtlere, Kürtleri Türklere benimsetip ülkeye sulhu aşılayacağız. Alevi Sünni kavgalarını bitirmek için elimizden gelen katkıyı iyi niyetle sunacağız. Solcu ve sağcı kardeşlerimizi Osmanlı Ocakları çatısı altında, Osmanlı ruhuyla var edeceğiz. Dedik ya eşitlik önem arz ediyor. Ata koruma kanununda eşitlik felsefesi ele alındığında Atatürkümüz nasıl korunuyorsa, nasıl korunması gerekiyorsa, nasıl korunacaksa Fatih Sultan Mehmet Han, Yavuz Sultan Selim, Osman Bey gibi atamız olan ecdadımız da, bu kanunda yer almalı. Bu milletin kültürüyle, şerh olmuş Osmanlı ruhuyla alay edilircesine yapılan sinema ve dizilere insanlarımızın kültür haklarını korumak için izin verilmemesi gerekiyor."