Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Milyonların gözü bu toplantıda: Bakan asgari ücret için tarih verdi

Bakan Işıkhan asgari ücret için tarih verdi: İşte masadaki rakamlar

"Osmanlı'daki Çevre Bilinci Günümüzde de Oluşturulsun"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Tuğba Yardımcı Mısır - Osmanlı'da çevre ve sokak temizliğine önem verildiği, Kanuni Sultan Süleyman'ın 1539'da çevre temizliğiyle ilgili kanunnamesinin, bu konuda dünyanın ilk nizamnamelerinden biri olduğu, o dönemdeki çevre bilincinin günümüzde...

Tuğba Yardımcı Mısır - Osmanlı'da çevre ve sokak temizliğine önem verildiği, Kanuni Sultan Süleyman'ın 1539'da çevre temizliğiyle ilgili kanunnamesinin, bu konuda dünyanın ilk nizamnamelerinden biri olduğu, o dönemdeki çevre bilincinin günümüzde de oluşturulması gerektiği bildirildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Temel Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı yöneticilerinin çevre temizliği konusundaki tutumlarına, Müslüman toplum veya İslami ölçüler açısından yaklaşılması gerektiğini söyledi.

İslam kültüründe, daha öncesinde Türk kültüründe çevrenin korunması ve temizliğe verilen önemin, İslam dinindeki "temizlik imanın yarısıdır" noktasında ifade edilen hususlardan olduğunu belirten Öztürk, "Osmanlı yöneticileri de bu açıdan meseleye yaklaştılar. Temiz bir çevre oluşturma ve bütün halkın hayat standartlarının yükseltilebilmesi için yaşanılabilir bir çevre bırakma veya o çevreyi oluşturma noktasında gayret gösterdiklerini görmekteyiz" dedi.

Doç. Dr. Öztürk, Osmanlı'da yaşanılabilir çevrenin ön planda tutulmasına dikkat edildiğini ifade ederek, "Osmanlı'da sadece gelir açısından değil, hayat standardının yükselmesi, bilhassa yaşanılabilir bir çevrenin oluşmasına da dikkat edildi. Çevrenin temiz tutulması, sokakların temizlenmesi, insanların birbiriyle ilişkilerinde binaların yapımı bile dikkate alındı" diye konuştu.

-"Osmanlı bu yapıyı emirlerle, telkinlerle oluşturmuş"-

Osmanlı'nın bunu sağlarken kendi içinde teşkilat oluşturduğunu, uygulamalarda belli bir disiplin ve sitem içinde hareket edildiğini vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:

"Çevre temizliği noktasında Osmanlılarda kontrolü sağlayan, çevrenin temizliğinde yardımcı olan subaşılar, çöpçüsubaşılar var. Bunlar mahalle aralarının, çarşıların temizliğinden sorumlu oluyor. Bilhassa yine çarşıların temizliğinde esnafı ön planda tutuyorlar ki Osmanlı'nın ahi teşkilatını da düşünürsek, bunlar birbirine bağlı teşkilat içindeler. Esnaf çarşı ve pazarın temizliğinden sorumlu ve çöpçüsubaşısı bunun kontrolünü sağlıyor. Mahalle aralarının temizliği ile alakalı uygulamalar var. Bunu elimizdeki belgeler nezdinde Fatih Sultan Mehmet'e kadar götürebiliriz. Belgeye dayalı konuşmak gerekirse Fatih Sultan Mehmet'in kanunnameleri var. Bu nokta üzerinde kanunnamesinde, 'İstanbul'un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim. Bunlar ki ellerinde bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Sokaklara tükürenlerin tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye alsınlar' diyor.

Kanuni Sultan Süleyman'ın çevre temizliğiyle alakalı 1539'daki kanunnamesini belki de dünyanın ilk nizamnamelerinden biri olarak belirtebiliriz. Evlerin ve dükkanların temiz tutulması, evlerde çamaşır sularının yollara dökülmemesi, hayvan leşlerinin insanların yaşadığı yaşadığı yerlerden uzak tutulması, at arabalarının özel park yerlerine park edilmesi gibi ince noktaları da ifade eden bir nizamnamenin 1539'da yayımlandığını ve uygulandığını görmekteyiz."

Doç. Dr. Öztürk, günümüzde çevre temizliğinin en önemli noktasının bilinçlenme olduğunu belirterek, "Halkın tam anlamıyla bilinç sahibi olup, ona göre hareket etmesi hususu ön plandadır ki bunun da yönetici kesimlerimizin kontrolü dahilinde yürütülmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Osmanlı kendi dönemi içinde bu yapıyı emirlerle, telkinlerle, uygulamalarda vurgulamış ve oluşturmuş" dedi.

Günümüz yapısı içinde halkın tam olarak bu bilinç içinde olmadığını ifade eden Öztürk, şunları kaydetti:

"Çevrede çöp tenekeleri olmasına rağmen insanlarımızın çöplerini zaman zaman sağa sola attığını görüyoruz. Bunu bilinçlenmeyle bilgilenmeyle eğitimle alakalı bir husus olarak görmekteyim. Osmanlı döneminde bunun önüne yaptırıcı, uygulayıcı cezalarla geçiliyordu. Bunlar maddi cezalar ya da uyarı, telkin noktasındaki cezalar olabilir. Osmanlı bu şekildeki uygulamalarla çevre temizliği konusunda halkın zihninde bir yapı oluşturdu. Kuralları devam ettiren şahıslardır, haliyle Osmanlı demek ki halkında bu bilinci oluşturmuş. Biz de günümüzde yerel yönetimlerden, devlet organlarından çok fazla bir şey beklemeden, elimizden geldiği kadar bu bilinci oluşturup, çevre temizliğine dikkat etmeliyiz."

Yayıncı: Murat Kaban - TRABZON

Kaynak: AA / Yerel
title