"Örgütün Elini Silahtan Çekmesi Gerekiyor"
Terör örgütü PKK'nın son günlerde saldırılarını artırması ve Çözüm Sürecini sabote etmesi, Doğu Anadolu Bölgesindeki sivil toplum kuruluşlarınca tepkiyle karşılandı.
Terör örgütü PKK'nın son günlerde saldırılarını artırması ve Çözüm Süreci'ni sabote etmesi, Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki sivil toplum kuruluşlarınca tepkiyle karşılandı.
Van Baro Başkanı Murat Timur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çözüm Süreci'nin başta bölge olmak üzere tüm ülkeye büyük kazanımlar sağladığını, ülkenin güvenli olduğu bu dönemde hem ekonomik hem de siyasal açıdan istikrar yakalandığını belirtti.
Sürecin başladığı dönemde toplumda büyük bir heyecan yaşandığını anlatan Timur, istikrarlı bir dönemde insanların kendini daha fazla güvende hissettiğini ifade ederek, "Toplumun geneli bu süreci büyük oranda destekledi. Halen sürecin devamı yönünde genel bir görüş hakim. Dolayısıyla süreç bu durumdayken sürecin sona erdirilmesi yönündeki girişimler, toplum nezdinde de karşılığını görmüyor. Dolayısıyla toplum çatışma sürecini yeniden yaşamak istemiyor. Çatışma süreci, toplum yararına değil. O yüzden çatışma sürecini sona erdirecek koşulları oluşturmak gerekiyor. Burada hem sivil toplum örgütlerine hem devlete hem de örgüte ciddi sorumluluklar düşüyor. Sadece bir taraftan adım atılması, fedakarlık edilmesi beklenmemeli" diye konuştu.
"Örgüt, silah kullanmaktan vazgeçmeli"
Çözüm Süreci'nin devam etmesi için sivil toplum örgütleri ve siyasetçilerin süreci iyi şekilde konuşması gerektiğini vurgulayan Timur, "Örgütün artık silah kullanmaktan vazgeçmesi, elini silahtan çekmesi gerekiyor. Silah kullanmaktan vazgeçtikleri takdirde hem sivil topluma hem demokratik siyasete alan açabilecek" dedi.
Türkiye'de toplumun sorunlarını demokratik siyasal kanallarla çözebilecek olgunluğa sahip olduğuna dikkati çeken Timur, topluma yeni acılar yaşatarak sorunun çözülemeyeceğini kaydetti.
MÜSİAD Şube Başkanı Baynal
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Van Şube Başkanı Kerem Baynal ise "Çözüme bu kadar yakın olduğumuz bir dönemdeyken, bu kadar olaylarla tersine dönmesi anlaşılır gibi değil. Bu noktada aklıselimle ciddiyetle tekrar olayı ele almanın zamanı geldiğini belirtmek istiyoruz" dedi.
"Hayırlı işlerde maniler çok olur" ifadesini kullanan Baynal, "Bunlar bekleniyordu ama muhatapların aklıselimle bu manileri yok edebileceğini düşünüyoruz. Halen de o şansımız var. Halen savaştan çok barış çağrılarının olduğunu, barışa olan özlemin daha çok ön plana çıktığını görüyoruz" diye konuştu.
Son günlerdeki terör saldırılarının üzücü olduğunu belirten Baynal, "Haberleri izleyemez olduk. 3 yıldır güzel bir süreç devam ediyor, cenazeler gelmiyor, analar ağlamıyor, feryatları yükselmiyordu" değerlendirmesinde bulundu.
"Bir tarafta silah, bir tarafta barış olmaz"
Baynal, sürecin ilerleyebilmesi için örgütün silah bırakması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Barışın olduğu yerde eller sıkılır, silah sıkılmaz. Silahlı bir ortamda barışın sağlanması zaten mümkün değildir ve her zaman bir tehdit olarak devam eder. Elbette ki silah bırakılması gerekiyor. Burada demokratikleşmenin daha hızlı ve kapsamlı, herkesi kapsaması gerekiyor. Vatandaşın kendini güvende ve huzurlu hissedeceği, yaşayacağı ortamların oluşması gerekiyor. Bunlar kısmen oluşuyor."
Kerem Baynal, şu görüşleri paylaştı:
"Elbette birçok aşama kaydedildi. Bunların süreç işlerken farkına varmıyoruz ama böyle çatışma ortamı olduğunda, bizim önceden ne kadar huzurlu, mutlu olduğumuzu şimdi daha iyi anlıyoruz. Sürecin devamında aldığımız mutluluğu, tadını ve kokusunu şimdi alamıyoruz. Şimdi yediğimiz yemeğin dahi tadı yok maalesef. Bir tarafta silah, bir tarafta barış olmaz. Silah bırakılsın, barışın şartları oluşsun istiyoruz ve bir an önce oluşması gerekiyor. Silah sıkıldıkça eller sıkılmaz, bir araya gelmez. Bir an önce silahların susması ve ellerin tokalaşması lazım. Bu bölge çok çekti ve halen çektiriliyor. Kim yapıyor bilmiyoruz ama birileri yapıyor. Bunun bir an önce bitmesi gerekiyor. Biz barışın gelmesini, çözümün oluşmasını istiyoruz. Bu bölgede artık insanlar istediği zaman istediği yere seyahat edebilmeli diye düşünüyoruz."