Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Önlem Alınmazsa Jeotermal Su Kuraklık'tan Nasibini Alacak

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AKÜ JUAM Müdürü Doç. Dr. Yıldız kuraklık nedeniyle jeotermal kaynaklarda mutlaka kontrollü kullanımın yapılması gerektiğini söyledi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Jeotermal Mineralli Sular ve Maden Kaynakları ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ahmet Yıldız, kuraklığın, jeotermal kaynakların devamlılığını etkileyen bir faktör olduğuna dikkati çekerek, jeotermal kaynaklarda mutlaka kontrollü kullanımın yapılması gerektiğini söyledi.

JUAM Müdürü Yıldız, jeotermal kaynakların bulunduğu ortamların genellikle yağışlarla beslendiğini ifade etti.

"Kuraklık jeotermal suyu etkiler" diyen Yıldız, şöyle konuştu:

"Afyonkarahisar'daki jeotermal bölgeler dahil olmak üzere, Türkiye'deki jeotermal alanların tamamı, yağışlarla beslenen bir jeolojik yapıya sahiptir. Dolayısıyla yağışların az ya da çok olması, jeotermal sistemin devamlılığını etkileyen bir faktördür. Suyun, hem kimyasal hem de fiziksel açıdan jeotermal su özelliğine kavuşabilmesi için onun yer altında bir döngüsü var. O döngü, bir kaç günde ya da bir kaç ayda olan bir şey değil. Afyonkarahisar'daki jeotermal ortamlar için su döngüsü 30 yıl olarak hesaplandı. Bu da analizler sonucunda çıkıyor. Bugün yağan suyu, biz 30 yıl sonra alabiliyoruz. Şu andaki kuraklık 30 yıl sonrasını etkiliyor. Şu anda 30 yıl önce yerin altında biriken suları çekiyoruz."

Türkiye'nin kurak bir dönemden geçtiğini dile getiren Yıldız, kurak dönemlerde göller, akarsular gibi yerin altındaki suların da etkileneceğini kaydetti. Jeotermal suların, yerin altında kendiliğinden oluştuğu yönünde düşüncenin yanlış olduğunu ifade eden Yıldız, söz konusu suyun yağışlarla beslendiğine vurgu yaptı.

"Jeotermal kaynaklar, ihtiyacı oranında kullanılmalı"

Jeotermal sularda da mutlaka kontrollü kullanımın olması gerektiğini anlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Jeotermal kaynaklar, ihtiyacı oranında kullanılmalı, ihtiyaç miktarı ise o bölgenin kapasitesine göre belirlenmelidir. Afyonkarahisar'da jeotermal kaynaklar, konutların ve seraların ısıtılmasında ve turizm tesislerinde kullanılmaktadır. Jeotermal yatırımların yoğun olduğu bir bölge ve yatırım planlarının mutlaka jeotermal havza kullanım kapasitesine göre yapılması gerekmektedir. Jeotermal kaynakların sürdürülebilir kullanımının sağlanması için kaynakların tek elden ve kontrollü kullanılması, kullanım sonucu açığa çıkan jeotermal suların sisteme reenjekte edilmesi ve jeotermal sistemin ısısından daha fazla yararlanılması zorunludur."

Afyonkarahisar'da, jeotermal kaynakların kontrollü ve tek elden kullanımına ilişkin, Türkiye'ye örnek olabilecek bir çalışma yürütüldüğünü aktaran Yıldız, şehrin en önemli jeotermal alanı olan Ömer-Gecek Termal Bölgesi'nde kuraklığın yarattığı olumsuz etkiyi azaltmak için, AFJET AŞ'nin kontrollü su kullanımı yaparak, jeotermal suyun tek elden verilmesini sağladığını anlattı.

Yine Ömer-Gecek Bölgesi'nde yapılan çalışmalarda, jeotermal suyun ısısı alındıktan sonra tekrar yer altına enjekte edildiğine değinen Yıldız, bu çalışmanın da bölgedeki jeotermal kaynakların kullanım ömrünü uzatan faktörlerden birisi olduğunu sözlerine ekledi. - Afyon

Kaynak: AA / Yerel
title