Okullarda Serbest Kıyafet Uygulaması
CHP PM Üyesi Gökçe Pişkin, eğitim kurumlarındaki kıyafet serbestisi getiren uygulamaya tepki gösterdi.
CHP PM Üyesi ve Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Pişkin, eğitim kurumlarındaki kıyafet serbestisi getiren uygulamaya tepki göstererek, "Bu tip uygulamalar öğrenciler arası eşitsizliği arttıracaktır" dedi.
İktidarın yönetmelikle uygulamaya koyduğu karar ile başta ilkokul olmak üzere tüm eğitim kurumlarında kıyafet serbestisi getirildiğine dikkat çeken CHP PM Üyesi Gökçe Pişkin, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Bu durum ülkemizde hep tartışılan bir konu olmuştur. Türbanın, ilkokul seviyesine inmesi gibi Türkiye'nin sinir ucu olan bu tartışmanın çeşitli boyutları vardır. Hali hazırda Cumhurbaşkanı Gül'ün eşi de 'ilkokuldaki çocuk kendi iradesiyle örtünmez' açıklaması ile bu konuyla ilgili farklı fikrini ortaya koymuştur. Bu konunun yalnızca türban tartışmaları çerçevesinde ele alınması da bizi sosyolojik gerçeklikten uzaklaştırır. Kıyafet serbestisi yalnızca başörtüsü kapsamında ele alınmamalıdır. Okul formaları, öğrencilerin gelir seviyesi fark etmeksizin, öğrenciler arası eşitliği elbise olarak da sağlamak için var olmuştur. Bunun sonucunda zengin öğrenci yoksul öğrenci gibi ayrımın ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Bu eğitim öğretim dönemi başında da "okul forması olmadığı için okula gidemeyen çocuk" haberlerini gördük."
İsteyen öğrencinin istediği kıyafetle okula gelemeyeceğini ifade eden Pişkin, şöyle devam etti:
"İsteyen, istenen kıyafetle gidecektir. Hangi kazağı veya gömleği kaç gün giyecek bunların hepsinin kararını sosyal çevre belirleyecektir. Hepimizin bildiği başka bir gerçeklik de geçmiş dönemlerde öğrenci intiharına sebep olan beden eğitimi derslerindeki eşofman teminidir. Birçok okulda, eşofmanı olmadığı için öğrenciler ders öğretmeni tarafından "cezalandırılabilmekte"
ve derse alınmamaktaydı. Bu durumun ergenlik döneminde karşılaşıldığında ne gibi sonuçlar doğurduğuna gazetelerin arşivlerinden ulaşılabilir. Bugün, üniversitede serbest olan kıyafet dahi öğrenciler arasında çeşitli farklılıklara ve ayrıştırmalara sebep olmaktadır. Poşu taktığı için dışlanmak ve yargılanmak sorunuyla karşılaşmak, bıraktığı sakal taktığı küpe, giydiği mont ile şiddeti "hak etmek" sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur.
Devletin vatandaşları arasında eşitliği tesis etmek görevi, ilk kademe eğitimden başlayarak her türlü eğitim birimlerinde ana hedefi olması gerekirken bu tip uygulamalar öğrenciler arası eşitsizliği arttıracaktır.
Sonuç olarak, eğitimin yapısal sorunlarını çözmek yerine kıyafet gibi bir uygulamayı sorun olarak gören ve bunu değiştirmek isteyen anlayış, toplumdaki sosyolojik ayrışmayı arttıracak, gelecekte düzeltilmesi mümkün olmayan psikolojik yaralar açacaktır." - ADANA