Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 168. Yıldönümü
Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 168. Yıldönümü nedeniyle panel düzenlendi.
Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 168. Yıldönümü nedeniyle panel düzenlendi.
GAÜN Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen GAÜN Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nuri Yavuz'un başkanlığını yürüttüğü panele; Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reşat Genç ve Prof. Dr. Hayati Akyol, GAÜN Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adil Kılıç ile Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Hamamcı panelist olarak katıldı. Bir toplumun geleceğinin eğitime bağlı olduğunu vurgulan Prof. Dr. Nuri Yavuz, eğitim meselesini halletmiş toplumların bugün gelişmişlik seviyesine ulaşan topluluklar olduğunu belirtti. Prof. Dr. Yavuz, "Japonya, Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka, Hollanda, Almanya gibi gelişmiş ülkelere baktığımızda eğitim kalitesi ve seviyesi son derece yüksektir. Bir ülkenin siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri alanda dünya ülkeleri içerisinde söz sahibi olabilmesi için o toplumun fertlerinin iyi bir eğitim alması gerekir" dedi.
Cumhuriyet Dönemi öğretmen yerleştirme ve uygulamaları konusunda öğrencileri bilgilendiren Prof. Dr. Reşat Genç, "Cumhuriyet Türk halkını, Türkiye'yi Osmanlı'dan devraldıktan itibaren eğitim konusunda bir şeyler yapmak ihtiyacını duydu. O ihtiyacı daha erkenden duydu. 16 Temmuz 1921 Sakarya Savaşı'nın top seslerinin Ankara'dan duyulduğu günlerde İlk Öğretmenler Kongresinde Mustafa Kemal'in öğretmenlerden bir ricası oldu. Dedi ki, 'Ben sizden Milli Türkiye'nin milli maarifinin programını yapmanızı istiyorum' Misak-ı Milli ile sınırları çizilmiş olan bu vatan toprakları üzerinde yaşayan herkes, onun güzel tanımlamasıyla Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir tanımlamasına uygun olarak ulusal kimliğe, bilince sahip kılınmak gerekirdi ve bu eğitim yoluyla yapılmalıydı. Bunun için de Tevhidi Tedrisat Yasası çıkarıldı" dedi. Mesleki eğitimin Türkiye'de yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Hayati Akyol, "Maksimum iki yıl düzeyine gelindiğinde insanlara şu güven verilmeli. Ben meslek edindim bu mesleğime göre hayatımı kazanmak istiyorum. Bu beceri bilgiyle öğrenciler donanmalı. Böylece genel eğitime ve üniversite kapısına baskı azaltılmalı" diyerek, öğretmen yetiştirme ve güncel sorunları üzerinde durdu. Yüksek Öğretmen Okulları hakkında katılımcılara bilgi veren Prof. Dr. Adil Kılıç, "Öğretmen Okulları yatılı okullardı. Öğretmen yetiştiren okulların yatılı olması gerektiğine inanıyorum. Öğretmen adayı o havayı her dakika teneffüs edebilmeli. Okuldan çıkınca o havadan kurtulan bir adamdan bana göre öğretmen olmaz" diye konuştu. Prof. Dr. Zeynep Hamamcı da konuşmasında, "Hangi mesleği yaparsanız yapın o meslek için gereklilikler var. Çocuklarımızı yetiştirdiğimiz, emanet ettiğimiz kişilerin de bazı niteliklere sahip olması gerekiyor. İyi bir öğretmenin anlattığı alanı iyi bilmesi, bunu nasıl aktaracağını bilmesi lazım. Sınıfı etkili bir şekilde nasıl idare edeceğini, veli ve öğrencilerle nasıl iletişim kurması gerektiğini, çalıştığı yaş grubu öğrencilerin psikolojik özelliklerini, ihtiyaçlarını bilmesi gerekir. Yaptığımız araştırmalar şunu gösteriyor. Öğretmen o kadar önemli ki, öğrencilere kime sorununu anlatırsın diye sorduğumuzda önce öğretmenini söylüyor. Değişik kültürlerde yaptığımız çalışmalar da bunu gösteriyor" şeklinde konuştu. - GAZİANTEP