Öcalan'ın Nevruz Mesajı
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Atilla Uğur, Abdullah Öcalan'ın nevruz kutlamalarındaki mesajına ilişkin, "Diyarbakır'da şehitlerimizi mezarlarında ters döndüren, gazilerimize tekrar o acıları yaşatan ve Türk milletine sövülen bir açıklama yapıldı" dedi.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Atilla Uğur, Abdullah Öcalan'ın nevruz kutlamalarındaki mesajına ilişkin, " Diyarbakır'da şehitlerimizi mezarlarında ters döndüren, gazilerimize tekrar o acıları yaşatan ve Türk milletine sövülen bir açıklama yapıldı" dedi.
Partisinin Trabzon il başkanlığı binasının açılışında, görevde olduğu dönemde Abdullah Öcalan'ın 1999 yılında kendisinin de olduğu sorgu kayıtlarını partililere izlettiren Uğur, burada yaptığı konuşmada, içinin kan ağladığını belirterek, "Dün Diyarbakır'da şehitlerimizi mezarlarında ters döndüren, gazilerimize tekrar o acıları yaşatan ve Türk milletine sövülen bir açıklama yapıldı. İmralı'daki terörist başı Türk milletine emirler yağdırdı. Buna bizi idare edenler sebep oldu. Diyarbakır'da bizim bütün değerlerimize sövülürken Ordu'da da Trabzon'da da buralara sığmamalıydık. Anayasa'nın bize verdiği haklar doğrultusunda ayağa kalkmalıydık. Bu yakında olacak" diye konuştu.
Uğur, Türk milletinin 7 Haziran'da Öcalan'ın serbest bırakılıp ülkenin bölünmesi veya hak ettiği cezayı çekip çekmemesi için karar vereceğini söyledi. Uğur, "Sonra ağlamanın ya da sızlamanın bir anlamı yok. Türk milleti, Karadeniz bölgesi kararı siz vereceksiniz" diyen Uğur, Öcalan'ın genel af ya da prostat kanseri gerekçesiyle serbest bırakılması karşısında tek başına kalsa da gidip İmralı'nın kapısına yatacağını vurguladı. Uğur, "Beni paramparça etmeden onu çıkaramazlar. Size bu sözü veriyorum" ifadesini kullandı.
Karadeniz bölgesi ve Trabzon'da binlerce şehidin olduğunu ifade eden Uğur, "Bir sürü kucağımda kaybettiğim Mehmetçik var. Ne oldu? Şehitlerin kanı nereye gitti? O şehitlerin anaları, sabaha karşı ellerini açıp Fatiha okurken kimsenin ruhu duyuyor mu? O gazilerimiz, gencecik evlatlarımız kollarını, gözlerini ve bacaklarını kaybettiler. Bugün geldiğimiz nokta ne? Analar ağlamasın. Bunu en son askerler olarak biz isteriz. Ama analar ağlamasının bedeli, bu değil. Güneydoğu'da binlerce polis ve asker evladımız şehit. Bu mübarek topraklar, şehitler üzerinde duruyor" değerlendirmesinde bulundu.