Haberler
Meteoroloji kar yağışı beklediği 7 kenti uyardı

Meteoroloji'den 7 kente uyarı

Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Nitelikli Eğitimine Devam

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Özmerdivenli, Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nün kuruluşu, amacı ve lisansüstü programları hakkında önemli bilgiler verdi.

Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Özmerdivenli, Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nün kuruluşu, amacı ve lisansüstü programları hakkında önemli bilgiler verdi.

17 Mart 2006 tarihinde Düzce Üniversitesinin kurulmasıyla birlikte Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nün eğitim-öğretim faaliyetlerine Düzce Üniversitesi bünyesinde başladığını belirten Prof. Dr. Recep Özmerdivenli, "Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'ne bağlı olarak eğitim-öğretim faaliyetini sürdüren ve dokuz anabilim dalında açılmış olan (Anatomi, Biyokimya, Farmakoloji, Fizyoloji, Halk Sağlığı, Hemşirelik, Histoloji ve Embriyoloji, Mikrobiyoloji, Tıbbi Biyoloji ve Genetik) yüksek lisans programları ve bu programlarda kayıtlı bulunan öğrencilerimiz, 2007 Eylül ayında devralınmıştır. Enstitümüz, bu eğitim-öğretim yılı itibari ile 15 anabilim dalında hizmet vermektedir" şeklinde konuştu.

Enstitüleri, lisansüstü eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve uygulama yapan yükseköğretim kurumları şeklinde tanımlayan Prof. Dr. Özmerdivenli, Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nün amacının; başta Temel Tıp Bilimleri olmak üzere, Dahili Tıp Bilimleri, Hemşirelik Hizmetleri ve Spor Bilimleri alanlarında öğretim üyesi ihtiyacını karşılamak ve bu alanlarda araştırmacı yetiştirmek olduğunu söyledi.

2015-2016 Akademik Yılı Bahar Döneminde lisansüstü programlara kabul edilen öğrenci sayıları hakkında bilgiler veren Özmerdivenli; Kocaeli Üniversitesi ile ortak Beden Eğitimi ve Spor doktora programına 1, Abant İzzet Baysal Üniversitesi ile ortak Fizyoloji doktora programına 1, yüksek lisans programlarından Fizyoloji'ye 3, Histoloji ve Embriyoloji'ye 2, Anatomiye'ye 2, Hemşirelik'e 12 ve Hemşirelik Esasları'na 6 olmak üzere Enstitümüze Bahar Döneminde toplam 27 öğrenci kabul ettiklerini ifade etti.

2007 yılında eğitim-öğretime başlayan Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nün lisansüstü programlarındaki öğrenci sayılarıyla ilgili bilgiler de paylaşan Prof. Dr. Recep Özmerdivenli, "Doktora programlarından Beden Eğitimi ve Spor ortak doktora programı ile Fizyoloji ortak doktora programında 26 öğrenci, yüksek lisans programlarından; Beden Eğitimi ve Spor Ortak, Fizyoloji, Hemşirelik Esasları, Halk Sağlığı, Hemşirelik, Mikrobiyoloji, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim, Psikiyatri Hemşireliği, Histoloji ve Embriyoloji, Anatomi ile Tıbbi Biyoloji ve Genetik yüksek lisans programlarında 152 olmak üzere toplam 178 öğrencimizle eğitim hayatına devam ediyoruz" dedi.

Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nün Abant İzzet Baysal Üniversitesi'ne bağlıyken 10 yüksek lisans mezunu verdiğini belirten Prof. Dr. Özmerdivenli, Üniversite bünyesinde ise Enstitümüzün şu ana kadar 59 yüksek lisans ve 1 doktora mezunu verdiğini sözlerine ekledi.

Yüksek lisans programlarının tezli ve tezsiz olmak üzere ikiye ayrıldığını söyleyen Özmerdivenli, "Aralarında belli farklar olmakla birlikte temelde akademisyen olmayı amaçlayanların tercihleri tezli yüksek lisans iken, iş hayatında avantaj elde etmek isteyenlerin diğer bir deyişle akademisyen olma dışında amaçları bulunanların tercihleri ise tezsiz yüksek lisans programlarıdır. Akademisyen olma hedefi olmadığı halde tezli yüksek lisans eğitimini tercih eden iş dünyası çalışanları olduğu gibi, akademisyen olmayı amaçlayıp tezsiz yüksek lisans tercihi yapanlar da olabilir. Bu konuda kesin çizgiler yoktur. Ancak akademisyen olmayı tercih edenlerin tezli yüksek lisans yapmaları önerilmektedir. Aynı şekilde akademisyen olmak gibi bir amacı olmayanların da tezli yerine tezsiz yüksek lisansı tercih etmeleri daha doğru olacaktır" ifadelerini kullandı.

Yeterli öğretim üyesi sağlandığı ya da ortak program şartları oluştuğu takdirde yeni programlar açmayı planladıklarını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Recep Özmerdivenli, lisansüstü öğrencilere tavsiyelerde bulunarak, "Yüksek lisans ya da doktora yapmayı düşünen öğrencilerimiz için ilk tavsiyem, öncelikle akademisyenliği sevmeleridir. Sonrasında araştırma, yabancı dil, istatistik konularında kendilerini yetiştirmelerini, geliştirmelerini ve ALES'ten yüksek puan almalarını tavsiye ediyorum" sözleriyle açıklamalarını noktaladı. - DÜZCE

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
title