Nazilli, Organ Bağışı'nda Türkiye Ortalamalarının Üstünde

Nazilli Devlet Hastanesi'nin organ ve doku nakli başarıları devam ediyor. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Nazilli Devlet Hastanesi'ne beyin ölümü bildirimi ve kadavra donör sayısına katkıda bulunarak organ bekleyen hastalara gösterilen gayret ve çalışmalarından dolayı teşekkür belgesi verdi.

Devlet Hastanesi Başhekimi Operatör Dr. Mehmet Kurnaz'ın makamında gerçekleştirilen törene Organ Doku Nakil Operatörü Dr. Serkan Bildi, Anestezi Uzmanı Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Uz. Dr. Sibel Büyükçoban, Hastane Müdürü Ramazan Özsoy, Müdür Yardımcısı Sena Ercan ve Başhemşire Nesrin Önder katıldı.

"15 KİŞİDEN 9'UNUN ORGANLARI BAĞIŞLANDI"

Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden gelen teşekkür belgesini Organ ve Doku Nakli Ekibi'ne takdim eden Başhekim Operatör Dr. Mehmet Kurnaz, organ bağışı sayısı ve kadavra donör yetersizliğinin Türkiye'de ve tüm dünyada organ nakli alanındaki en önemli sorun olduğunu söyledi. 2006 yılından itibaren Nazilli Devlet Hastanesi'nde şu ana kadar 15 beyin ölümü gerçekleştiğini ve 9 tanesinin organlarının bağışlandığını hatırlatan Kurnaz, "Üzerinde durulması gereken önemli sorun ülkemizdeki kadavradan organ nakli sayısının düşük olmasıdır" dedi.

"BAĞIŞ, GERÇEK BİR YAŞAM ARMAĞANIDIR"

Tıbbi olarak beyin ölümü dört uzman hekim tarafından muayene edilerek tespit edilmiş olan kişilerin organları tıbbi destek ile bir süre daha canlılığını korur ve sonra onlarda ölür diyen Kurnaz; "Bu süre kişiye göre değişebilmektedir. Bu iş için ülkemizde Sağlık Bakanlığı bünyesinde Organ-Doku Nakli Koordinasyon Merkezi kurulmuştur ve çok ciddi bir organizasyon ile işlemektedir. Bu sistemde kullanılabilir organ bağışı olduğu andan itibaren çok hızlı bir şekilde bu organ veya organları kullanabilecek kişilere ulaşılır. Hakkaniyetli bir bekleme listesi seçimi yapılır. Organa uyum sağlayabilecek kişilere ulaşılır ve kişi organ naklinin gerçekleşeceği merkeze çağrılarak organ nakli gerçekleştirilir. Organ nakli ile yaşam kalitesi tartışılmaz bir şekilde artmaktadır. Örneğin diyaliz hastalarının makineye olan bağımlılığı sona ermekte ve hastalar özgürce yaşayabilmektedirler. Haftada üç kez günaşırı hemodiyaliz tedavisine gelip dört saat makineye bağlanmanın nasıl bir şey olabileceğini düşünmek bile size bir fikir verebilir. Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir. Bağışlanmış bir organ başarılı bir nakilden sonra gerçek bir yaşam armağanıdır" - AYDIN