Müsiad Konya Şubesi, Milli İradeye Sahip Çıkmaya Devam Ediyor
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek, üyeler içindeki Fetullahçı Terör Örgütü üyelerini tespit etmek ve ayıklamak için çok titiz çalışma yürütüldüğünü belirtti.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek, üyeler içindeki Fetullahçı Terör Örgütü üyelerini tespit etmek ve ayıklamak için çok titiz çalışma yürütüldüğünü belirtti.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında dernek binasında toplantı halinde olduklarını ve hemen meydanlara çıktıklarını ifade eden Başkan Şimşek, "O gece, Konya Valimiz Sayın Yakup Canbolat ile telefonla görüşerek vilayet binasında bir araya geldik ve durum değerlendirmesinde bulunduk. Bu sırada bütün iletişim kanallarını kullanarak üyelerimizle irtibata geçtik. Küçük büyük, kadın erkek demeden meydanlara sahip çıkmaya üyelerimizi ve halkımızı davet ettik. Gece boyunca Türkiye ve dünya ile iletişim halinde kaldık. 16 Temmuz sabahından itibaren, kurumsal milliyetçilik yapmadan bütün STK'lar ile işbirliği içinde bir süreç yönetimi ve planlı hareket etmeye özen gösterdik. 17 Temmuz Pazar günü Konya'da faaliyet gösteren iş alemini temsil eden STK başkanlarıyla bir basın açıklamasında bulunduk ve başta darbe girişimini en şiddetli şekilde lanetledik, milletimizin, meşru hükumetimizin ve Cumhurbaşkanımızın yanında olduğumuzu bütün dünyaya ilan ettik. 15 Temmuz Cuma gecesinden 10 Ağustos Çarşamba gecesine kadar süren milli irade ve demokrasi nöbetlerinde tam kadro yer aldık ve nöbet yerlerinden biran olsun ayrılmadık. Yaşanan süreci değerlendirecek olursak da; 15 Temmuz aslında sadece Türkiye'nin değil, dünyanın tarihine not düşülecek kadar önemli bir olaydır. Bu çok ağır bir kalkışma ve Türkiye'ye büyük bir bedel ödetecek saldırı girişimidir. İçeride ve dışarıda bu darbe girişiminin ardında çok ciddi güç odakları bulunurken, FETO/PDY yapılanması taşeron olarak kullanılmıştır. Bunun adı açıkçası işgal girişimidir. Türkiye'yi bölmeye, parçalamaya dönük kendi içerisinde kardeş kavgasını iç savaşa yönlendirecek kadar kötü sonuçlar doğuracak bir kalkışmadır. Şükürler olsun ki büyük bir milletimiz var. Türk milleti o gün kendisinden beklenenin çok üzerinde, darbecilerin tahmin edemeyeceği kararlılıkla ve büyük bir inançla karşı koyarak kendisini meydanlara attı. Saldırıda hayatını kaybedenler ve gazilerimiz oldu. Bu yolda şehit düşenlere Cenabı Haktan rahmet, ailelerine de sabırlar ve gazilerimize acil şifalar diliyorum" dedi.
Şimşek açıklamasında şunları söyledi:
"Keşke Türkiye bu acıyı, bu travmayı, bu zor günleri hiç yaşamasaydı. Vatanımızın, bayrağımızın ve inancımızın sahipsiz olmadığını bütün dünyaya gösterdik. Milletimiz Kendi iradesine, kendi seçtiği hükumetine kendi seçtiği Cumhurbaşkanına sahip çıkarak, şehitlerin kanıyla yoğurulmuş bu toprakları her canı isteyenin gelip ezip geçemeyeceğini bütün dünyaya ilan etti. Milletimiz meydanları 27 gün boş bırakmadı. Bütün bunlar dünyada başka örneği görülemeyecek bir demokrasi şölenidir. Bu sınavı Türkiye olarak, büyük bir millet olarak çok iyi verdik. Bu mücadeleyi hiçbir siyasi parti ve görüş ayrımı gözetmeyen milletimiz omuz omuza vererek kazanmıştır. ABD'de, Avrupa'da, dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar güçlü bir darbe teşebbüsünü hiçbir hükumet ve hiçbir millet kaldıramazdı. Bunun adına ne dersiniz deyin hakkından gelmek mümkün değildi. Birçok ülkedeki dostlarımızdan o günden beri mesajlar alıyoruz. Arkadaşlarımız diyor ki; bırakın evde durmayı sığınaklardan ve yataklarımızın altından burnumuzu bile çıkaramazdık. Arap coğrafyasındaki arkadaşlarımız ise bizden çok daha sevinçliler. Nöbet boyunca her günü kendi ülkelerinde bayram havasında geçirdiler. Fotoğrafları ve mesajlarını gönderdiler. Cumhurbaşkanımızın gerçek anlamda bu ülkenin lideri olduğu da çok belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. 79 milyonluk bir ülkeyi kendi halinde bırakmadan gayet kararlı bir şekilde yönetebilme becerisini ve gayretini bütün dünyaya sergiledi. Milletimizde kendisine çok büyük değer ve kıymet verdi. Tabiri caizse 'sen bitti demeden biz bitirmeyeceğiz' dedi. Ama bu mücadele bitmeyecek. Şimdi işin en zor en kritik tarafı olan ekonomik mücadele başlayacak. Biz darbe girişiminin hemen başında İstanbul'da Olağanüstü MÜSİAD başkanlar toplantısını gerçekleştirdik. Toplantıdan çıkan karar ise 'gündüz hayata, üretmeye gece ise nöbete ve direnmeye devam edeceğiz' eskisinden fazla çalışmaya ve üretmeye başladık. Hiçbir siparişimizi iptal etmedik, hiçbir iş görüşmesini iptal etmedik. Darbelere ve ekonomik krizlere diremenin en güzel yolu hayatı normalleştirmektir. MÜSİAD olarak içimize kapanmadık. Birçok yabancı ülke, özellikle de batı medyası ülkemiz aleyhine olumsuz bir algı pompaladı. Oradaki insanlarda Türkiye'de neler olup bittiğini anlayamadılar."
"Mücadelemiz bugünden sonrada etkin bir şekilde devam edecektir"
Geçtiğimiz günlerde 145 ülkedeki partner kuruluşlarına bir mektup gönderdiklerini de ifade eden Şimşek, Türkçe, İngilizce Fransızca ve Arapça olmak üzere 4 dilde gönderdiğimiz mektupta, darbe sürecinden sonra neler yapacağımıza dönük doğru bilgilendirmeler yapmaya çalıştık. Yeni pazarlar ve iş bağlantıları kurma adına yoğun bir maratona başladık. S&P, darbe girişiminde bulunulduğu günün akabinde sonuçlarını bile beklemeden ülkemizin kredi notunu düşürdü. Bu girişim içimizdeki hainleri kullanarak silahla yapılan darbe girişiminin ekonomik ayağıydı aslında. Darbe girişimi gecesinde milletimiz, güvenlik güçlerimiz meydanlarda darbeci, cuntacı hainlerle göğüs göğüse mücadele ederken, ekonomi bürokrasimiz de sabaha kadar bu ülkenin ekonomik istikrarı için mücadele ettiler. Merkez Bankası bankacılık sistemi için birçok destek açıkladı. Gece boyunca ve cumartesi sabahında ATM'lerde para hiç bitmedi. Şu unutulmamalıdır ki, kriz olan, savaş olan ve darbe yapılan bir ülkede ATM'lerde para olmazdı. Vatandaşlarımız ve yatırımcılarımız da 11 milyar dolar civarındaki parayı dolardan çıkartıp TL'ye çevirdi ve bankalara yatırarak Türk Lirasına sahip çıktı. Böylelikle darbe girişiminin ekonomik ayağı da başarılı bir şekilde püskürtüldü. Yatırımcı ve iş alemi için en önemli konu siyasi istikrar ve güven ortamıdır. Siyasi istikrarımız hakkında da son pazar günü büyük mitingde de tüm dünyaya bir mesaj gönderdik. Milletimiz siyasi istikrarın, güven ortamının ve huzurun garantörü bizzat benim dedi. Siyasi parti başkanlarımız, hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız, iş alemi, sanat, spor camiası, hasılı tüm millet belki Cumhuriyet tarihinde bir ilk olmak üzere bir araya geldi. Birçok yabancı yatırımcı gözünü yeniden Türkiye'ye çevirdi. Ülkemizin varlıkları eskisinden daha kıymetli. Özellikle bundan sonra ülkemizde ve Konya'mızda yatırımlar artacaktır. Ekonomi alanında 15 Temmuz öncesinden daha iyi yerlere gelerek güçleneceğiz. MÜSİAD olarak Genel Merkezimiz ve tüm şubelerimizle etkin bir temizlik hareketine başladık. Devletimizin tüm organlarıyla başlatmış olduğu bu arınmayı iş alemi içinde de başlatmamız gerekiyordu. Hiçbir kurumun ben tamamen temizim deme lüksünün olmadığına inanıyorum, böyle düşünen ya gerçekleri gizlemeye çalışıyordur ya da hayal aleminde yaşıyordur. Bu yapılanmanın uyuyan hücreleri olduğu hepimizin malumudur. Karşımızda maskeli tiplerin olduğu bir gerçektir. Üye kabul komisyonumuz başından beri üyelik kabulünde tabiri caizse ince eleyip sık dokuyarak güzide kurumumuza bu tip sızıntıları hep engellemeye çalışmıştır. MÜSİAD Konya Şubesi olarak FETÖ yapılanmasıyla ilgili merkezimizle birlikte bizde gereken adımları attık. Teşkilatlanma komisyonumuz bu konuda titiz bir çalışma yürüttü. Üyelerimizden FETÖ ile aidiyeti, iltisakı, irtibatı ve ilgisi bulunduğu tespit edilen kişileri hemen ihraç ederek yollarımızı ayırdık. MÜSİAD Konya Şubesi'nde bu tip yapılanmaya karşı mücadelemiz bugünden sonrada etkin bir şekilde devam edecektir" ifadelerini kullandı. - KONYA