Müsiad Konya'da Kıbrıs Meselesinde Dini Liderlerin Rolü Konuşuldu
KKTC Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Konya Şubesi tarafından düzenlenen Kıbrıs Meselesinde Dini Liderlerin Rolü konulu toplantıya katıldı.
KKTC Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) Konya Şubesi tarafından düzenlenen Kıbrıs Meselesinde Dini Liderlerin Rolü konulu toplantıya katıldı.
Toplantıya MÜSİAD ve Genç MÜSİAD üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Şube Başkan Vekili Mehmet Ali Korkmaz, "Kıbrıs meselesi yapısı itibari ile Kıbrıs'ta yaşayan Türklerin yanı sıra ülkemizi de yakından ilgilendiren bir konudur. Özellikle son dönemde sorunun çözümüne yönelik önemli adımlar atılıyor. Ada'da yaşanan sorun çok yönlü ele alınması gereken bir durum. Bu toplantımızda da sorunun dini yönünü ve süreçte dini liderlere düşen rolü ele almak istedik" dedi.
Kıbrıs'taki barış sürecinin devam ettiğini ve bu konuda olumlu gelişmelerin yaşandığını ifade ederek konuşmalarına başlayan KKTC Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, "Kıbrıs meselesi, başta Ada'da yaşayanlar olmak üzere, Türkiye'nin Yunanistan'ın ve Dünya kamuoyunun uzun yıllardır odaklandığı bir konu. Bu sorunun çözümü sadece Kıbrıs Halkını değil; ana vatanımız olan Türkiye açısından da son derece önem arz etmektedir. Dini liderler Kıbrıs sorununun çözümünde çeşitli dönemlerde etkin rol oynamış ve sorumluluk almışlardır. Son dönemde de uzun yıllardır süren bu meselenin çözüme kavuşturulması noktasında önemli gelişmeler yaşanıyor. Şu anda işleyen barış sürecindeki dini liderlerin rolü siyasi sürece destek mahiyetinde ilerlemektedir. Bu destek dini çatışmalara yol açacak şekilde değil; ırkçılığın, etnik ayrımcılığın ve coğrafyacılığın dışında, dinin evrenselliği çerçevesinde hakların korunarak bir arada yaşanması doğrultusunda cereyan etmelidir. Dini liderlerin bu konuda duyarlı olması gerekir. Biz bu konuda gerekli hassasiyeti göstermekteyiz. Ada'da yaşanan durumun barış süreci olarak adlandırılmasının Dünya üzerinde ve özellikle de Ortadoğu'da yaşanan savaş ve kaosun çözüme kavuşturulmasının ötesinde, farklı anlamlar taşıdığının da özellikle bilinmesi gerekmektedir. Çünkü Kıbrıs'ta zaten fiilen bir barış söz konusudur. Burada amaçlanan uluslararası ambargoların tamamen kalktığı, tanınmış bir yapı içerisinde sürdürülebilir ve kalıcı bir barıştır. Her iki tarafın kabul edebileceği bir kalıcı barışın sağlanması herkesin yararına olacaktır. Bu sayede Türk tarafı da Dünya'ya entegre olarak hem ticaret hem de turizm noktasında çok daha iyi noktalara gelecektir. Bu durum Türkiye'nin de elini güçlendirecek bir gelişmedir. Kıbrıs'a uygulanan ambargonun tam anlamıyla kalkması aynı zamanda Türk ürünlerinin Avrupa ve Dünya pazarlarına daha fazla girmesine de zemin hazırlayacaktır. Kıbrıs meselesinde şu anda süreç hem dini hem de siyasi açıdan olumlu ilerlemektedir. Bizim bu konudaki en büyük beklentimiz uzun yılladır devam eden Kıbrıs sorununun Kıbrıs Türkünün de haklarının ve güvenliğinin garanti edildiği kalıcı çözüme bir an önce kavuşturulmasıdır" ifadelerini kullandı. - KONYA