Muğla'da Broşür Dağıtan Ak Partililere Yapılan Saldırı

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Sare Aydın Yılmaz, Muğla'da broşür dağıtan AK Partililere yapılan saldırıya ilişkin "Görüyoruz ki hala Türkiye'de demokrasiye saygı, özellikle demokrasi fedailiği yapan kesimler tarafından henüz karşılık bulmamıştır. Demokrasiye saygıları olsaydı tamamen demokratik hakları olan, partilerinin propaganda ürünü olan broşürleri dağıtan genç kızlara böyle bir saldırı yapılmazdı" dedi.

Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu, bunu herkesin öğrenmesi ve saygı duyması gerektiğini söyledi.

Demokrasinin esas uygulama alanı olan seçimlere gidilen bir süreçte, her siyasi partinin kendi broşürünü dağıtmak ve propaganda yapmakta özgür olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Görüyoruz ki hala Türkiye'de demokrasiye saygı, özellikle demokrasi fedailiği yapan kesimler tarafından henüz karşılık bulmamıştır. Demokrasiye saygıları olsaydı tamamen demokratik hakları olan, partilerinin propaganda ürünü olan broşürleri dağıtan genç kızlara böyle bir saldırı yapılmazdı. Saldırı, Türkiye'yi uzun yıllardır yönetmeye çalışan zihniyetin demokrasideki geldiği noksanlık ve o kesimin demokrasi ayıbıdır. Bu saldırının sürekli gençlere önem atfettiğimiz bir dönemde, geleceği emanet edeceğimiz gençlere yapılıyor olması ise durumun daha vahim boyutudur."

Sivil toplum örgütleri destek olmalı

Yılmaz, saldırı ile gençlerin umudunu kırmak ve geleceğe olan inançlarını yok etmenin hedeflendiğini belirterek, "Bu hedef sözlü ve fiziksel bir şiddetle sonuçlanmıştır. Şiddetle mücadele ettiğimizi söylediğimiz ve bütün Türkiye'nin bu meselede ortak fikir birliğine vardığı bir dönemde bu saldırıyı yapan zihniyetin geldiği insan olma noktasındaki durumunu görüyoruz. Bu asla kabul edilemez" diye konuştu.

Saldırıya uğrayanları arayarak geçmiş olsun dileğinde bulunacağını ifade eden Yılmaz, "Onlara destek olduğumuzu söyleyeceğim. Sivil toplum örgütleri bu arkadaşların yanlarında olduklarını ifade eden açıklamalar yapmalıdır. Saldırıya uğrayan arkadaşlar hukuka başvurabilir. Onlara bu süreçte rehberlik ve danışmanlık yapılabilir. Sivil toplum örgütleri bu davada onlara destek çıkabilir, yanlarında olabilir" ifadelerini kullandı.

"Yapılan bu saldırı 'sivil darbe'dir"

Her Yerde Adalet Platformu Başkanı Özkan Öztürk ise tüm partilerin seçime yönelik çalışmalarını demokratik ve özgürlükçü bir ortamda yapmaları gerektiğini söyledi.

Ne olursa olsun seçim çalışmalarının engellenmemesi gerektiğine işaret eden Öztürk, saldırının "sivil darbe" olduğunu savundu.

Öztürk, saldırının Türk Ceza Kanunu açısından bir suç olduğuna değinerek, şöyle devam etti:

"Bu engelleme girişimi CHP, MHP ve HDP'nin seçim çalışmasını yapan kişilere uygulansaydı Türkiye'de gündem tamamen değişirdi. Özellikle medyanın, bilhassa İstanbul medyasının çok fazla dikkatini çekmediğini düşünüyorum. Bu da bize göre büyük bir çifte standarttır. Menfi saldırıyı yapan kişiler hakkında cumhuriyet savcıları soruşturma başlatmalıdır."

Memur-Sen Konya İl Temsilcisi Nazif Karlıer de 1 Kasım'da demokratik bir seçim olmasından yana olduklarını ifade etti.

Şiddetten yana olanların hiçbir zaman başarılı olamayacağını ifade eden Karlıer, "Bu saldırı demokrasiye yapılan bir saldırıdır. Şiddetle kınıyoruz. Biz demokratik biz ülkeyiz. Seçimlerimiz her zaman yapıldı, bundan sonra da yapılacak. Seçimler sağlıklı bir şekilde herkesin katılımıyla yapılsın. Neticeye saygı duyalım diyoruz. Tarafları sağduyuya çağırıyoruz."