Haberler
Türkiye sınırındaki kaosa Putin desteği! Rusya Ordusu Halep'e operasyon başlattı

Esed'e Putin desteği! Rusya Ordusu, Halep'teki muhalifleri vuruyor

Halep düştü! Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Antalya açıklarında 4.8 büyüklüğünde deprem

Antalya'da 4.8 büyüklüğünde deprem! Açıklamalar peş peşe geldi

Bakan Uraloğlu açıkladı: Özel araçlara kış lastiği zorunluluğu geliyor

Özel araçlara kış lastiği zorunluluğu geliyor

Mısırlı ve Filistinli Alimler 'Birliği' Anlattı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

RUHA-DER'in 'Kanayan İslam Âlemi ve Zafer' adlı konferansında Müslümanların birleşerek bir araya gelip hareket etmeleri gerektiği anlatıldı.

Mehmet Akif İnan Salonunda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Filistin Alimler Birliği Genel Sekreteri Newwaf El Tekrüri ile Davet ve Kardeşlik Vakfı Genel Başkanı Recep Songül ve Mısırlı Âlim Dr. Ahmet Zekeriya katıldı.

RUHA-DER Başkanı Murat Müjdeci, yaptığı açış konuşmasında, "Konferansımızın amacı, Ortadoğu'daki İslam Baharını' anlamak için Hasan El Benna'nın kurduğu 'İhvanı Müslimin'i anlamak gerektiğinin altını çizmek ve Ortadoğu'da yaşanan İslam Baharını yine onu en iyi tanıyan alimlerce anlatılması için bu konferansı düzenledik." dedi.

SONGÜL: CEMAATLER BİRLEŞMELİ
İslam davasının muazzam büyük bir dava olduğunu ifade eden Araştırmacı, Yazar Recep Songül, "Bütün dünya bu İslam davası ile uğraşıyor ve yoluna türlü türlü engeller çıkarıyor. Sizler insanlığın hayrı için çalışan İslam ümmetisiniz. Bu ümmet ölmeyecek, bu ümmet bitmeyecektir. Çünkü bu ümmet İslam'ın mesajının taşıyıcılarıdır. Bu yüzden bu ümmet başka ümmetler gibi ölmeyecektir, bitmeyecektir. Macar ve Moğol istilalarını düşündüğümüzde Macar ve Moğollardan geriye hiçbir şey kalmadı. Bizans imparatorluğu aynı şekilde taş ve sütunları dışında hiçbir şey kalmadı. Fakat bu İslam ümmeti bazen düşer, bazen ayağı takılır sekteler ama hiçbir zaman bitmez ve tükenmezdir. Çünkü Allah Teâlâ 'Kuran'ı biz indirdik biz koruyacağız' diyor. Eğer bu ümmet Kur'an'ı korur ve mesajını yücelere götürürse bu ümmet hiçbir zaman ölmez, Kuran'ın mesajının ulaştığı hiç bir yerde zalimlerin barınamamışlardır. Onun için Kur'an'ın mesajı Diyarbakır'a gitmesin Avrupa'ya, Afrika'ya gitmesin diye ümmetin önüne, İslam davetçilerinin önüne türlü türlü engeller çıkartılıyor. Çünkü Kur'an mesajı giderse hiçbir menfaat ve çıkarları olmayacak ve zalimler orada barınamayacaktır. Rabbimiz bizleri bir sınavdan geçiriyor. Burada bizim yapmamız gerekenler ümmetin kurtuluşu için dua edelim. Savaş altındaki kardeşlerimize yardım eli uzatalım, onlara kapılarımızı açalım, onların yaralarına derman olalım. Yanı başımızdaki Suriye'ye düşen bombalar yarın buraya düşürülmek isteniyor. Batı ülkeleri bu ülkenin insanları Suriye insanları gibi olması ya da olmaması umurlarında değil. Fakat buna bizim uyanık olmamız gerekiyor. Bu kanın durması için ve Ümmetin bekası için ümmetin bir araya gelmesi lazım. Müslümanların birleşmesi lazımdır. A cemaati, B cemaati fark etmez. Bugün birlik günüdür. Bütün cemaatlerin birlik olma günüdür. Bir olursak güçleniriz. Ve bu tür oyunlar üstesinden hep birlikte üstün gelebiliriz. İslam dünyasının kanayan yarasını sararız." diye konuştu.

ZEKERİYA: 3 BİNE YAKIN SİVİL ŞEHİT EDİLDİ
Daha sonra söz alan Şehit babası, Mısırlı Alim Dr. Ahmet Zekeriya ise yaptığı konuşmada, darbe karşıtı yayın yapan bütün kuruluşların kapatıldığını ifade ederek, "Mursi görevden alınıp tutuklandıktan sonra bu anlamda yayın yapan bütün televizyonlar ve bütün yayınlar kuruluşları kapatılmıştır. Bu olay maalesef Mısır'ı eski karanlık günlerine geri götürmüştür. Bu sebeple köylerden şehirlerden bütün halk ayaklanıp bir araya gelmiştir. Yeniden özgürlüğü kazanabilme adına, hürriyeti ve neşeli hayatını yaşayabilme adına Mısır Halkı bu fedakârlığı göstermiştir. Bu olayın Mısır'daki Müslümanları 48 gün boyunca Rabia meydanında, ramazanda oruç ağız, Mısır sıcağında direniş göstermesine sebep olmuştur. Halk Rabia meydanında ve Mısır'ın birçok yerinde bir araya gelmişlerdir. 48 yüz gün boyunca barışçıl bir direniş içerisinde bulunmuşlardır. Gelin hep beraber gençler ve ihtiyarlar olarak, çocuklar ve büyükler olarak bu durumu ihya edelim. Kendimizi onların yerine koyalım. Sürekli sloganlardan dolayı, sürekli hakkı haykırmalarından dolayı sesi düşmüş olabilir. Ama yüzlerindeki o tebessüm asla ve asla solmayışı sürekli müjdeli bir haberin, bir zaferin haberi yüzlerine okunmasından dolayıdır. Orada çoluk çocuk demeden kadın erkek demenden binlerce insan şehit edilmiştir. Ve burada 3 bine yakın insan hiçbir suçu olamadığı halde, sadece özgürlüğünü savunduğu için sadece hür olarak yaşamak istediği için maalesef şehit edilmiştir. Bu insanları yasaklanan silahlarla yakıcı silahlarla bu insanları katletmişlerdir. Her yaşta insanların ihtiyar insanların bile direnişe katıldıklarını görüyoruz. Ve bu insan umudu olamayan ortama rağmen sağlık açısından olumlu olmamasına rağmen bu direnişe katılıyor Rabia meydanına katılıyor. Bu duruma sebep kendisinden sonra gelecek olan evlatları bu zulme ve bu işkenceye maruz kalmasınlar. Onlarda kendisi gibi bu yolda şehit olsunlar diye katılmışlardı." dedi.

TEKRÜRİ: YEGÂNE YOLUMUZ ÖZGÜRLÜK
Filistin Alimler Birliği Genel Sekreteri Newwaf El Tekrüri de, "Bu yol gerçek ve hakiki bir yoldur. Hiçbir engel bizi bu yolda gitmekten alı koymasın. Bizler Filistin'deki bu bela ve musibetler içerisinde şuna inanıyorduk: Bütün İslam âlemi yardımıyla bizler bu sıkıntıları bertaraf edeceğiz ve bu sıkıntılar sonlandıracağız. Bu şiddete ve bu zulme bir son vereceğiz. Ve bugün yönetimi ellerinde bulunduran o vahşi ve zalimlerden bu insanları ve toprakları kurtaracağız" ifadelerini kullandı.

Mısır ve Suriye'deki halkları hareketlendiren unsurun özgür yaşam hedefinin olduğunu kaydeden Tekrüri, "Kendi dinini hiçbir baskı altında kalmaksızın yaşamaktı. Bütün bu zulümlere rağmen Mısır'da yaşanan ve Suriye'de yaşanan bu katliamlara rağmen ve Türkiye'de de yaşanan bu olumsuzluklara rağmen önümüzde başka bir yol yoktur. Yegâne yolumuz budur. Zorluklara rağmen Allah'ın yardımına ulaşabileceğimiz yolun bu yol olduğuna inanıyoruz" dedi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci / Yerel
title