Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Ailesini katleden Bahtiyar Aladağ berber dükkanında aylarca atış talimi yapmış

7 kişiyi öldüren cani, katliama aylar öncesinden hazırlanmış

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat göndermişti: Müdür hakkında suç duyurusu

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat gönderen müdür için suç duyurusu

MHP Rize Merkez İlçe Başkanı: Çay Fiyatı En Az 35 Lira Olmalı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MHP Rize Merkez İlçe Başkanı Seçkin Memişoğlu, çay fiyatının en az 35 lira olması gerektiğini belirterek çiftçinin hayatını idame ettirebilmesi için destekleme ödemelerinin artırılması gerektiğini söyledi.

GENÇAĞA KARAFAZLI

(RİZE) MHP Rize Merkez İlçe Başkanı Seçkin Memişoğlu, geçen seneki çay fiyatın hayal kırıklığına neden olduğunu belirterek bu sene belirlenecek olan fiyatın en az 35 lira olması gerektiğini söyledi. Memişoğlu, "Ekonomi, bugün yaşam koşulları, çiftçinin hayatını idamı ettirebilmesi için çayın 35 lira bandında bir noktada olması gerekiyor" dedi.

Rize'de geçtiğimiz gün Karadeniz illerinin Ziraat Odası Başkanları, 2024 yılı yaş çay kampanyasına sayılı günler kala hükümetin açıklayacağı yaş çay fiyatı öncesi bir araya geldi. Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan, "Yaş yaprak taban fiyatının ekonomik koşullar ve bölgedeki tarımın sürdürülebilir bölge göçünü önleme adına üreticilerimizin doğduğu yerde doyması için yaş çay taban fiyatının 25 TL olmasını talep ediyoruz" açıklamasında bulunmuştu. MHP Rize Merkez İlçe Başkanı Seçkin Memişoğlu ise fiyatın enfllasyon da düşünülerek en az 35 lira olması gerektiğini söyledi.

"ÇAY ÜRETİLEMEYECEK BİR NOKTAYA GİDİYOR"

Seçkin Memişoğlu, şunları söyledi:

"Rizelinin ve Rizelimizin asıl geçim kaynağı olan çay sezonuna yaklaşmak üzereyiz. Geçen yıla baktığımız zaman enflasyon oranında açıklanan çay fiyatıyla beraber çay üreticimizin ilk ödemesini aldığı Ağustos ayı başında daha cebine girmeden yarı yarıya erimiş olduğunu gördük. Özel sektör, oluşan enflasyon dolayısıyla taban fiyatının üzerinde alımlar yaptı. Bu bir nebzede olsa çay müstahsillerimizi mağduriyetten kurtardı. Her yıl enflasyon oranında açıklanan çay fiyatı ya da enflasyona yakın oranlarda açıklanan çay fiyatı zaman geçtikçe çayın değerini sıfıra yaklaştırdı. Bu durum çay üreticisini her geçen gün daha da mağdur duruma getirdi. Artık çay üreticileri çay arazilerine girmiyor, çaydan bir gelir elde edemiyor. Bunun için çay arazilerine Rize'de yarıcı modeli dediğimiz ama nerdeyse bedavaya daha yakın modelle kiralama yoluna gidiyor. Buna rağmen Rize'de arazilerini kiralayacak üretici bulamıyor, bulamadığı zaman da dalında kalmasın günahtır ve bir de çay diğer tarım ürünleri gibi değil ekilmediği zaman biçilmez, sorun yok değil. Bu çayı bir dönem toplamazsan orman olur, mecbur toplanması lazım. Mecburiyetten çayın değerinde alınmaması nedeniyle çayın her geçen gün kalitesinin azalmasını ve çayın bitme noktasına gelmesine neden oluyor. Özel de Rize'miz genelde ülkemiz için stratejik bir ürün olan çay için ciddi anlamda yeniden bir yapılanmaya ihtiyacı var. Bu durumda çaya gerçek değerini vererek yapılabilir. Gerçek değer verildiği zaman çay üreticisi artık çaydan geçtiğimiz dönemlerde bizim büyüklerimizin, babalarımızın, dedelerimizin yaptığı tarıma doğru gidebilmemiz için çaydan ciddi bir kar elde edebilmemiz lazım. Bugün çay üreticisi çaydan gelir elde edemediği için çiftçiliği bıraktı. Çayın kalitesini bozdu, çay satılamayacak, üretilemeyecek bir noktaya doğru gidiyor. Bunun için fiyat çalışması enflasyona göre değil de çiftçiyi ve çay tarımını yaşatabilecek bir noktada olması gerekiyor.

"GERÇEK ANLAMDA BİR DESTEKLEME GEREKİYOR"

Geçen yılki çay fiyatının baz alınmaması lazım çünkü geçen yıl çay fiyatı açıklanmadan önce 15 lira gibi bir fiyat bekleniyordu, toplumun tamamına göre bu fiyat düşük olmasına rağmen kabul edilebilirdi. 11 lira olarak belirlendi geçen yıl ve daha cebine girmeden yarı yarıya erimiş oldu. Bu yıl ise hesaplarımızı, beklentilerimizi 15 lira artı ve cebimize girmeden sonra ki enflasyona göre belirlememiz lazım, bugünki taban fiyatına göre değil. Buna baktığımız zaman da bugün ki ekonomi, bugünki yaşam koşulları, çiftçinin hayatını idamı ettirebilmesi için çayın 35 lira bandında bir noktada olması gerekiyor. Bu 35 lira taban fiyat verilirken bunun yanında da çaya bir destekleme ödemesi var. Yani bugün bir ton gübre aldığımızda 16 bin lira veriyoruz gübreye ve fiyatlar çok yüksek. 30 kuruş bandında kalmış destekleme, bu gerçekten bugünün şartlarında gülünç bir rakam yani vatandaşımızın bankaya gidip o parayı almasına yetmiyor, yolda harcıyor o parayı zaten. 35 liranın yüzde 13- 14 bandında bir desteklemeye tekamül etmesi için de 5 lira bandına çekilmesi gerekiyor ki vatandaşımız bu noktada gerçek anlamda desteklensin, gübresini alabilsin, mazotunu alabilsin, tarıma başlayabilsin ve çay bir sonra ki nesillere aktarılabilsin."

Kaynak: ANKA / Yerel
title