MHP'li Vekillerden 'Antep Fıstığı' Açıklaması
MHP'li vekillerden 'Antep Fıstığı' açıklamasıGAZİANTEP - Gaziantep MHP milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan, Şanlıurfa MHP milletvekili İbrahim Özyavuz ve MHP Malatya milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, TBMM'de yaptıkları basın açıklamasında Antep fıstığı üreticilerinin sorunları gündeme getirdi.
Mhp'li vekillerden 'Antep Fıstığı' açıklaması
GAZİANTEP - Gaziantep MHP milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan, Şanlıurfa MHP milletvekili İbrahim Özyavuz ve MHP Malatya milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, TBMM'de yaptıkları basın açıklamasında Antep fıstığı üreticilerinin sorunları gündeme getirdi.
Basın açıklamasında konuşan Gaziantep MHP milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan, Antep fıstığı üreticilerinin sorunlarına değinerek sorunların çözüme kavuşturulabilmesi için önerilerde bulundu. Milletvekili Taşdoğan, yaptığı açıklamada Antep fıstığı hakkında bilgilendirme yaparak, üreticilerinin sorunlarına dikkat çekti. Bölge üreticilerinin sorunları hakkında çözüm önerilerini de dile getiren "Antepfıstığı binlerce yıldır bu topraklarda yetişen, yüz binlerce insana ekmek kapısı olan ve ülkemizin dünyada daha iyi tanınmasını sağlayan marka değeri ve katma değeri yüksek bir üründür. Ancak antepfıstığı üreticileri, bugüne kadar uygulanan tarım politikaları sebebiyle zor günler yaşamaktadır" dedi.
Antep Fıstığı Üretiminde Lider Ülke ABD
Dünyada Antep fıstığı üretiminde lider ülkenin ABD olduğunu belirten Taşdoğan, "Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyve Konseyi'nin verilerine göre; 2015 yılı itibariyle dünyada Antepfıstığı üretiminde lider durumda bulunan ülke İran iken, 2016 yılında lider durumdaki ülke ABD'dir. ABD son zamanlarda üretim ve sulama tekniklerini geliştirmek suretiyle üretim hacmini devamlı artırmış ve İran'a rakip konuma gelmiştir. Ülkemiz ise dalgalı üretim yapısı ile yani halk tabiriyle var yılı, yok yılı, yani rekoltenin yüksek olduğu sezonlarda bu ülkelerin ardından üçüncü sırada yer almaktadır" ifadelerini kullandı.
"Ülkemiz fıstığının tadı daha yoğun"
Türkiye'de üretilen Antep fıstığının tadının daha yoğun olduğunu ve bu yılki Antep fıstığı ihracatında artış olduğuna vurgu yapan Muhittin Taşdoğan, "İran menşeili fıstıkların fiyatı, göreceli olarak daha düşük ve fıstıkların iri taneli ve çıtlak olması İran fıstıklarının dünya çapında talep edilmesine neden olmaktadır. Ancak üretim esnasında oluşan aflatoksin, ithalatçı ülkelerin zaman zaman İran fıstığı ithalatına engel koymalarına neden olmuş ve geçtiğimiz yıllarda özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD bu konuda ciddi önlemler almaya başlamışlardır. Yüksek üretim maliyetleri rakip ülke ürünleri karşısında pazarlama zorluklarını beraberinde getirmekle birlikte, 2014 yılında Antepfıstığı ihracatımız 42 milyon dolar (2.227 ton) olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamlara ambalajlı Antepfıstığı da dahildir. 2015 yılında ise Antep fıstığı ihracatımız bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 79 oranında artış ile 75 milyon dolara (5.087 ton) yükselmiştir. Ülkemiz menşeili fıstıkların daha küçük ve fiyatının yüksek olması, uluslararası pazarlarda rekabetçilik anlamında zorluklarla karşılaşmasına neden olmaktadır. Bununla birlikte, ülkemiz fıstıklarının tadının daha yoğun olması ve kendine has bir rayihasının olması, uluslararası pazarlarda önemli bir avantaj sağlamaktadır. Bu bağlamda söz konusu ürünlerin tanıtımında bu özelliğin vurgulanmasının pazarlamada önemli olduğunu düşünmekteyiz" şeklinde konuştu.
"Mazot ve Gübre Desteği Arttırılmalı"
Tarım Orman Bakanlığının Antep fıstığı üreticilerine vereceği destek ile sorunların çözülebileceğinin altını çizen Taşdoğan, "Antepfıstığı üretiminde devletin mazot ve gübre desteğinin ürün girdi maliyetlerine göre çok düşük olması, ürün rekoltesinin bilinememesinden dolayı spekülatif söylemlerin artması, ürüne destek verilmediğinden, ürünlerin kayıt altına alınamaması ve fiyat istikrarsızlığının artması, çiftçi kooperatifi ve üretici birliklerinin zayıf olması ve çiftçilerin aracılar karşısında pazarlık gücünün azalması, üretimin planlamadan uzak bir şekilde dağlık ve küçük alanlarda yapılması, tarımsal modern aletlerin üretimde kullanılmaması sonucu istenilen verime ulaşılamaması, depolama maliyetlerinin yüksek oluşu ve pazarlamada yaşanan çeşitli sorunlar antepfıstığı üreticilerinin ve sektörde çalışan işletmelerin karşılaştığı sorunlardan sadece bazılarıdır. Antepfıstığı tarımının sürdürülebilirliği, Antepfıstığı tarımının özendirilmesi, ürün rekoltesinin arttırılması, Tarım ve Orman Bakanlığımızın çiftçilerimize vereceği desteklerle sağlanacaktır. Emek yoğun bir üretim olan tarım sektörü, işçiliğin pahalı olması sebebiyle, en azından verilen mazot ve gübre desteğinin arttırılması, tarımsal modern aletlerin alımının da hibe yoluyla verilebilmesiyle, çiftçilerimize verilecek destekleri çeşitlendirmek ayrıca önemlidir. Yine verim düzensizliğinin giderilmesi amacıyla Antepfıstığı bahçelerimizdeki erkek ağaç eksikliğinin giderilmesi, bu konuda ziraat mühendisleri eliyle Bakanlığımızın yapacağı çalışmalar ve çiftçilerimize vereceği ürün prim desteğinin, çok önemli bir katkı olacağını düşünmekteyiz" diye konuştu.
"İşçilik Maliyetleri Yüksek"
Yapılan mazot ve gübre desteğinin yetersiz olduğunu dile getiren Taşdoğan, Bir diğer husus da antepfıstığı üretiminde işgücüne dayalı tarım yapılması ve işçilik maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Yapılan mazot ve gübre desteklemelerin bu maliyetlere oranla düşük kalması üreticileri zor duruma sokmaktadır. Ürüne prim desteği yapılması durumunda bu sorun da önemli ölçüde aşılacaktır. Antep fıstığı tarımı, Gaziantep'te yaşayanlar başta olmak üzere, direkt olarak yaklaşık iki yüz bin kişiye ekmek kapısı olmaktadır. Antepfıstığının önemli bir ihracat kalemi ve kültürel mirasımızın eşsiz bir parçası olduğu düşünüldüğünde bu ürünün tarımsal ürün destekleme programının dışında kalması, izaha muhtaç bir politikadır" dedi.
"Üreticiler Devlet Desteği Bekliyor"
Antep fıstığı üreticilerinin devletten destek beklediğini belirten Taşdoğan, Milletin efendisi dediğimiz çiftçilerimiz, köylülerimiz Antep fıstığına devlet desteği bekliyor. Verilecek bu destek Antepfıstığı tarımının sürdürülebilirliğini sağlayacak, üretimde kaliteyi arttıracak, gelirin tüccara değil tabana yayılmasını sağlayacak önemli bir aşamadır. Bu alacağımız kararla, kayıt dışı ekonominin önüne geçilerek, Devletimizin mali disiplinine de ayrıca katkı yapacaktır. Devlete yaptığı katkılar, Devletin ödeyeceği destekten kat ve kat fazladır" ifadelerini kullandı.
"Ürünler Kayıt Altına Alınmalı"
Kayıt altına alınan Antep Fıstığı miktarın 72 bin ton olduğunu bununda üretimin yüzde 30'una denk geldiğini belirten Taşdoğan, Şu anda kayıt altına alınan miktar 72 bin ton'dur. Buda Yüzde 30'una denk gelir. Dolayısıyla kayıt altına alınamayan 168 bin ton ürün vardır. Bu da, Yüzde 70'ine denk gelir. Şimdi bu rakamlara göre kayıt dışılıktan doğan vergi kaybımızı hesapladığımızda 698 milyon 880 bin TL vergi kaybımız oluşmaktadır. Destekleme olarak kg başına 2 TL vereceğimizi düşündüğümüzde; Çiftçilerimize ödenecek tutar 480 Milyon TL dir. Kayıt dışı Ürüne destekleme olarak vereceğimiz toplam tutar: 480 Milyon TL'dir. Fakat Vergi kaybımız olan miktar ise: 698 Milyon 880 Bin TL'dir. Vergi kaybımız olan tutar, destekleme olarak vereceğimiz tutardan 218 milyon 880 bin TL daha fazladır. Yani ürünler kayıt altına alındığında, devletin 218 milyon 880 bin TL vergi kazancı oluşmakta, aynı zamanda çiftçilerimiz de 480 milyon TL maddi desteğe kavuşmaktadır. Kayıt altına alacağımız miktarları göz önüne aldığımızda, çiftçilerimizin yüzü gülecek, aynı zamanda Vergi geliri oluşacaktır. Bu desteklemeler Ülkemiz ticaretindeki mali ve ekonomik disipline katkı sağlayacağı gibi bu rakamlarla ticaretin tamamının kayda alınmasıyla ortaya çıkacak olan bir de Gelir Vergisi oluşacaktır. Oluşacak kayıtlı ticaretten devletin alacağı Gelir Vergisi bu hesapların dışında tutulmuştur" diye konuştu.