Haberler
Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Milli Savunma Bakanı Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

MHP Grup Başkanvekili Vural, İzmir'de

MHP Grup Başkanvekili Vural, İzmir'de
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, milliyetçiliğin, milletin ruhu, direnci, inancı, kardeşliği, tarihi ve geleceği anlamına geldiğini söyledi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, milliyetçiliğin, milletin ruhu, direnci, inancı, kardeşliği, tarihi ve geleceği anlamına geldiğini söyledi.

Vural, partisinin Buca ilçe başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Türk milliyetçileri olarak 3 Mayıs tarihini, "milliyetçiler günü" olarak kutladıklarını ifade etti.

Bu tarihin, 1944 yılında komünizme karşı gerekli mücadelenin verilmediği yönüyle dönemin tek parti rejimini eleştiren yazıları nedeniyle Nihal Atsız'ın mahkemeye çıkartılarak, mahkum edilmek istendiği gün olduğunu dile getiren Vural, milliyetçiliğin 12 Eylül döneminde, milliyetçilerin işkencelerden geçirilerek, idam sehpaları kurularak bastırılmak sindirilmek istendiğini savundu.

Vural, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, tüm bunlara karşın her zaman fikir ve siyaset namuslarını koruduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Bugün de yine aynı senaryolar ortaya konuyorsa yine tek ayakta kalan milliyetçilik olmuştur. O bakımdan bugün geldiğimiz bu noktada, milliyetçilik, milletimizin ruhudur, milletimizin direncidir, milletimizin inancıdır, kardeşliğidir, tarihidir, geleceğidir, umududur. Milliyetçilik, Türkiye Cumhuriyeti devletini, milli devleti, üniter devlet yapımızı korumaktır. 3 Mayıs 1944'ün yıldönümünde aynı oyunlar sürdürülmekte, aynı tezgahlar yapılmaktadır. Dün bizi işkencelerde, idam sehpalarında, mahkemelerde susturamayan dikta rejimleri, bugün Recep Tayyip Erdoğan aracılığıyla fezlekelerle soruşturmalarla savcılarla tehdit edecek konuma gelmiştir. Neden, bu zihniyet milletin ruhundan rahatsızdır çünkü bu zihniyet bu coğrafyayı vatan yapanlardan rahatsızdır çünkü bu zihniyet cumhuriyetten rahatsızıdır."

-"Çözümün adresi özerklik"-

Çözüm sürecine de değinen Vural, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşmalarına göre, siyasi çözümün adresinin "özerklik" olduğunu ileri sürdü.

Vural, Demirtaş'ın yaptığı konuşmalardan bu konuda bir anlaşmaya varıldığının ortaya çıktığını iddia ederek, şu görüşleri dile getirdi:

"AKP ile PKK özerklik konusunda anlaşmışlardır. Bu bir zaman meselesidir artık. Bugün geldiğimiz bu noktada, siyasi çözümün adresi bellidir. Millet egemenliğinden ve millet iradesinden kopuk bir özerlikle siyasi çözüm sağlanacaktır. Bu süreç içerisinde, milletimiz özerkliğe alıştırılmak istenmektedir. Önce bölgede bir KCK kurulmuş, 'KCK paralel devlet' yapılanması oluşturulmuş, daha sonra da bu yapılanma doğrultusunda PKK'nın meşrulaştırılarak KCK'ya dönüşmesi planlanmıştır. Plan adım adım işlemektedir. Bugün KCK iddianamesi, davası çerçevesinde tutuklananların tamamına yakını serbest bırakılmaktadır. KCK parlel devlet yapılanmasıyla özerkliğin alt yapısı hazırlanmıştır. Şimdi sırada PKK'nın meşrulamasındadır. KCK'lılar serbest bırakıldıktan sonra alan hakimiyeti KCK ve PKK'ya terk edilmiştir. Süreç devam etmektedir, süreç adeta bir tespih gibi teker teker atılmaktadır."

-"Sınırlar kevgire döndü"-

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde Suriye sınırına yakın bölgede bir grup Suriyelinin sınırdan zorla geçmek istemesi sonucu çıkan olaylarda 1 polisin şehit olması, bazı güvenlik güçlerinin yaralanmasıyla sonuçlan olayları da değerlendiren Vural, "Maalesef sınırlarımız buharlaşmıştır. Suriye'nin kuzeyinde sınır güvenliği yoktur. PKK ve PYD sınır ilçelerinde ve illerinde baskı, tehdit ve şantajlarına devam etmekte ve kaçakçılık almış başını gitmektedir" dedi.

Türkiye'nin sınırlarını kontrol edemez haline geldiğini öne süren Vural, şöyle devam etti:

"Öyle bir noktaya geldik ki kaçakçılar gümrüğü basıyor, kaçak mazotçular sınırda yakalanıyor, bizim askerler çekiliyor, 'buyurun geçin' deniyor. Teröristler silahlarıyla 'istediğimizi yaparız' diyor, Türkiye'nin getirildiği duruma bak. Justin Bieber, istediğim zaman girerim pasaportumu vermem, istediğim gibi gelirim giderim diye devletimize meydan okuyabiliyor.

Geldiğimiz noktada maalasef bu milletin değerlerine sahip çıkan, hakkına hukukuna sahip çıkan insanlara ya cop ya biber gazı... Bakalım bu Justin Bieber çıkarken nasıl gidecek, geldiği gibi mi çıkacak onu görmek istiyoruz. Hakkını hukukunu arayan emekçilere, öğrencilere, şehit ve gazi ailelerine biber gazı sıkıyorsun, Justin Bieber'a, bir biber gazı da ona sık bakalım, bir biber sür ağzına görelim. İmtiyazlı insanlar mı bunlar, bu ülkenin vatandaşı insanlarının hakkı hukuku yok, söz hakkı yok da bunların mı var- O bakımdan Justin Bieber'a soyadıyla münasip bir biber sürmekte fayda olduğunu düşünüyorum."

Oktay Vural, AK Parti hükümetini, Bulgaristan'da 12 Mayıs'ta yapılacak parlamento seçimleri konusunda oradaki Türkler'i bölmekle suçladı.

AK Parti iktidarının, bugüne kadar Türkler'i temsil eden tek parti konumundaki Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin yanında ikinci bir parti kurulmasını teşvik ettiğini ve bu partiye açık destek verdiğini ileri süren Vural, "Maalesef, bugün bu milleti kimliğinden ayırmak isteyen AKP hükümeti, aynısını yurt dışında bulunan soydaşlarımıza da yapmaktadır" dedi. - İZMİR

Kaynak: AA / Yerel
title