Mersin Körfezi'nde Zehirli Aslan Balığı Yavrusu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü (DBE) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş, Mersin Körfezi'nde aylık balıkçılık izleme seferleri yapan ekibin, bölge için yeni tür olan zehirli aslan balığı yavrusu yakaladığını bildirdi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü (DBE) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş, Mersin Körfezi'nde aylık balıkçılık izleme seferleri yapan ekibin, bölge için yeni tür olan zehirli aslan balığı yavrusu yakaladığını bildirdi.
Kıdeyş, yazılı açıklamasında, izleme ekibinin Mersin Körfezi'nden aldığı örneklerinin içerisinde zehirli aslan balığı yavrusu da çıktığını belirtti.
Aynı türe daha önce İskenderun ve Antalya körfezlerinde de rastlanıldığını aktaran Kıdeyş, şunları kaydetti:
"8 santimetre ve 10 gram ağırlığındaki yavru balık, 35 santimetre büyüyebiliyor. Bu türün genellikle gündüz kovuklarda saklanıp, gece aktif olduğu biliniyor. Türün dikenleri ciddi derecede zehirli, dolayısıyla balıkçıların buna dikkat etmesi gerekir. Diğer taraftan, zehirli olmasına rağmen bu tür üzerinde beslenebilen balıklar da denizlerimizde mevcut. Yakalandıktan sonra laboratuvarımıza getirilen balık, ölçümleri yapılıp diğer incelemeler için enstitü müzesine alındı."
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün, kuruluşundan itibaren Mersin kıyılarında deniz durumuyla ilgili düzenli gözlem yaptığını vurgulayan Prof. Dr. Kıdeyş, balık ve deniz canlılarındaki değişimi her ay incelediklerini bildirdi.
Kıdeyş, Kızıldeniz'den Akdeniz'e balık göçleri yaşandığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Aşırı avlanma ve küresel ısınmanın da etkisiyle son yıllarda bu göçte hızlanma olması dikkat çekici. Öyle ki Mersin Körfezi'nde bazı ağlara takılan balıkların yüzde 80'inden fazlasını yabancı türler oluşturuyor. Latincesi 'Pteroismiles' olan aslan balığı, yaklaşık 35 metre derinlikte yakalandı. Balığının yavru olması, bu türün burada artık başarılı şekilde üreyebildiğini göstermekte. Kızıldeniz'de olan fakat henüz bizim kıyılarımızda bulunmayan zehirli başka türler de bulunmakta. Dolayısıyla denizlerdeki değişimi takip eden araştırmalar gittikçe önem kazanıyor."