Mersin Giad'tan AB Çıkarması
Mersin Girişimci İşadamları Derneği (GİAD) üyeleri, Avrupa'nın başkenti Brüksel'de kenti tanıttı, Mersin'in gelecekte 'Avrupa Kültür Başkenti' ünvanı için destek istedi.
Mersin Girişimci İşadamları Derneği (GİAD) üyeleri, Avrupa'nın başkenti Brüksel'de kenti tanıttı, Mersin'in gelecekte 'Avrupa Kültür Başkenti' ünvanı için destek istedi.
Mersin GİAD tarafından düzenlenen 3 günlük Avrupa programı, Brüksel'de yoğun görüşmelerle başladı. Kentin ticari, ekonomik ve kültürel tanıtımını amaçlayan program kapsamında, Avrupa Parlamento binasında temaslarda bulunan GİAD üyeleri, Türkiye'nin AB üyeliği ve Türk vatandaşlarına uygulanan vize konusunda da görüş alış verişinde bulundu. Mersin GİAD Başkanı Alper Gürsoy'un başkanlık ettiği heyet, temasları sırasında görüşme yaptıkları AB temsilcilerine Mersin'in ünlü cezeryesini ikram etti, kenti tanıtan dokümanlar sundu. Ayrıca, Mersinli ressam Ahmet Yeşil'in tablosunu hediye etti.
GİAD üyelerinin Brüksel'deki ilk ziyareti, Türkiye AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yenel'e oldu. Burada ziyaret amaçlarını anlatan Mersin GİAD Başkanı Alper Gürsoy, bu vesile ile Mersin'i tanıtmak ve yatırımcıları kente çekmek istediklerini söyledi. Bu doğrultuda Brüksel'de bir yatırım ajansı ile de görüşeceklerini anlatan Gürsoy, "Tabi bu görüşmelerde önceliklerimiz Türkiye'nin hep dile getirdiği vize sorunu, KKTC'nin durumu ve Mersin'in gelecekte 'Avrupa Kültür Başkenti' arasında yer alması olacak. Bu konuyu hem Kültür Bakanımıza hem Ekonomi Bakanımıza daha önce iletmiştik. Burada da sizlerin desteklerini istiyoruz. Çünkü Mersin'in bunu, hem tarihi hem kültürü hem de kentin içerisindeki barış ortamı ile fazlasıyla hak ettiğini düşünüyoruz" dedi. Dernek üyesi Kasım Tanrıöver ise, Mersin'in en önemli artısının limanı olduğuna vurgu yaparak, "Türkiye'nin doğusunun dışa açılan kapısı Mersin'dir. 2023'te 500 milyar dolarlık ihracat hedefinde de bunun en az yarısını taşıma gibi bir rolümüz ve hedefimiz var. Türkiye ihracatının çok büyük kısmı Avrupa ülkelerine yapıldığı için bizim AB ile ticari ilişkilerimiz çok fazla. Bizim için bir başka önemli konu da AB'nin yaptığı serbest ticaret anlaşmaları. 'Türkiye bunun neresinde kalacak, iş dünyasını nasıl etkileyecek, sonu nereye varacak?' bunu bizler yakından takip ediyoruz" diye konuştu.
Ziyaretten dolayı GİAD üyelerine teşekkür eden Büyükelçi Selim Yenel, bu girişimin çok yerinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti; "Çünkü Türkiye'yi Avrupa'da, sadece Belçika'da değil bir çok yerde az tanıyorlar, eksik tanıyorlar, yanlış tanıyorlar. Tanıdıkları yerler İstanbul, Antalya, biraz da Bodrum. Mersin'i bilen az. O bakımdan sizin yapacağınız bu faaliyet çok önemli. Mersin'deki MDOB'u yakından tanıyorum. Mersin'in gücünü biliyorum. Türkiye-AB ilişkilerinde son durumu özetlemek gerekirse, ilişkilerimiz 50 yılı aştı. Bu inişli çıkışlı oldu. 35 fasıl var, o fasılları teker teker aşmaya çalışıyoruz. Bunu tıkayan bazı siyasi engeller var. Çok yoğun bir ilişki içerisinde bunları aşmaya çalışıyoruz. Bizim ana hedefimiz tabi ki AB üyeliği. Bu yıl Kıbrıs konusunda çok yoğun faaliyetler var, görüşmeler başladı. Çözüme yakın bir noktadayız. Artık Rumlar'da bu sorunun çözülmesini istiyor. Vize konusunda ise, amacımız tüm vatandaşlarımız için vizenin kaldırılmasıdır. Bunun için de görüşmelerimiz devam ediyor. Biz AB'ye yük olmaya değil, yük almaya geldiğimizi özellikle vurguluyoruz."
"VİZE KONUSUNDA İLK KEZ PARELEL BİR DİYALOG BAŞLADI"
GİAD'ın Brüksel'deki ikinci durağı ise AB Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Jean Christophe Filori oldu. Filori'ye şehirle ilgili bilgiler aktaran Gürsoy, Mersin'in 39 farlı tarihi argümana sahip büyük bir liman kenti olduğunu söyledi. "Biz kentteki barış ortamı ve tarihiyle 'Avrupa Kültür Başkenti' olmayı hak ettiğimizi düşünüyoruz" diyen Gürsoy, Filori'yi Mersin'e davet etti. Konuşmasında vize konusuna da değinen Gürsoy, "İş adamlarının en büyük probleminin vize problemi olduğunu düşünüyoruz. Bizim mallarımız ve paramız tüm AB ülkelerinde rahatlıkla dolaşırken biz vize almak zorunda kalıyoruz. Bir diğer problem, serbest ticaret anlaşmaları ile ilgili. Gelecekte yapılacak olan serbest ticaret anlaşmalarında uzun süredir Gümrük Birliği'nde olan ülkemizin de dahil olmasını istiyoruz. Bir diğer konu da KKTC. Bu sorunun da kısa sürede çözülmesi için AB'den destek bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Mersin'e gelmekten büyük mutluluk duyacağını belirterek sözlerine başlayan AB Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Jean Christophe Filori, GİAD üyelerinin gündeme getirdiği konuların, kendileri açısından da son derece önemli konular olduğunu söyledi. Vize konusunda geçtiğimiz aralık ayında çok önemli gelişmelerin yaşandığına dikkat çeken Filori, şu bilgileri verdi; "Bu da bizim vize ile ilgili paralel bir diyalog geliştirmemize neden oldu. Schengen bölgesine bütün Türk vatandaşları için vizesiz geçiş sağlanacağına biz de inandık. Bu diyalog ilk kez AB ile Türkiye arasında başlamış oldu. Geri kabul anlaşmasıyla bu vize diyalogu tamamen paralel olarak yürüyor. Türk parlamentosu tarafından geri kabul anlaşmasının onaylanması gerekiyor. Bu bütün ülkeler için izlenen bir yol. Vize diyalogunda ilerlememiz için geri kabul anlaşmasının Türk parlamentosunun onaylaması gerekiyor. Ne kadar çabuk olursa o kadar hızlı olacaktır. Burada ülke dış sınırlarının iyi yönetimi konusu çok önemli. Siz kendi coğrafyanızın kurbanısınız. Sınırlarınızı jandarma, gümrük, polis, asker birlikte kontrol ediyor ve bunlar arasında hiçbir iş birliği yok. Sizin etkili bir sınır güvenliği yapmanız gerekiyor. Türkiye dışından gelen yasal olmayan göçmenlerin geçişi bu konuda çok önemli. Bunlar sizin üzerinizden AB'ye girmeye çalışıyorlar. Serbest ticaret anlaşmasında sorun var. Üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşmasını sonuçlandırdığımız zaman, bu ülkeler AB'ye ürün yollayabiliyor. Türkiye ve AB 'Gümrük Birliği' içerisinde olduğu için bu ürünler Türkiye'ye de girebiliyor. Ama Türkiye'nin ürünleri giremiyor. Burada bir sorun var. Bunu gerçekten biliyoruz. Sonuca gidecek olan diyaloglar kurmamız gerekiyor. Biz serbest ticaret anlaşması yaptığımız ülkeleri, Türkiye ile de serbest ticaret anlaşması yapması konusunda zorluyoruz."
"AB ÜYELİĞİNDE 3 ANA ENGEL VAR"
Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili de açıklamalarda bulunan Filori, 50 yıl önce sadece iş birliği anlaşması yapıldığını hatırlatarak, "Asıl üyelik görüşmelerinin tarihi 2005'tir. Bu konuda 3 ana engel var. Birincisi Türkiye'nin kendisi. Demokratik reformlarla ilgili yeterince hızlı gitmiyor. Son zamanlarda geriye bile gittiğini söyleyebilirim. İkincisi de AB'nin içinde olan bizleriz. Türkiye 75 milyon nüfusu ile dev bir ülke. Avrupa'daki insanlar Türkiye'yi çok iyi bilmiyor. Biz Türkiye'nin çok modern, iş gücü çok yüksek bir ülke olduğunu biliyoruz. Ama Avrupa halkı bu kadar değişik kategorideki insanlar topluluğuna alışık değil. Türkiye'nin bir imaj problemi var. Biz zaten son 3 senedir ekonomik olarak çok zor durumdayız. Yeni yeni kendimize geliyoruz. Bu kriz bizi içimize kapattı, dışarıya açılmamızı önledi. Modern ve dinamik bir Türkiye olduğu müddetçe, insanların kafasındaki yanlış algılar ve ön yargıların da kaybolacağına inanıyorum. Son 15 yılda Türkiye'de çok iyi şeyler oldu. Üçüncü büyük engel de Kıbrıs sorunu. Bu konuda geçmişi unuttun. Şu an bam başka bir şey başladı. Büyük bir şans var. İlk kez Rumlar tarafından da bir çözüm isteniyor. İlk kez Annan Planına 'evet' diyen bir lider görevde. Bu çok büyük bir fırsat ve herkesin buna destek olması gerekir" ifadelerini kullandı.
GİAD üyelerinin temasları daha sonra AB Dış Politika Departmanı, Wollonia Dış Ticaret ve Yabancı Yatırım Ajansı ile TÜSİAD Brüksel Temsilciliği ziyaretleri ile sona erdi. - MERSİN