Marmaris Belediyesi'nden "İçmeler Çok Amaçlı Salon-Pazaryeri ve Yeraltı Otoparkı Projesi" İçin Referandum
Marmaris Belediyesi, “İçmeler Çok Amaçlı Salon-Pazaryeri ve Yeraltı Otoparkı Projesi” için referandum yapıyor. Muğla’da ilk kez yapılan referandumun bazı çevreler tarafından istenmediğini söyleyen Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, “Daha demokratik ve şeffaf bir yaklaşım olabilir mi? Kim kendini halktan daha üstün görüyor” dedi.
Marmaris Belediyesi, "İçmeler Çok Amaçlı Salon- Pazaryeri ve Yeraltı Otoparkı Projesi" için referandum yapıyor. Muğla'da ilk kez yapılan referandumun bazı çevreler tarafından istenmediğini söyleyen Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, "Daha demokratik ve şeffaf bir yaklaşım olabilir mi? Kim kendini halktan daha üstün görüyor" dedi.
Marmaris Belediyesi tarafından İçmeler'de yapılması planlanan Çok Amaçlı Salon-Pazaryeri ve Yeraltı Otoparkı Projesi ile ilgili halk oylaması başladı. Son seçimlerde İçmeler'de kayıtlı 4 bin 823 seçmenin oy kullanması için Marmaris Belediyesi İçmeler Ek Hizmet Binası önüne sandık kuruldu. 14 sandığın kurulduğu alanda Marmaris Belediyesi çalışanları görev aldı. İsteyen vatandaşların gözlemci olarak durduğu alanda oy verme işlemi saat 08.30'da başladı. Projenin hayata geçip geçmeyeceğini iki gün sürecek referandum sonucu belirleyecek.
Oy verme işlemi devam ederken Başkan Oktay da belediye binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Günü, "Güzel bir demokrasi günü' olarak nitelendiren Oktay, şunları kaydetti:
"Sandığımızı koyduk, kararı tamamen halkımıza bıraktık. Projeyle ilgili idare olarak nötr durumdayız. İçmeler halkının yıllardır devam eden pazaryeri, çok amaçlı salon ve otoparka dair talebini elimizdeki imkanlarımız dahilinde, fiziki koşulların elverdiği durumda bu projeyle planladık. Ancak lansmanda da dile getirdiğim gibi çeşitli arkadaşlarımızın bu projeye dair olumsuz görüşleri oldu. Bunu duyan başka arkadaşlarımızın da olumlu görüşleri oldu. Neticesinde biz de tamamen ortak akıl anlayışı gereği, demokrasiye inanan insanlar olarak burada tercihimizi tamamen halkımıza sormaktan yana kullandık. İçmeler halkı istediği taktirde bu projeyle ilgili çalışmalar devam edecek, İçmeler halkı istemediği taktirde de biz bu projeyi rafa kaldırıp sonrasında farklı arayışlara gireceğiz. Burada üzülerek dile getirmek istiyorum ki bu referanduma dahi karşı çıkanlar oldu. Demokrasiye inanan bir insan olarak da bunu anlamakta oldukça güçlük çektiğimi ifade etmek istemiyorum. Sonuçta halkın tercihinden öte gideceğimiz bir karar merci mi var? Biz Marmaris Belediyesi yönetimi olarak resmi kurumlar bazında daha önce yapılmamış bir çalışmayı ilk defa uygulamaya sokuyoruz. Ancak ne ilginçtir ki, hangi niyetlidir ki halka sorulmasına dahi karşı çıkılıyor. Bunun da takdirini kamuoyuna bırakıyorum."
CHP Marmaris İlçe Başkanlığı yaptığı dönemde TBMM'de görüşülen 6360 yasalı Büyükşehir Belediye Yasası ile ilgili olarak belde olan İçmeler, Armutalan, Bozburun, Turunç ve Beldibi'nde referandum yaptıklarını ancak çıkan "Hayır" oyunun hükümet tarafından dikkate alınmadığını aktaran Oktay, şöyle devam etti:
"Sizi buradan bir kez daha temin ediyoruz ki sandıktan hangi sonuç çıkarsa çıksın biz bu kararı uygulayacağız. Burada her iki tercih yönünde de tavrını koyacak arkadaşlarımızın tamamına seslenmek istiyorum. Birbirimize saygılı olacağız, çeşitli ithamlara yer vermeyeceğiz. Sandıktan çıkan sonuca, demokrasiye inanan ve demokrasiyi daha da geliştirmeye çalışan insanlar olarak saygılı olacağız."
"Proje neden başka yere yapılmıyor" sorusuna da yanıt veren Başkan Oktay, şunları söyledi:
"Kentler imar planlarıyla ve yasalarla yönetilir. Elimizdeki halihazır imar planında bu bahsi geçen alan 2005 yılında imar planlarında ticari alan olarak belirlenmiş. 2012 yılında yapılan revizyon planında da ticari alan olarak devam ettirilmiş. Kapatılmadan önce İçmeler'de görev yapan iki belediye başkanımızın görev dönemleri içerisinde olan bir şey bu. Yani bu alanla o dönem plan yapılırken itirazların yapılması gerekiyordu. Dediğim gibi kentler planlarıyla yönetilir. İstediğimiz şekilde istediğimiz yere her şeyi yapamayız. Hele ki bunu belediye olarak akla dahi getiremeyiz. Bu talepler doğrultusunda elimizdeki olasılıkları değerlendirdiğimizde en uygun yer burası çıkıyor."
6 prestij projenin de Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik koşullara göre güncellenebileceğini söyleyen Oktay, sözlerini şöyle tamamladı:
"29 yıl verilecek diye bir durum söz konusu değil. Netice itibariyle bir fizibilite yapılacak. Ülkemizin genel ekonomik durumu ortada. Her gün artan hayat pahalılığı maliyet artışı var. Henüz ihale süreci başlamamış. Halk bu projenin hayata geçmesine dair bir tercihte bulunursa o zaman bizlerde ihale süreciyle ilgili çalışmalara başlayacağız. Maliyet analizleri yapılacak. ve sonrasında ihale süreci açık ve şeffaf bir şekilde başlayacak. İhale canlı yayınlanacak. Projenin tamamı kiraya verilecek gibi de bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Orada bizim planlamamız -2 kat yer altı otoparkını ve ticarethaneleri belli bir süre karşılığında yükleniciye bırakmak. Bununla beraber pazaryeri, üst kattaki düğün salonu tamamen belediyemize kalacak. Her şey açık ve şeffaf baktığımızda maliyet açıkladığımızda 131 milyondu bugünün şartlarında en az 200 milyon. Kaynakları doğru değerlendirmek durumundayız. Ezberden, kısıtlı bilgilerle yorumlamaya gittiğimizde yanlış yorumlarız, hatalı durumda kalırız. Bizler seçildiğimizden itibaren her daim iyi niyetimizi koruduk. Bundan sonra da koruyacağız. Ama işin gerçeklerini de görmek gerekir. Farklı farklı niyet ve hedeflerle bunlara da karşı çıkanlar var. Bunu da çok iyi biliyoruz ancak bir resmin büyüğüne bakıyoruz. ve şeffaf bir şekilde halkın önüne sandıkları koyup tercihlerini soruyoruz. Buyurun örneği varsa, sizler yanlışı varsa düzeltin. Bugüne kadar bu uygulama yapıldı mı, Muğla'da yapıldı mı? Daha demokratik ve şeffaf bir yaklaşım olabilir mi? Bu referandumun yapılmasını dahi istemiyorlar. Niyetiniz nedir o zaman, ben size bunu sorarım. Neden referanduma karşı çıktılar, kim kendini halktan daha üstün görüyor. Bunu 25 bine yakın oy almış belediye başkanı yapmazken, siz ne cüretle bunu yapıyorsunuz? Esas sorgulanması gereken budur. Çıkan sonuç bizim başımızın üstüne. Tüm kamuoyu da bunu bu şekilde bilsin."