Manavgat'ta Şehitler İçin Gıyabi Cenaze Namazı Kılındı
İstanbul’da yaşanan terör saldırısı sonucunda şehit olan polis ve vatandaşlar ile Suriye’nin Halep kentinde şehit olan Müslümanlar için Manavgat’ta gıyabi cenaze namazı kılındı.
İstanbul'da yaşanan terör saldırısı sonucunda şehit olan polis ve vatandaşlar ile Suriye'nin Halep kentinde şehit olan Müslümanlar için Manavgat'ta gıyabi cenaze namazı kılındı.
Anadolu Gençlik Derneği(AGD) tarafından Merkez Selime Hatun Camisinde Cuma Namazı sonrası gıyabi cenaze namazı düzenlendi. Cuma namazı sonrası cami avlusunda toplanan vatandaşlar, zulüm altında hayatlarını kaybeden Müslümanlar ile İstanbul'daki terör saldırısında şehit olan polis ve vatandaşlar için gıyabi cenaze namazında saf tutup dua etti.
"Terörün kaynağı siyonizimdir"
İstanbul Beşiktaş'ta düzenlenen hain saldırı sonucu şehit olan polis ve vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve yaralılara da acil şifalar dileyen AGD Manavgat Temsilcisi Mehmet Gayretli, terörün dini, dili, ırkının olmadığını ifade etti. Gayretli, "Bu coğrafyada meydana gelen tüm terör olaylarının rejisörü siyonizmdir. Anlamsız, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Sünni-Şii çatışmalarının tamamı siyonizmin idealine hizmet etmektedir. Bu coğrafyadaki terör hadiselerinde ve çatışmalarda akıtılan kanla beslenen vampir siyonizmdir. Terörü finanse ettiği ayan beyan belli olan emperyalist ülkelerle tavrımızı net bir şekilde belirlemedikçe bu vahim hadiselerin önünü kesmek mümkün olmayacaktır" dedi.
"Dünya coğrafyasında Müslümanlar katlediliyor"
Dünyanın birçok yerinde Müslümanların katledildiğini, özellikle son günlerde Halep'te yaşanan katliamlarda başta çoluk, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum insanların ve Müslümanlarının kanının akıtıldığını dile getiren Gayretli, "Suriye'de 2011 yılının Mart ayında başlayan savaş altıncı yılını doldurmak üzereyken çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor. Her geçen gün, şehirler biraz daha tanınmaz hale geliyor, insanlar yaşamını yitiriyor, umutlar tükeniyor, acılar büyüyor. Bombaların yağdığı, kurşunların yağdığı, barut kokan, kan kokan, ölüm kokan yerleşim birimlerinde bir şekilde hayatta kalan insanlar açlık ve susuzlukla karşı karşıya geliyor. Savaş her yerde olduğu gibi Suriye'de de acımasız. En can yakanı da parçalanmış minik bedenler. Çocuklar ölüyor ve içimiz gidiyor, canımız yanıyor. Biz Suriye'yi kendi topraklarımızdan ayrı görmüyoruz. Kudüs'ü, Mekke'yi, Medine'yi, Bağdat'ı kendi topraklarımızdan ayrı görmediğimiz gibi. Bizim için Şam, Halep, Humus, Tartus ya da Rakka yabancıların değil kardeşlerimizin yaşadığı şehirlerdir. Bu şehirlerin acısı bizim acımızdır. Bu şehirlerin geleceği bizim geleceğimizdir. Kaldı ki dünyanın neresinde olursa olsun bir masumun ölümü karşısında kayıtsız kalmak kabul edilemez. Bir insan ister Müslüman olsun ister gayrimüslim, yaşam hakkı en kutsal haktır. Elbette Halep'te olup bitenler can yakıyor. Bütün bu işgallerin, savaşların ve çatışma ortamının ardındaki üst akıl İsrail'i bir hançer gibi İslam coğrafyasına saplayan üst akıldır. Irak'ın parçalanması, Suriye'nin parçalanması, Afganistan'dan Yemen'e, Libya'dan Sudan'a İslam beldelerinin tamamındaki kan ve gözyaşı Büyük İsrail Projesi içindir. Müslümanlar birbirleriyle çatışsın ki İsrail kazansın isteniyor. İslam Ülkeleri birbirleriyle çatışsın ki İsrail kazansın isteniyor. Allah, bu coğrafyaya birlik ve beraberlik nasip etsin" dedi. - ANTALYA