Lale Devri'nde Saray'ın Takıları Kütühya'da Üretilmiş
Hadi Şengül - Osmanlı Devleti arşivlerinde yer alan bir belgeye göre, 3.Ahmed'in padişahlığında 1718-1730 yıllarını kapsayan Lale Devri'nde, Topkapı Sarayı'ndaki Harem'e, tırnak makasından sarıkta kullanılan tülbente, inci, gümüş, altın yüzük ve...
Hadi Şengül - Osmanlı Devleti arşivlerinde yer alan bir belgeye göre, 3. Ahmed'in padişahlığında 1718-1730 yıllarını kapsayan Lale Devri'nde, Topkapı Sarayı'ndaki Harem'e, tırnak makasından sarıkta kullanılan tülbente, inci, gümüş, altın yüzük ve küpelere kadar birçok süs eşyasının, Kütahya'da üretilip gönderildiği belirlendi.
Tarih konusunda araştırmaları bulunan Kütahya Vali Yardımcısı Mustafa İngenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı'nda yüksek lisans öğrenimine devam ettiğini bildirdi.
Her bakımdan tarihi değerlere sahip bir kent olan Kütahya'nın, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olması ve birtakım kültürel mirasları bünyesinde barındırması yanında Osmanlı döneminde el sanatları, kuyumculuk, dokumacılık gibi alanlarda çok gelişmiş bir merkez olduğunu belirten İngenç, şöyle devam etti:
"Osmanlı arşivlerinde bir belgeye ulaştık. Buna göre, Osmanlı sarayına, özellikle Harem bölümüne, 1718'de başlayıp 1730'da sona eren ve Lale Devri diye bilinen 3. Ahmed döneminde çeşitli el sanatları, kuyumculuk alanında işlenmiş mamul maddeler gönderilmiş. Bu, Kütahya'nın pek bilinen bir yönü değildi. Günümüzde Kütahya'da çinicilik ön plana çıkmış ama dokumacılık, kuyumculuk gibi el sanatları üretimi pek yaygın değil."
-Evliya Çelebi'nin babası, sarayın kuyumcubaşısıydı-
İngenç, belgede, çeşitli renklerde ipek kumaşlar, inci küpe, zümrüt yüzük gibi takılar, padişah kaftanı gibi malzemelerin yanı sıra tırnak makasının bile Kütahya'da üretilip saraya gönderildiğinin belirtildiğini anlattı.
Gönderilen eşyaların yanında fiyatlarının yazıldığı bilgisini veren İngenç,
"3. Ahmed döneminde Harem'e, tırnak makasından sarıkta kullanılan tülbente, kaftandan cariyelerin peştamallerine, inci, gümüş, altın yüzük ve küpelere kadar birçok süs eşyası, Kütahya'dan gönderilerek teslim edilmiş" dedi.
İngenç, dünyaca ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin, 1611'de İstanbul'da doğduğunu hatırlatarak, babasının ise Kütahya'nın Zeryen Mahallesi'nde ikamet ederken İstanbul'a göç ettiğini kaydetti.
Evliya Çelebi'nin babasının, Kanuni Sultan Süleyman, 2. Selim, 3. Murad, 3. Mehmed dönemlerinde sarayda kuyumcubaşılık görevinde bulunduğunu bildiren İngenç,
"Bu da Kütahya'da eskiden kuyumculuğun çok ileri düzeyde olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
İngenç, Selçuklular'ın Anadolu'ya girişinden itibaren Kütahya'ya getirilen el dokumacılığı, kuyumculuk, çinicilik gibi el sanatlarının, Osmanlı döneminde devam ettirildiğini kaydederek, 3. Ahmed döneminden önce ve sonra da saraya Kütahya işi malzemeler gönderildiğinin söylenebileceğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Mürsel Çetin - KÜTAHYA