Haberler
Bakan Tunç'tan İmralı-DEM görüşmesi açıklaması: Henüz netleşmedi

DEM Parti, İmralı'ya ne zaman gidiyor? Bakan Tunç'tan açıklama var

Sahte dolar nasıl ayırt edilir? Canlı yayında testle anlattı

Sahte dolar, gerçeğinden nasıl ayırt edilir? Canlı yayında testle anlattı

Suriye'de patlak veren savaşta muhaliflerin ilerleyişi sürüyor

Yanı başımızda patlak veren savaşta son durumu en iyi anlatan görüntü

Villası için ağaçların kesildiği iddia edilmişti! Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Kuzu: "Deprem Toplanma Alanlarımız Yok"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Ali Kuzu, 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen ve binlerce kişinin yaşamını yitirmesine, on binlerce kişinin yaralanmasına yol açan Büyük Marmara Depremi’nin üzerinden 18 yıl geçtiğini ancak gereken...

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Ali Kuzu, 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen ve binlerce kişinin yaşamını yitirmesine, on binlerce kişinin yaralanmasına yol açan Büyük Marmara Depremi'nin üzerinden 18 yıl geçtiğini ancak gereken ders çıkarılmadığı için yeterli tedbirler de alınmadığını söyledi.

"Toplanma alanları oluşturulmuyor"

Büyük Marmara Depremiyle ilgili açıklamada bulunan TMMOB İKK Sekteri Ali Kuzu, "Deprem sonrasında enkaz altında kalanlara ulaşmak için kullandıkları cümlelerin aynısını, tam 18 yıldır benzeri acıların yaşanmaması için yetkililere ulaşmak için kullandıklarını belirterek, "Orda kimse var mı? Sesimizi duyan var mı? Duymuyorlar. 18 yıldır afet öncesi risk değerlendirmeleri yapılmıyor, şehirler risk faktörlerine göre planlanmıyor, binalar depreme dayanıklı hale getirilmiyor, afet sonrası kriz yönetimi senaryoları hazırlanmıyor, kent merkezlerinde deprem toplanma alanları oluşturulmuyor" dedi.

"Her yerimiz deprem bölgesi"

Mevcut deprem bölgeleri haritasına göre ülke topraklarının yüzde 66'sının birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu, nüfusun yaklaşık yüzde 75'inin bu bölgelerde yaşadığını kaydeden Kuzu, şunları söyledi:

"Mevcut yapı stokunun yüzde 70'i, sanayi kuruluşlarının yüzde 98'i, barajların ise yüzde 95'i deprem bölgeleri içinde bulunmaktadır. Ülkemizin farklı bölgelerinde birbiri ardına yaşanan ve giderek sıklaşan depremler, karşı karşıya olduğumuz riskin ne kadar yakın olduğunun bir göstergesi. Şehirlerimizi ve binalarımızı bu büyük riske uygun biçimde yapılandıramaz, yurttaşlarımızı bu büyük riske karşı bilinçlendirmezsek çok daha büyük felaketlerle karşılaşacağımız apaçık biçimde ortadadır."

"Kentsel dönüşüm rant odaklı olmaktan çıksın"

Ali Kuzu, kentsel dönüşüm planları ve uygulamaları rant odaklı olmaktan çıkartılarak, şehirler, sosyal adalet, sosyal gelişim, sosyal bütünleşme, tarihi ve kültürel mirasın korunması, zarar azaltma ve risk yönetimi gibi unsurlar gözetilerek yeniden yapılandırılması gerektiğini belirterek, "Yapı denetimi konusu kamusal bir sorumluluk anlayışıyla ele alınmalıdır. Yapı denetimi konusundaki düzenlemelerin ve uygulamaların her aşamasında meslek odalarının görüşleri dikkate alınmalı, sürece katılımı sağlanmalıdır. Yapı Denetimi Kanunun kapsamı kamusal yatırımları da içerecek biçimde genişletilmelidir. Denetimsiz ve kaçak yapılaşmaya derhal son verilmelidir. Uygun olmayan zemin ve arazilerdeki yapılar derhal boşaltılmalıdır. Yerleşim yerlerinin seçiminde ve planlanmasında mühendis, mimar ve şehir plancılarının deprem ve diğer doğal afetlere ilişkin uyarıları dikkate alınmalıdır" diye konuştu.

"Sesimizi duyun"

Kuzu, kent merkezlerinde afet sonrasında yaşamı sürdürmeye olanak verecek büyüklükte Deprem Toplanma Alanları oluşturulması gerektiğini ifade ederek, "Bu alanların farklı amaçlar için satılması, kiralanması, yapılandırılması engellenmelidir. Doğa olaylarının birer afete dönüşmemesi için tüm yaşam alanlarımız bilimin ve teknolojinin rehberliğinde, insanların ihtiyaçları doğrultusunda ve doğayla barışık biçimde yapılandırılmalıdır. TMMOB ve bağlı odalar üzerine düşen kamusal sorumluluğun farkında ve bilincindedir. Aynı sorumluluğu yetkililerden de bekliyoruz: Sesimizi duyun" şeklinde konuştu. - ADANA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
title