Kokarca Böceğinde Patlama: Üreticilere Mücadele Önerileri
Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Yıldırım, kokarca böceğinin popülasyonunun artmasıyla ilgili uyarılarda bulundu. Yıldırım, kimyasal mücadele yerine doğal yöntemlerin ön planda tutulması gerektiğini vurguladı, üreticilerin bu konuda sorumluluk taşıması gerektiğini belirtti.
TUNCAY TÜRKGÜLÜ
(DÜZCE) - Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Yıldırım, kokarca böceğini üremesinde patlama yaşandığını belirterek, kahverengi kokarcanın sadece fındık değil, sebze ve meyvelerde de zarar verdiğini söyledi. Böceğin yoğun olmadığı yerlerde kimyasal mücadeleyi önermediklerini ifade eden Yıldırım, vatandaşlara özellikle kışın böcekleri toplayıp gömmelerini önerdi.
Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Yıldırım, tarım alanlarını etkileneyen 'kokarca böceği' ile ilgili açıklamalarda bulundu. Popülasyonun çok yüksek olmadığı yerlerde ilaçla mücadeleyi önermediğini belirten Yıldırım, devlet kadar üreticinin de bu soruna çözüm araması gerektiğini vurguladı.
"Sakarya'dan tekrar buraya doğru gelme durumu söz konusu"
Prof. Dr. İsmet Yıldırım şunları söyledi:
"Kokarca ile ilgili olarak şunu söyleyebiliriz; kokarca Gürcistan'dan ülkemize geldi. Kahverengi kokarca tek başına fındıkta değil bir çok sebzede ve meyvedede zararlı olabiliyor. Büyük bir patlama yaşandı popilasyonda bu tamamen o yılın iklim koşullarına bağlı olarak uygun olması yani onun üremesi ve çoğalması ve mücadelenin yetersiz kalması sonucu gerçekleşen bir durum. Bugün Batı Karadeniz'e doğru yayılmış durumda, söylenen şu var; Sakarya'da yoğun olarak görülüyor, Sakarya'dan geri döndü Akçakoca bölgesine doğru geliyor. Aslında bu ilginçtir, Doğu'dan geliyor Düzce'ye gelmişti, fındık alanlarında biz bunu gördük. Sakarya'ya gitmişti tekrar bir yoğunluk var demek ki Sakarya'dan tekrar buraya doğru gelme durumu söz konusu."
"Üretici bu sorumluluğu yüklenecek yoksa sorun çözülmez"
Kokarca ile mücadelenin nasıl olması gerektiğine ilişkin bilgi veren Yıldırım, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Kısaca şöyle söyleyebiliriz ki; mücadelede ilaçlı bir mücadeleyi her zaman önermiyoruz çünkü ilaçların bir çok insana ve çevreye doğa dengesini ekosisteme olumsuz etkileri var. Biz bu mücadeleyi yani kimyasal ile mücadeleyi yani böcek ilaçları diyoruz, mücadeleyi popilasyon çok yoğunsa yani diğer mücadele şekilleri yeterli kalmayacaksa popilasyonu aşağı çekmek için kimyasal mücadele öneririz. Şimdi bu durumda şöyle bir şey çıkıyor karşımıza, kimyasal mücadele yoğun olduğu yerlerde popilasyonu düşürmek için mutlaka yapılmalı ve daha sonraki mücadele şekilleri örnek olarak biyoloji mücadelede Samuray arısının kullanımı veya fungus dediğimiz bazı organizmalar var onlar kullanılabilir. Üretici bu rolü oynamazsa tabii ki devletin yapacağı bütün mücadelede çok da yeterli olmayacak. Yani önce üretici bu sorumluluğu yüklenecek, evine, ahırına, damına böcek geldiğinde kışlamak için, kışın sıcak yerler arıyorlar, orada kışlamak üzere misafir oluyorlar. Daha doğrusu işte bu durumda üretici mutlaka devreye girmesi gerekiyor. Önümüzde kış mevsimi geliyor, üretici evlerinde, bacalarında, samanlıklarında nerede bu böcek varsa bunları toplayıp bir şekilde yok edebilirler ama kimayasal mücadele ile değil. O kadar zor değil onları toplayıp, evini nasıl süpürüyorsa onları süpürüp gömebilir, bir şekilde öldürebilir, yok edebilir,öncelikle bunun mutla yapılması gerekiyor, böcek sayısının düşürülmesinde en önemli mücadele budur."