Kesk Üyesi Memurlar Tüik'in Açıkladığı Enflasyon Verilerini Sinop'ta Protesto Etti
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi memurlar, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerini Sinop’ta protesto etti. KESK Sinop Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Berker Şahin, “TÜİK’in ısmarlama enflasyon oranlarına göre yıllık enflasyon yüzde 73,5, gıda enflasyonu yüzde 91, ulaştırma enflasyonu yüzde 108’e ulaşmışken sokaktaki enflasyon bu oranların çok üzerindedir” dedi.
MUSTAFA USTA
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi memurlar, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerini Sinop'ta protesto etti. KESK Sinop Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Berker Şahin, "TÜİK'in ısmarlama enflasyon oranlarına göre yıllık enflasyon yüzde 73,5, gıda enflasyonu yüzde 91, ulaştırma enflasyonu yüzde 108'e ulaşmışken sokaktaki enflasyon bu oranların çok üzerindedir" dedi.
Sinop'ta KESK üyesi memurlar, TÜİK'in açıkladığı haziran ayına ilişkin enflasyon verilerini bugün Uğur Mumcu Meydanı'nda bugün yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. KESK'liler, üzerinde "Rakamlar yalan, yoksulluk gerçek" yazan pankart açtı. KESK Sinop Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Berker Şahin, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"6 ÜLKE İÇİNDE EN YAKIN RAKİBİMİZE DÖRT KAT FARK ATARAK AÇIK ARA LİDER KONUMUNA YERLEŞTİK: Emekçiler, bir bayrama daha zorlu ekonomik şartlar altında ezilerek giriyor. Akaryakıttan elektriğe, giyimden gıdaya pek çok alanda her geçen gün yenisi eklenen zamlar, toplumun hemen her kesimi gibi biz kamu emekçilerini ve emeklilerini de sefalete mahkum ediyor. TÜİK'in ısmarlama enflasyon oranlarına göre yıllık enflasyon yüzde 73,5, gıda enflasyonu yüzde 91, ulaştırma enflasyonu yüzde 108'e ulaşmışken sokaktaki enflasyon bu oranların çok üzerindedir. Bu haliyle dahi OECD üyesi 36 ülke içinde en yakın rakibimize dört kat fark atarak açık ara lider konumuma yerleştik. Ülkenin kaynaklarının, bizlerden alınan vergilerin sermayeye, rantiyeye, faizden beslenenlere, savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya ayrıldığı sarayın ekonomi politikalarıyla bir grup azınlık servetine servet katarken krizin faturası emekçi halka ödetilmek istenmektedir.
4 KİŞİLİK BİR AİLENİN AÇLIK SINIRI 6 BİN 400 TL'Yİ, YOKSULLUK SINIRI 20 BİN 500 TL'Yİ AŞTI: Sermaye kesiminde hal böyle iken yandaş konfederasyonların, sendikaların toplu sözleşmelerde sanal rakamlardan ibaret TÜİK enflasyonuna göre yapılan maaş artışlarına attıkları imzalar, kamu emekçilerine kazanım olarak dayatılmaktadır. Kamu emekçileri olarak 20 yıl önce asgari ücretin 3,5 katına denk gelen ortalama maaşımız, bugün asgari ücretin 1,5 katına indi. Peki asgari ücret mi arttı? Hayır. Asgari ücret, 20 yıl önce de açlık sınırının altındaydı, bugün de altında. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 400 TL'yi, yoksulluk sınırı 20 bin 500 TL'yi aştı. Bugün hasta garantili şehir hastanelerine, yolcu garantili havalimanlarına, geçiş garantili yollara, kur korumalı mevduat sistemine, sermayeye yapılacak teşviklere, vergi aflarına kaynak bulabilen tek adam rejimi, kamu emekçilerine verilen maaşı bütçeye yük olarak görmektedir. Önümüze konulan son fatura ise yılın bitmesine yedi ay varken, üstelik bizzat Maliye ve Hazine Bakanı daha on gün önce bütçenin 125 milyar TL fazla verdiğini açıklamışken ortaya çıkan 1 trilyon 85 milyarlık ek bütçe faturasıdır."