KESK İzmir, 2025 Bütçesine İtiraz Etti
KESK İzmir Şubeler Platformu, kamu emekçilerinin taleplerini dile getirmek için Konak'ta toplandı. Kamu emekçileri, insanca yaşamaya yetecek ücret istemekle birlikte bütçenin halktan yana olması gerektiğini savundu.
(İZMİR) - KESK İzmir Şubeler Platformu üyeleri, 2025 yılı bütçesine yönelik basın açıklamasında bulunarak kamu emekçilerinin taleplerini dile getirdi. Konak ilçesinde YKM binası önünde toplanan kamu emekçileri, "Sefaleti kabul etmiyoruz, insanca yaşamaya yetecek ücret istiyoruz" yazılı pankart açarak "Sermayeye değil emekçiye bütçe", "AKP al bütçeni başına çal", "Susma sustukça sıra sana gelecek" sloganları attı.
KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nafiz Ceylan, tarafından okunan basın açıklaması metninde "Halkın, emekçilerin, kadınların bütçe hakkını yok sayan, savaş ve rant politikalarına dayalı, sermayenin ihtiyaçlarına göre belirlenen bütçeyi reddediyor toplumsal cinsiyete dayalı bütçe taleplerini alanlarda olmaya söz vermeye devam ediyoruz. 2025 bütçe teklifine göre toplanacak her 100 TL verginin 18 TL'sinden sermayeye, patronlara tanınan muafiyet ve istisnalarla vazgeçilmektedir. 17,5 TL'si doğrudan faize gidecektir. En az 15 TL'si 'savunma ve güvenlik harcamaları' adı altında silah tekellerine gidecektir. En az 2 TL'si parası halkın cebinden alınan hazine garantileri ile karşılanan, kur farkı eklenen Kamu Özel İşbirliği projelerine gidecektir. Yani hizmet alsak da almasak da Şehir Hastanelerinin, yol, köprü, tünel, havalimanı müteahhitti olarak bilinen beşli çetenin cebine gidecektir" denildi.
Kamu emekçilerinin talepleri sıralandı
Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan hayat pahalılığının TÜİK rakamlarına yansımadığının belirtildiği açıklamanın devamında ise kamu emekçiklerinin talepleri şu şekilde dile getirildi:
"Bizler emekten, halktan yana bir bütçe için bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını halkın, emekçilerin bütçe süreçlerine etkin katılımının sağlanmasını istiyoruz. Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını en düşük kamu emekçi maaşının kira, aile, yakacak yardımları ile yoksulluk sınırlarının üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi her türlü güvensiz istihdama son verilmeli. Tüm kamu emekçilerinin güvenceli, kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz. Tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi tüm dolaylı vergilerin düşürülmesini istiyoruz. Gelir vergisi birinci dilimin yüzde 15'ten yüzde 10'a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini istiyoruz. Kar, faiz, ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını belli bir servet düzeyinde zenginlerden servet vergisinin alınmasını istiyoruz. Vergilerimizin, ülkenin kaynaklarının güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil, istihdamın, üretimin arttırılmasına, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesini, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesini istiyoruz."