Haberler

Kente Karşı İşlenen Suçlar Masaya Yatırıldı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kuşadası Belediye Meclis Üyesi Av.

Kuşadası Belediye Meclis Üyesi Av. Behçet Alp, Av. Berrin Sanem Katipoğlu ile birlikte, "Kente Karşı İşlenen Suç; Kuşadası" konulu bir söyleşi düzenledi.

İbramaki Sanat Galerisi'nde yapılan söyleşiye, aralarında bürokrat ve daire müdürlerinin de olduğu çok sayıda Kuşadalı katıldı.

Söyleşide ilk konuşmayı Belediye Meclis Üyesi Av. Behçet Alp yaptı. Belediye meclisi üyesi olduktan sonra, konuya daha hakim olmak için imar konusunda yüksek lisans yaptığını söyleyen Alp, " Bahçeşehir Üniversitesi'nin tezli yüksek lisans programına katıldım. 2 yıllık eğitim sonunda "Kente karşı suç kavramına kıyı alanlarındaki imar uygulamaları çerçevesinden bir bakış: Kuşadası örneği" konulu tezimi verdim. Ardından da geçtiğimiz ay tezimi kitap haline getirdik ve bugün de bu konuda söyleşi yapıyoruz. Amacımız kente karşı duyarlılığa katkı koymak ve bu söyleşi ile bunu yaptığımızı düşünüyorum" diye konuştu.

Alp'in konuşmasının ardından Kuşadası'nın 1900'lü yılların başından günümüze kadar değişen imar yapısını gösteren slayt sunumu yapıldı.

"PLANSIZLIK EN ÇOK BELEDİYELERİN İŞİNE GELİR"

Slayt sunumunun ardından kente karşı işlenen suçun tanımını ve aktörlerini anlatan Alp; "Kente karşı işlenen en büyük suç, kasıtlı plansızlıktır. Kentte bir imar planı olmaması, yerel yönetimlerin işine gelir. Çünkü bu suretle ayrıcalıklı, imtiyazlı imar uygulamaları yapma imkanı doğar. İmar plan değişiklikleri 1 ay süreyle askıda kalıyor. Bundan kimse haberdar olamıyor. ve kesinleşen planlar kentin kaderini belirliyor. Askıdaki imar uygulamasına, ya o uygulamadan zarar gören birisi itiraz eder, ya da sivil toplum kuruluşları. Ancak sivil toplum kuruluşları da yerel yönetimlerle işi olduğu için müdahale etmekten çekiniyor. Çünkü itiraz eder ya da dava açarsa, belediye ile olan işleri çıkmaza giriyor. Bunu bizim kentimize özel olarak söylemiyorum. Türkiye'nin genelindeki uygulama maalesef böyle. Türkiye'nin genelinde, oligarşik sermayenin başındakiler, özellikle seçim dönemlerinde adaylara destek oluyorlar, seçim bütçesine katkı koyuyorlar. Tabi bu destekleri karşılıksız değil. Bunu yapanlar seçimden sonra ayrıcalıklı imar hakkı istiyorlar. İşte bu suretle kente karşı suç işlemiş oluyorlar" dedi.

"EN BÜYÜK SUÇLU BİZİZ"

Kente karşı suçun en büyük aktörlerinin öncelikle yasa koyucular olduğunu savunan Alp, "İmar affı yaptıklarında kente karşı suçun önü açılmış oluyor. Bir diğer fail de belediye meclis üyeleri olarak bizleriz. Tam olarak anlamadan kentin kaderini değiştirecek uygulamalara onay veriyoruz. Kente karşı suçun en büyük faili ise, yapılan yanlışlara karşı koymadığımız, sessiz kaldığımız, kendi arsamızdan bir daire fazla sahip olabilmek adına, suça ortak olduğumuz için halk olarak bizleriz. Kente karşı işlenen suçlar nedeniyle düşük bir yaşam kalitesine sahibiz. Ne bir altyapımız var, ne ulaşımımız var, de denizimiz temiz... Kente karşı işlenen suçlar siyaseti de yozlaştırıyor. Siyasette dürüst, namuslu, temiz kişilere yer var ve siyasette temiz kişiler olmazsa, meydan başkalarına kalıyor. Bu nedenle siyasi görüşü, partisi, ideolojisi ne olursa olsun herkesin siyasette aktif yer almasını öneriyorum" şeklinde konuştu.

"MAALESEF HENÜZ KENTLİ DEĞİLİZ"

Av. Behçet Alp'in ardından söz alan Av. Berrin Sanem Katipoğlu da, kente karşı işlenen suçları imar hukuku açısından değerlendirdi. Kentte yaşayan halkın kentlilik bilincine vurgu yapan Katipoğlu, "Yolda yürürken imara aykırı olduğunu düşündüğünüz bir yapıyla karşılaştığınızda, sorumlu bir kentli olarak savcıya, polise, idare mahkemelerine dava açabilirsiniz. Ancak maalesef bizler sadece şahsımıza bir zararı dokunursa ya da 'Niye o yapıyor da ben yapamıyorum' düşüncesi belirdiği zaman hareket ediyoruz. Aslında bu bizlerin maalesef henüz kentli olamadığımızı gösteriyor" dedi.

Konuşmasında son dönemde gündemde olan Tepe Mahallesi imar düzenlemesi uygulamasına da değinen Katipoğlu, Tepe Mahallesi'nde uygulama yapılsa da yapılmasa da suç işlendiğini ileri sürerek, "Tepe Mahallesi'nde çarpık yapılaşma var ve imar planlarına aykırı olmasından ötürü suç. Ancak şu anda imar affı ile orada imara uygun hale getirilmesi de, imar kararı ile uygulanan bir suç" dedi.

"YENİ TASARI SUÇU AZALTACAK"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın İmar Kanun Tasarısı'nı bitirdiğini söyleyerek bu tasarının avantajlarına değinen Katipoğlu, "Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İmar Kanun Tasarısı'nın tamamlandığı açıkladı. İmar kanun tasarısı ile birlikte artık imar planları yapma yetkisi belediyelerden alınıyor ve tek elde toplanıyor. İmar iskan ruhsatları da artık 30 gün yerine 6 günde verilecek. Bakanlık çok iyi bir tasarı hazırlamış. Bu tasarı kente karşı işlenen suçları azaltacaktır." dedi.

Konuşmaların ardından, aynı zamanda Ak Parti Kuşadası Belediye Başkan Aday Adayı olan Belediye Meclis Üyesi Av. Behçet Alp kitabını imzaladı. - AYDIN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
ABD ve İngiltere'nin ardından Fransa'dan da onay çıktı: Ukrayna füzelerimizi kullanabilir

Batı, topyekun Putin'e savaş açıyor! Bir ülke daha Ukrayna'ya izin verdi

20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

Arka Sokaklar'daki 'tarikat' sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

Arka Sokaklar'daki "tarikat" sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

title