Kederleri Bir, Sevinçleri de Aynı Gün Oldu
Süleyman Elçin - Kocaeli'de yaşayan şeker ve böbrek yetmezliği hastası Hüseyin ve Fatma Yazıcı kardeşler, aynı gün yapılan böbrek nakliyle sağlığına kavuştu.
Süleyman Elçin - Kocaeli'de yaşayan şeker ve böbrek yetmezliği hastası Hüseyin ve Fatma Yazıcı kardeşler, aynı gün yapılan böbrek nakliyle sağlığına kavuştu.
Kocaeli'de yaşayan 41 yaşındaki Fatma Yazıcı'ya 30 yıl önce, 43 yaşındaki ağabeyi Hüseyin Yazıcı'ya ise 19 yıl önce şeker hastalığı teşhisi konuldu.
Yıllarca hastalık nedeniyle zor günler geçiren Fatma Yazıcı'ya 14 yıl önce, Hüseyin Yazıcı'ya ise 9 yıl önce böbrek yetmezliği bulunduğu tespit edildi.
Hayatlarının büyük bölümünü hastalıklarla mücadele ile geçiren kardeşlerden Fatma Yazıcı'nın gözleri de yüksek tansiyon nedeniyle 10 yıl önce görme yetisini kaybetti.
Yazıcı, "Hayatım karardı, ancak umutlarım kararmadı" diyerek yaşam mücadelesine devam etti. Ağabeyi Hüseyin Yazıcı'nın gözleri de aynı nedenle büyük oranda görmemeye başladı.
Sağlıklarına kavuşmaları için böbrek nakli olması gereken Yazıcı kardeşler,nakil için Sağlık Bakanlığı'nın ulusal bekleme listesine yazıldı ancak geçen sürede nakil sıraları gelmedi.
Yazıcı kardeşler, yaşamaları için tek çare olan böbrek nakli hakkında bilgi almak için Antalya'ya geldi.
Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ile görüşen kardeşler, nakil için korkularının yersiz olduğunu fark ettiler. Bunun üzerine kardeşler, nakil için hastaneye başvurdu.
-Aynı gün ameliyat oldular-
Yapılan tetkiklerin ardından aynı gün ameliyata alınan kardeşlerden Fatma Yazıcı'ya 69 yaşındaki annesi Neriman Yazıcı'nın, Hüseyin Yazıcı'ya ise eşi Nuriye Yazıcı'nın böbreği nakledildi.
Aynı günde çifte mutluluk yaşayan kardeşler, başarılı geçen naklin ardından sağlıklarına kavuştu.
Fatma Yazıcı, AA muhabirine, hastalıklarının kendisini çok yıprattığını söyledi. Acılarına artık dayanamaz hale geldiğini ifade eden Yazıcı, bundan sonraki yaşamında daha fazla sosyalleşeceği için mutlu olduğunu kaydetti.
Böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girdiğini, bu nedenle insanların içine karışamadığını anlatan Yazıcı, "Taburcu olduktan sonra umarım her şey düzelecek. Daha güzel bir hayatım olacak. Ağabeyimle aynı gün nakil olmam da ayrı bir mutluluk oldu" dedi.
Çocukluklarından beri kardeşi ile her şeylerinin aynı olduğunu vurgulayan Yazıcı, "Ben şeker hastası oldum, o da şeker hastası oldu. Ben böbrek yetmezliği çekmeye başladım, o da böbrek yetmezliği çekmeye başladı. Nakli de beraber olduk. Umarım birlikte iyi olacağız" diye konuştu.
Anne Neriman Yazıcı ise iki çocuğu da sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu dile getirdi.
-"Bizimkisi 'kader' kardeşliği"-
Ağabey Hüseyin Yazıcı ise hastalık nedeniyle gözlerini kaybetmek üzere olduğu bir dönemde nakil olduğunu anlattı.
Yazıcı, "Kardeşimle hep birbirimizi takip ettik. Aynı hastalıkları sırayla yaşadık. Birlikte nakil olduk. Bizim ki 'kader' kardeşliği. Umarım birlikte mutlu, sağlıklı bir hayat yaşarız. Mutluluğumuz da ortak olur. Nakil olduktan sonra gözümdeki bulanıklık da düzeldi. Daha önce kitap okuyamıyordum, ama nakilden sonra kendime gelince 2 günde 2 kitap okudum" diye konuştu.
-"Şeker hastalarına böbrek nakli yapılmaz' söylemi bilim dışıdır"-
Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Alper Demirbaş da yapılan böbrek nakli ile Yazıcı kardeşlerin sağlıklarına kavuştuğunu söyledi.
Demirbaş, böbrek yetmezliği gelişen şeker hastalarından ancak yüzde 10'unun 5 yıldan sonra hayatta kaldığını, böbrek yetmezliği ve şeker hastalığının birlikte görülmesinin oldukça ölümcül olduğunu vurguladı.
Şeker hastalığı olmasa bile 10 yıl diyalize giren hastalarından yüzde 5'inin hayatta kalabildiğine dikkati çeken Demirbaş, Yazıcı kardeşlerin bu kadar uzun yaşamış olmasının önemli bir istisna olduğunu dile getirdi. Hastalığın kesin tedavisinin böbrek nakli olduğunu anlatan Demirbaş, şöyle konuştu:
"Türkiye'de bekleme listelerinde 20 bin civarında hasta var. Bu hastalara şimdiye kadar kadavradan 401 nakil yapılabildi. Yani böbrek bekleme listesindeki bir hastaya kadavradan böbrek çıkma şansı yüzde 2 civarındadır. Her yıl 3 bin 500 vatandaşımızı nakil yapamadığımız için kaybediyoruz.
Diyaliz hiçbir zaman böbrek yetmezliğinin ana tedavi yöntemi değildir. Böbrek nakli için bu kadar bekleyen olduğunun göz önünde bulundurulması ve ailesinde böbrek hastası olan herkesin canlı böbrek bağışçısı olma açısından iyice düşünmesi gerekir."
İnsanlara bir böbreğini bağışlamanın o kişiye ilerideki hayatında hiçbir riski olmadığını vurgulayan Demirbaş, "Bir böbreğini bağışlarsan yarım kalırsın, hayatın kısalır. Böbrek hastası olursun' gibi hurafeleri insanlar akıllarından çıkarmalıdır. 'Şeker hastalarına böbrek nakli yapılamaz' söylemi bilim dışıdır" dedi.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya - ANTALYA