Kayıp Tolga Ceylan'ın Annesi: "Oğlum Yaşamıyor"

Bartın'ın Kurucaşile İlçesi'nde oturan Kadriye Ceylan, 2004 yılında kaybolan İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü öğrencisi oğlu 24 yaşındaki Tolga Ceylan'ın yaşamadığını, oğlunu kaybedenlerin onu takip eden kişiler olduğunu söyledi. Kadriye Ceylan, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun kendisindeki belgeleri istemediğini, verdiği bilgilerin araştırılmadığını söyledi. Kadriye Ceylan, Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül'ün, Tolga Ceylan'ın yurt dışına çıkma ihtimalinin olduğunu, annesinin komisyon çalışmalarıyla ilgilenmediği sözlerine tepki gösterdi. Oğlunun Kırklareli İğneada'da kaybolduğunu söyleyen Kadriye Ceylan, kendisine jandarma tarafından teslim edilen oğlunun iç çamaşırları ve tişörtünü göstererek, "Jandarma bu elbiseleri bana teslim etti. Üzerinde lekelerin ne olduğunu bilmiyorum. Bunları kimse inceleme zahmetinde bulunmadı" dedi. Hıristiyanlığı tercih eden oğlunun okuduğu İncil'i gösteren Kadriye Ceylan, "Oğlum öğrenim hayatında yaşadığı zorluklar ve haksızlıklar nedeniyle boşluktaydı. Bazı değerlerini yitirmeye başlamıştı. Bu dönemde Hıristiyanlığı tercih etti, bana da söyledi. Sonuçta oğlum istediği dini seçmekte özgür. Ben demokrat bir insanım, oğlumu da demokrat yetiştirdim. Ancak bir şey var, Zafer Üskül'ün açıklamasında benim oğlumun misyonerlik faaliyetine katılmak için yurt dışına gittiğini göstermez" diye konuştu.

Komisyonda kendisine bir saat süre tanındığını ifade eden Kadriye Ceylan, şöyle konuştu: "Bu süre içerisinde ben bir çok şeyi anlatamadım. 7 senedir oğlunu arayan bir anneye nasıl ilgisiz kaldığını söyleyebilirler. Bunu da anlamakta zorlanıyorum. Tolga şu an yaşamıyor, bunu çok kesin ve net söylüyorum. Oğlumu kaybedenler onu takip ediyorlardı. Zafer Üskül oğlumun üzerinde 300 TL olduğunu açıkladı. Belgesini çıkartsınlar. Ben de birçok belge var. Ancak araştırma komisyonu bu belgeleri dahi istemedi. Ben belgeleri ile konuşmak istiyorum. Kendileri de belgelerini ortaya koysunlar. 300 TL kanısına nereden varmışlar. Benim verdiğim bilgilerin hiçbirisi halen araştırılmadı. Komisyon benimle temasa geçmedi. Bana araştırma komisyonunun bulguları hakkında halen bilgi verilmedi. Bende sonucu basın açıklaması ile öğrendim. Ben halen savcılığa çağırılmadım. Niçin somut delillerin üzerinden gitmiyorlar da başka şeyler üzerinden beni yalanlamak için bir şeyler ortaya çıkartıyorlar. Bu benim kuşkularımı daha çok arttırdı"

Oğlunun, Yunanlı bir bayanla ilişkisi olduğu iddiasını da yalanlayan Kadriye Ceylan, "Ukrayna Başbakanı'na, Tolga'nın gönderdiği iddia edilen mektubu ortaya çıkartsınlar. Amcası madem bunu iddia ediyor mektup nerede. Komisyon Ukrayna Başbakanlığı'na sorsun. Mektubu bana da göstersinler. Komisyon yanlış bilgilerle yanıltılıyor. Ben Zafer Üskül'den daha ciddi çalışma beklerdim. Belgesiz konuşmasın diyorum. İğneada'ya gözaltı kayıtlarına bakmak için gitmişler. İğneada'da kayıt olmadığını zaten biliyorduk. Kayıp olan birçok kişinin kayıtlarına ulaşılamıyor. Gitsinler kozmik odalara baksınlar. Gözaltına alındığını ben biliyorum. Oğlum yaptığı şeylerden korkmaz. Misyonerlik faaliyeti de yapsa korkmazdı. Oğlum aynı zaman da savaş karşıtı. Tüm bunlar yüzünden oğlumun başına bu olaylar geldi" dedi.

Oğlunun amcasının yalan açıklamalarda bulunduğu belirten Kadriye Ceylan, "Komisyonun görevlendirdiği kişilerin benim verdiğim dosyayı araştırmadan direk Uşak'a giderek eşimin abisini dinlemesi bana garip geliyor. Amcası çok gerçek dışı şeyler söylemiş, Tolga'nın dedesi de buna itiraz etmiş. Amcasının ifadesine göre, Tolga dedesini aramış ve 'Ben Bulgaristan'a başarı ile geçtim, merak etmeyin' demiş. Bu tamamen yalan. Kafamda şöyle bir kuşku belirdi; eşimin 1999 senesinden sahte pasaport düzenlemekten araması vardı. İki ay öncesine kadar kendisi kayıptı. Birden ortaya çıktı. Yıllardır jandarma köyü basıp eşimi arıyordu. Acaba, Tolga'nın amcası komisyona verdiği bu ifade karşılığında kardeşinin özgürlüğünü mü sağladı? Eşim şuanda elini kolunu sallayarak geziyor ve birden ortaya çıktı. Araştırma komisyonunun tarafsızlığı ve objektifliği konusunda halen umudumu korumak istiyorum" diye konuştu.