Karapınar Halkının "Obruk" Korkusu

Yer altında zamanla eriyen kalker taşlarının boşluk oluşturması ve zeminin çökmesiyle oluşan obruklar, Karapınar'da bazı mahalle ve yayla sakinlerini korkutuyor. Yağışların artmasıyla yer yer göçmelerin yaşandığı ilçede, son 3 ayda derinliği 70 metreyi bulan farklı büyüklükte 9 obruk meydana geldi.

Reşadiye Mahallesi Seyit Hacı Yaylası'nda yaşayan 40 yaşındaki çiftçi Mustafa Dirican, yaylada 1997'den itibaren küçük çaplı göçmelerin yaşanmaya başladığını söyledi.

Yörede son 2 yılda farklı büyüklükte 12 obruk oluştuğunu aktaran Dirican, bazı tarla sahiplerinin arazilerinin telle çevrileceği endişesiyle oluşan obrukları söylemediğini, sayının daha fazla olduğunu dile getirdi.

Dirican, bahçe ve tarlalarda oluşan bazı obrukların çevresine Karapınar Belediyesi'nin güvenlik çemberi oluşturduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Burada 60'a yakın ev var, 300 kişi yaşıyor. Bunların hepsi risk altında. Bizim bu çevrede de obruk oluyor, komşu mahallelerden duyuyoruz. Son 2-3 yılda aşırı çoğaldı. Ne yapılacak bilmiyorum. Bazı kurumlara başvuruda bulunduk. Zemin etüdü için geldiler. Bazı yerlere sondaj yaptılar, ölçümler alındı. Sonrasında yapılan bir şey yok. Toprak göçmeye, obruk oluşmaya devam ediyor."

"GÖK GÜRÜLTÜSÜNE BENZİYOR"

Yaylada bir ev ve yolun obrukla göçtüğünü anlatan Dirican, "Gök gürültüsüne benzer bir ses duyduğumuz zaman, 'Yağmur yağacak, gök gürledi' demiyoruz. 'Bir yer göçtü, obruk oldu' diyoruz. Tedirginlik var. Ecel geldiği zaman yapacak bir şey yok tabii ama burada yapılan bir şey yok. Her an neresi çökecek diye tedirginiz" diye konuştu.

Dirican, evde, yaylada, yolda ve tarlada her an obruk oluşması riskiyle karşı karşıya olduklarının altını çizerek, "Adım atmaya korkar hale geldik. Çoban, sürüsüyle giderken bir anda bulunduğu yerde çökme olmuş. Çap olarak küçük ama sonuçta daha derin de olabilirdi. Toprağa basmaya korkuyoruz" ifadelerini kullandı.

NEREDE VE NE ZAMAN OLACAĞI BELLİ DEĞİL

Yöre sakinlerinden Mustafa İvriz ise tarlada çalışırken her an toprağın çökeceği endişesini taşıdıklarını dile getirdi. Geçtiğimiz günlerde tarlasına giderken yolda küçük çaplı çökmelerin oluşumuna şahit olduğunu anlatan İvriz, tarlaların ortasında oluşan obrukların kendisini korkuttuğunu aktardı.

İvriz, her gün evden korkuyla çıktığını ifade ederek, "Tarlaya gitmeye mecburuz. Çalışmak zorundayız ama hep aynı endişeyi taşıyoruz. Nerede, ne zaman olacağı hiç belli değil. Yol kenarında oluşan 2 metre çapındaki bir obruğa insan düşebilir" diye konuştu.

"BÖLGEDE 200'E YAKIN OBRUK TESPİT EDİLDİ"

Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Maden Yatakları Jeokimya Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fetullah Arık da obruk oluşumunu yüzeyden görebilme imkanının olmadığını söyledi.

Bölgenin jeolojik yapısı ve bu yıl yağışların fazla olmasının obruk oluşumunu etkilediğini bildiren Arık, şunları kaydetti:

"Obruk oluşumu sırasında büyük bir gürültü meydana geliyor. Kütlenin altı boşalıyor. Üstteki örtü tabakası aşağı inince bir şeyin düşme sesi gibi gürültü oluşuyor. Çökme başladığında gözlemlenemiyor. Yer altı suyunun akışına göre izlemek lazım. Obruk oluşumunun nerede ne zaman gerçekleşeceğini bilemiyoruz. Bölgede tespit ettiğimiz obruk sayısı 200'ün üzerinde. Bu yıl yağışların artmasıyla yörede farklı çap ve derinlikte 9 obruk meydana geldi. Bu sayı, yıllık ortalamanın çok üzerinde. Obruk oluşumunda kayaçların yapısı etkili oynuyor. Yeraltı suyu hareketi ve yağışların etkisi de var. Yağmur sularının karbonasiti yüksektir. Bu sular kayaçlardaki erimeyi daha hızlı gerçekleştiriyor."