Karadeniz Yaylaları "Doğal Yaşam" Tutkunlarını Bekliyor
Doğal güzelliğiyle gözleri kamaştıran, bol oksijenli havası, doğal kaynak suları, yemyeşil çayırların arasından geçen akarsularıyla doğa harikası Karadeniz yaylaları, yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlamaya hazır Kulakkaya Yaylası'nda otel işleten Özkuş: "Yaylalarımızda derelerimiz, göllerimiz ve bitki örtüsünün verimliliği son derece güzel bir tabiat ortaya çıkartıyor.
EYÜP ELEVÜLÜ - Doğal güzelliğiyle gözleri kamaştıran, bol oksijenli havası, doğal kaynak suları, yemyeşil çayırların arasından geçen akarsularıyla doğa harikası Karadeniz yaylaları, yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlamaya hazır.
Havaların ısınmasıyla açan çiçeklerin yeşillikler içerisinde oluşturduğu güzellik ile temiz havası, tarihi dokusuyla yaşamaya ve görülmeye değer Karadeniz'in yaylaları, misafirlerini bekliyor.
Giresun yayla turizminde Kümbet, Kulakkaya, Sis Dağı, Bektaş ve birçok yayla yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Her yıl şehir gürültüsünden ve bunaltıcı sıcak havadan kurtulmak amacıyla çıkılan yaylalar, sessizlik içerisinde yükselen kuş sesleri ve serin havasıyla "kafa dinlemeye" değer görülüyor.
Küçük ve büyük ölçekte konaklama tesisleri ise misafirler için hazır hale getirildi. Tesislerde yemek, Türk hamamı, sauna, fitness, çocuk oyun alanları gibi hizmetler de veriliyor.
Yavuzkemal beldesine bağlı Kulakkaya Yaylası'nda otel işleten Halil İbrahim Özkuş, AA muhabirine, plastik cerrah olduğunu ancak Giresun'un doğal güzelliklerini, denizini ve yaylalarını çok sevdiği için doğada yatırım yaptığını anlattı.
Karadeniz'in, Türkiye'nin ve dünyanın en güzel yörelerinden biri olduğunu vurgulayan Özkuş, şöyle konuştu:
" Giresun'un gelişmesi için en önemli faktör turizmdir. Bu nedenle Giresun'a turizm yatırımı yapmaya karar verdik. Otelimiz yaklaşık 70 yataklı ama temel amacımız Giresun'daki turizme bir nebze olsun katkıda bulunmak ve Giresun ekonomisine istihdam yaratabilmek. Karadeniz, Türkiye'nin ve belki de dünyanın en güzel yörelerinden biri. Karadeniz, soğanlı bitkiler açısından dünyanın en zengin bölgesi. Yaylalarımızda derelerimiz, göllerimiz ve bitki örtüsünün verimliliği son derece güzel bir tabiat ortaya çıkartıyor. İnsanların bu tabiatı görmesi, burada dinlenmesi, mutlu olması ve tamamen Karadeniz'e ait doğal hayatı yaşaması, onlar için çok cazip bir yaşam tecrübesi olacak."
"Tarihi ile pek çok inanca ve kültüre ev sahipliği yapmış"
Özkuş, Karadeniz'de turizmin sadece 3 ay yapılmadığına, 12 ay boyunca devam ettiğine dikkati çekerek, "Giresun milattan öncelere dayanan tarihi ile pek çok inanca ve kültüre ev sahipliği yapmış bir şehir. Dolayısıyla tarihsel birikimi çok fazla. Bu birikimden faydalandığımız ve bu birikimi insanların beğenisine sunduğumuz takdirde Giresun'da 12 ay turizm yapmak son derece kolaylaşır. Bunun ötesinde yaylalarımız çok fazla kar alan bir yapıya sahip ve kışın yollarımız açık durumda" ifadelerini kullandı.
Yavuzkemal Belediye Başkanı Abdullah Önal ise doğasıyla sağlıklı bir yaşam sunan yaylaların, Karadeniz'in incisi olduğunu vurguladı.
-"Havasıyla ve suyuyla yaşanacak yerler"
Karadeniz'deki yaylaların havasıyla ve suyuyla yaşanacak güzel yerler olduğunu dile getiren Önal, "Bu bölgemizde insanlarımız önceden beri yaşamışlar. Yayla kültürü yeni değil, çok eskidir. Atalarımız, dedelerimiz bu bölgeye gelerek yaşamışlar. Daha çok hayvan otlatmak amacıyla gelinmiş ancak insanlar kendileri de rahat etmişler. 'Yaylanın soğuk suyundan içmem gerekiyor, yaylada biraz yaşamam lazım' deniyor. İnsanlar az da olsa yaylaya çıkmak istiyor" diye konuştu.
Önal, geçen sene yaylaya gelen Arap turistlerin doğal güzelliğe hayran kaldığını ve bu sene de yerli ve yabancı turistleri bölgeye beklediklerini sözlerine ekledi. - Giresun