Kanserli Arkadaşına Vefa Gösterdi: Emekli Öğretmenin Dükkan Hikayesi

Eskişehir'de 75 yaşındaki emekli matematik öğretmeni Osman Menekşe, kanser tedavisi gören bisikletçi arkadaşının dükkanını 3 yıldır işletiyor. Para kazanma amacı gütmeden yalnızca dostuna yardım etmek için dükkanın bacasını tüttüren Menekşe, burada öğrencilere bisiklet tamiri öğreterek hem kendine bir meslek edindi hem de dostluk örneği sergiledi.
Kanser olan arkadaşının dükkanında bacayı tüttürmeye gayret ediyor
Emekli öğretmen, bisikletçi arkadaşı kanser olduğu için 3 yıldır onun dükkanına bakıyor
Osman Menekşe:
"Matematik öğretmeniyim ama 'şu anda ne yapıyorsun?' diye sorarsanız, bisiklet tamiri yapıyorum"
"Para kazanma amacımız yok, önemli olan dükkanın bacasını tüttürmek"
ESKİŞEHİR - Eskişehir'de 40 yıl öğretmenlik yapan 75 yaşındaki Osman Menekşe, bisiklet tamircisi olan arkadaşı kansere yakalanınca dükkanının başına geçti. Yaklaşık 3 yıldır her gün dükkanı açarak bacayı tüttürmeye gayret eden Menekşe, kendi çabalarıyla tamirciliği öğrendi.
Yaklaşık 40 yıl boyunca matematik öğretmenliği yapan Osman Menekşe'nin bisiklet tamirciliği yaparak geçimini sağlayan lise arkadaşı geçtiğimiz yıllarda kansere yakalandı. Prostat ve mesane kanseri olduğu belirlenen 76 yaşındaki adam ağır bir tedavi süreci içerisine girerken, Menekşe hem arkadaşına hem de onun dükkanına sahip çıktı. Dostunun hasta olduğu günden bu yana her gün dükkanı açan ve müşterilerle ilgilenen Menekşe, gösterdiği duyarlı davranışın bir vefa borcu olduğunu söyledi. Arkadaşının dükkanında 3 yıldır bacayı tüttürmeye çabalayan emekli öğretmen, zaman içerisinde bisiklet tamiratını daha iyi öğrendiğini ve dükkanına gelen öğrencilere de kendi bisikletlerini onarmayı öğrettiğini belirtti.
"Matematik öğretmeniyim ama 'şu anda ne yapıyorsun?' diye sorarsanız, bisiklet tamiri yapıyorum"
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Osman Menekşe, "40 yıllık bir öğretmeniyim. Sene 1975'te göreve başladım, 2014'te emekli oldum. Matematik öğretmeniyim ama 'şu anda ne yapıyorsun?' diye sorarsanız, bisiklet tamiri yapıyorum. Buranın sahibi liseden benim sınıf arkadaşımdır. Bu sınıf arkadaşım hasta oldu, kansere yakalandı. Kanser sonucunda arkadaşım tedavi olmak için Ankara'ya gitmek zorunda kaldı. Giderken de bana dükkanın anahtarlarını verip, 'Öğretmen arkadaşları burada topla, sohbet muhabbet et' dedi. Biz sevine sevine dükkanı açtık. Kardeşimiz tedaviye gitti. Biz dükkanı açtık, lastik falan şişirirken 3 yıl geçti. O günden bu yana dükkanı ben işletiyorum. Bisiklet tamirinde de ustalaştık, şu anda bisikletle ilgili her türlü arızayı giderebiliyorum. Tabii yenileştiremiyoruz ama eskiyi tamir ediyoruz. İyi de bir meslek edindik. 40 yıl öğretmenlikten sonra bu işe başlamak bana iyi bir moral oldu" dedi.
"Para kazanma amacımız yok, önemli olan dükkanın bacasını tüttürmek"
Kadim dostuna yardım etmenin verdiği zevkin bir başka olduğunu vurgulayan Menekşe, "Bizim burada para kazanma amacımız yok, önemli olan dükkanın bacasını tüttürmek. Bacasını tüttürmenin anlamı da, bu iş devam ediyor demek. Kardeşimin burada 60 yıllık bir özgeçmişi var. Baba, abi mesleği. Gaz ocağı tamirinden başlamışlar, bisiklet tamirine kadar devam etmişler. Hatta kendisi üniversite son sınıftan terk. Biz ikimiz üniversiteye birlikte başladık. Ben öğretmen oldum, o işletmeyi bitirecekti. Bitirirken dedi ki, 'Ben baba mesleğine döneceğim.' Burada bisiklet tamirciliği yaptı. Biz de burada bir meslek edindik, iş öğrendik. Yani öğrenmenin zevki de bir başka. Ne olursa olsun bir şeyi öğren de, o bir gün sana lazım olur" şeklinde konuştu.
"Bizim bir öğretmenlik vasfımız olduğu için ben de öğrencilere işi öğretiyorum"
Dükkana öğrenciler geldiği zaman çok mutlu olduğunu belirten Osman Menekşe, sözlerine şöyle devam etti:
"Öğrenciler buraya geliyorlar. Mesela, 'Hocam, şunu yapar mısın?' diyorlar. Ben de, 'Yapmam. Kendiniz yapacaksınız' diyorum. Burada onlara işi öğretiyorum, çok hoşlarına gidiyor. Bir de giderken üstüne bize para veriyorlar. Hem öğreniyorlar hem de para veriyorlar. Bizim bir öğretmenlik vasfımız var ya, onu burada yapıyoruz işte."
"Bu arkadaşımız evlenmeyince yalnız kaldı"
Bahse konu kadim dostunun yıllarca annesine baktığından bahseden Menekşe, "İkimizin de annesi yatalaktı. O dönemlerde annemize bakmaktan dolayı ben geç evlendim. Bu dükkanın sahibi ise evlenmedi. Hadi ben evlendim, öğretmen bir hanım buldum. Sağ olsun, o da çok bize yardımcı oluyor. Bu arkadaşımız evlenmedi. Evlenmeyince de yalnız kaldı. Neticede, evlenmek çok önemli bir olay" ifadelerini kullandı.
"Ben bu davranışı rahmetli babamdan öğrendim"
Arkadaşının sağlık durumunun bir dönemler çok kötü olduğu bilgisini paylaşan Menekşe, "Prostat ve mesane kanseri oldu, her ikisini de aldılar. Şu anda prostatı ve mesanesi yok. Yeğenleri onu Ankara'ya götürüyorlar, kardeşimizi tedavi ettiriyorlar. Yani çok problemler yaşadı. Yalnızlık da kötü bir şey. Şu anda abisinin yanında tedavi görüyor, durumu iyi. Ben bu davranışı ise rahmetli babamdan öğrendim. İyi ki böyle bir babanın oğluyum" diye aktardı.