Kanseri Yenen Ahmet Soner, İstanbul'dan Sivas'a Taşındı

Kanseri Yenen Ahmet Soner, İstanbul'dan Sivas'a Taşındı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kanseri yenen Ahmet Soner ve eşi Duygu, doktorlarının tavsiyesiyle İstanbul'u geride bırakarak memleketleri Sivas'a taşındılar. Burada köyleri gezip sosyal medya paylaşımları yapan çift, doğal yaşamın keyfini çıkarıyor.

Kanseri yenen Ahmet Soner, doktorunun "stresten uzak bir şehirde yaşamalısın" tavsiyesi üzerine eşinin de ısrarıyla doğup büyüdüğü İstanbul'u geride bırakıp memleketi Sivas'a taşındı.

İstanbul'da yaşayan 39 yaşındaki Ahmet Soner, 2015 yılında yakalandığı testis kanserini yenerek sağlığına kavuştu. Hastanede tek başına öğrendiği kanseri ailesinin ve eşinin destekleriyle atlatan Soner, doktorlarının hastalığın tekrarlama riskinin olduğunu ve bu yüzden stresten uzak bir yerde yaşaması gerektiği yönündeki tavsiyesi üzerine, eşi Duygu Soner'in ısrarıyla memleketi Sivas'a taşındılar. Yaklaşık bir yıldır Sivas'ta yaşayan çift, doğal yaşam ile iç içe olmak için köyleri geziyor. Gezdikleri köylerde çektikleri görüntüleri sosyal medyada paylaşan çift, köylüler tarafından ilgiyle karşılanıyor. Soner çifti hem bu sayede stres atıyor hem de yeni dostluklar kuruyor.

"Ölümün kıyısından döndüm"

Kanser teşhisin hastanede tek başına öğrendiğini ifade eden Ahmet Soner, " İstanbul'da doğdum ve büyüdüm ancak aslen Sivaslıyım. İstanbul'da birçok şirkette muhasebe personeli olarak çalıştım. 2015 yılında bana ilk olarak apandisit teşhisi konulmuştu, daha sonra doktorlarım incelemelerinden sonra bana testis kanseri teşhisi konuldu. Kanser olduğumu, bu teşhisin bana konulduğunu hastanede tek başımayken öğrendim ve bu da bende çok büyük bir psikolojik yıkım oluşturdu. 2015 yılının Ocak ayında ameliyat oldum ve Mart ayında da kemoterapi tedavisine başlandım. Benim için çok zor bir süreçti. Bu süreçte ailem, eşim ve sevdiklerim hep yanımdaydılar, bana destek oldular. Ölümün kıyısından döndüm. 2015 yılının Ağustos ayında tedavim bitti. Yaklaşık 10 sene oldu ve her sene rutin kontrollerim devam ediyor. Doktorum her kontrolümde bana sürekli, bu kanser türünün tekrarlama durumu yüksek, bu hastalık seninle ömür boyu devam edecek diyordu. Bu kanser sürecinden sonra doktorum her kontrole gittiğimde stresten uzak, daha temiz havaya sahip doğal bir yerde yaşaman lazım önerisinde bulunuyordu. Ben de her seferinde doktoruma bunu İstanbul'da nasıl başaracağım diye soruyordum. Bu durum üzerine memleketim Sivas'a taşınmaya karar verdik. Bir hafta içerisinde karar verdik ve aynı hafta içerisinde de taşındık" diye konuştu.

"Eşimle birlikte Sivas'ın köyleri gezmeye başladık"

Köyleri gezip çekim yaptıklarını ve yeni insanları tanıdıkça bundan mutlu olduklarını belirten Soner, "Buraya geldiğimiz için çok mutluyuz. Sivas'ımız çok güzel bir şehir, doğal, havası temiz, stresten uzak ve İstanbul kadar kalabalık değil. Eşimle birlikte Sivas'ın köyleri gezmeye başladık. Köylerde de çekimler yapıyoruz. Köylerden yaptığımız birkaç paylaşımdan sonra köylülerin bize karşı çok fazla ilgisi oldu. Herkes bizi evine ve köyüne davet etmeye başladı. Biz de fark ettik ki bundan mutlu oluyoruz ve stres atıyoruz. Benim hastalığımın tekrarlamasındaki en başlıca faktör stres. Sivas'a gelip de bu paylaşımları yaptığımızda da bu stresi attığımızı fark ettik. Yeni insanlarla tanışıyoruz ve bu da bize çok iyi geliyor" diye konuştu.

"İstanbul'un kalabalığından sonra burası bize çok iyi geliyor"

Eşinin sağlık sorunları nedeniyle Sivas'a taşındıklarını ifade eden Duygu Soner, "Eşim kansere yakalandığında biz daha yeni evlenmiştik, kızımız daha 11 aylıktı. Çok zor bir süreç geçirdik, ben de bu sırada daha 21 yaşındaydım. Birbirimize destek olarak bu süreci atlattık. Buraya taşınmamızın nedeni eşimin sağlık durumu. Stresten uzak kalması gerekiyordu, orada işi çok yoğundu, yollarda işe gidip gelirken de çok fazla stres yaşıyordu. Bu yüzden biz de buraya taşındık. Eşim Ege'ye taşınmayı çok istiyordu, ben de daha çok Anadolu insanlarının sıcakkanlı olduğunu bildiğim için kendi memleketi olan Sivas'a taşınmayı istedim. Yazın ailelerimiz gelir gider, onlarla görüşürüz sıkıntı olmaz dedim ve burayı tercih ettik. Doğru bir tercih yaptığımızı düşünüyorum. Yaklaşık bir yıldır buradayız ve eşim de bu stresten uzaklaştı. Doğada video çekmeyi eşim teklif etti, bunu sosyal aktivite haline getirelim hem de insanlar memleketlerini görsünler, hasret gidersinler dedi. Köylerde insanlar bizi çok samimi ve güler yüzlü bir şekilde karşılıyor. Bu durumdan çok memnunuz. İstanbul'un kalabalığından sonra burası bize çok iyi geliyor" dedi. - SİVAS

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title