Kanser Acılarına "Fırça Darbesi"
Güç Gönel - Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof.Dr.Mustafa Samur Tıbbi Onkoloji Kemoterapi Merkezi'nde kemoterapi alan kanser hastalarına gönüllü ressam Cengiz Erdoğan tarafından resim dersi veriliyor.
Güç Gönel - Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Mustafa Samur Tıbbi Onkoloji Kemoterapi Merkezi'nde kemoterapi alan kanser hastalarına gönüllü ressam Cengiz Erdoğan tarafından resim dersi veriliyor. Kemoterapi ilaçlarının serumla vücutlarına verilmesi sırasında resim yapan hastalar, hem zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor hem de kansere daha güçlü direnebiliyor.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi K Blok'un üçüncü katında kanser hastalarına kemoterapi hizmeti verilmek üzere hayata geçirilen Prof. Dr. Mustafa Samur Tıbbi Onkoloji Kemoterapi Merkezi, manzaralı terası, kafeteryası, dev akvaryumu, kemoterapi alırken hastaların uzanabileceği şezlonglarıyla 5 yıldızlı tesisleri aratmıyor.
Merkez, kanser hastalarına yönelik yürütülen sanat çalışmalarıyla da dikkati çekiyor. Kanser tedavisi gören ve belirli aralıklarla kemoterapi almak zorunda kalan hastalar, "Yaşam Kalitesini Destekleme Programı" kapsamında yürütülen resim çalışmasına katılabiliyor.
Program için merkezin bir bölümünde oluşturulan resim atölyesinde buluşan kanser hastaları, gönüllü ressam Cengiz Erdoğan'dan önce resim sanatının inceliklerini öğreniyor, ardından hayallerini resmetmeye başlıyor. Ressam Erdoğan, resim yapmaya başlayan hastalar için gitarıyla dinlendirici parçalar da seslendiriyor.
Resim çalışmaları sırasında hastalara, TRT'de bir dönem yayınlanan "Resim Sevinci" programında, "Şuraya mutlu bir ağaç yapalım" gibi replikleriyle tanınan ve kendisi de 1995'te lenf bezi kanseri nedeniyle yaşamını yitiren ressam Bob Norman Ross'un videoları da gösteriliyor.
Hastalar resimlerini yaparken, sağlık görevlileri de zaman zaman uğrayıp serumların bitip bitmediğini kontrol ediyor.
-Üniversite hastanesinde sanatı kullanan ilk hastane-
Kendisi de resim ve müzik sanatlarıyla ilgilenen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Yaşam Kalitesini Destekleme Programı Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Bozcuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıldır yürütülen program ile kanser hastalarının yaşam kalitelerini artırmayı hedeflediklerini anlattı.
Resmin kanser hastalarının yaşam kalitelerini artırıcı özelliğinin bilim insanları tarafından bilindiğine değinen Bozcuk, Türkiye'deki üniversite hastaneleri içinde kanserli hastalarla sanat çalışmaları yapan ilk hastane olduklarını bildirdi.
Yürütülen çalışmalar sayesinde hastaların yaşam kalitelerinde olumlu değişiklikler gözlemlediklerini anlatan Prof. Dr. Hakan Bozcuk, "Bazı anketlerle sanat çalışmalarına katılan kanser hastalarının yaşam kalitelerini ölçüyoruz. İlk bulgular, sanat çalışmalarının son derece yararlı olduğu yönünde" dedi.
-Resim yapanlar arasında hayatında hiç resim görmeyenler var-
Programa gönüllü olarak katılan ve haftanın her günü, mesaiye gelir gibi hastaneye gelerek hastalara resim dersi veren ressam Cengiz Erdoğan da hastalarla bir araya gelmekten ve onlara resim öğretmekten büyük keyif aldığını dile getirdi.
Resim yapmaya başlayan hastaların gözlerindeki mutluluk ışıltısının kendisine yettiğini vurgulayan Erdoğan, çalışmalara katılanlar arasında hayatında ilk kez eline fırça alanlar olduğu gibi, bugüne kadar hiç resim bile görmemiş kişilerin yer aldığını vurguladı.
Erdoğan, hastaların yaptığı resimleri "naif tarzda" diye yorumlayarak, ortaya çıkan eserleri 21 Ocak 2013'te hastane içindeki H blok atriumunda düzenleyecekleri sergiyle ziyarete açacaklarını bildirdi.
-"İlaç bitmiş haberim olmadı"-
Merkezde çalışmalara katılan hastaların ortak görüşü, resim yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamamaları. Normal şartlarda, içinde kemoterapi ilaçları bulunan serumun her damlasını izlediklerini belirten hastalar, resim yapmaya başladıktan sonra ilacın ne zaman bittiğini ancak hemşirenin uyarısıyla fark ettiklerine dikkati çekti.
Resim yapan hastalardan Ayşe Özdemir, 2006'da kolon kanseri olduğunu öğrendiğini, iyileştiğini düşünürken kanserin önce karaciğerine, ardından da akciğerine sıçradığını anlattı. Geçirdiği operasyonların ardından kemoterapi almaya başladığını belirten Özdemir, kendisini kansere karşı güçlendirecek ilaçlar vücuduna verilirken resim yapmaya başladığını söyledi. Resim yaparken zamanın çok daha hızlı geçtiğini vurgulayan Ayşe Özdemir, "Başka kentlerden gelen kanser hastaları burayı görünce çok şaşırıyor. (Neden biz de buraya gelmemişiz) diye hayıflanıyorlar" dedi.
KKTC'den gelerek Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi görmeye başlayan Semahat Özdemir, aldığı kemoterapi sırasında sürekli resim yaptığını, evine döndükten sonra da resim yapmaya devam ettiğini kaydetti. Özdemir, resim yaparken her şeyi unuttuğunu ve kendini çok iyi hissettiğini dile getirdi.
Resmin kanserle mücadelede yadsınamaz bir etkisi olduğunu vurgulayan hastalardan Durdu Düzen, resim sayesinde kemoterapinin hiçbir yan etkisiyle karşılaşmadığının altını çizdi. "Bir şeylerle meşgul olmazsanız hep ilacı izliyorsunuz" diyen Düzen, "Resmin bana sadece ruhsal değil, fizyolojik de yararı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Kolon kanseriyle mücadele eden Hüseyin Ceylan da resim yaparken aldıkları tedaviyi unuttuklarını belirterek, "O acılar resimle geride kalıyor" diye konuştu.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu - ANTALYA